İYİ HEKİM OLMAK...

Yunus Emre Devlet Hastanesi / Arifiye Semt Polikliniği doktorlarından, Sayın Dr. Mustafa Kemal ÖZENÇ' e, muayene olan hastalardan, pek çok olumlu görüşe aldık. Bu tablo sağlık sektöründe, kalitenin doktora göre değiştiğinin de bir göstergesidir. Çünkü sağlık sektöründe, hasta memnuniyeti, kaliteyi belirliyor.
Sayın Dr. ÖZENÇ' i, bir yakınımın rahatsızlığı nedeniyle, Cuma günü tanıma fırsatı bulduk. Her gün onlarca hastaya bakıyor. Hasta ile ilişkilerde, sevecen, şefkatli, sabırlı, güler yüzlü, alçak gönüllü, hoşgörülü, anlayışlı tavrı, nazik davranışları, ikna kabiliyetiyle ve güvenilirliği ile başarılı bir doktor olarak dikkat çekiyor.
Sayın Dr. Mustafa Kemal ÖZENÇ, bilgi, deneyim, önsezi, başarı ve başarısızlıkları paylaşabilme, gibi meziyetleri ile de dikkat çekti. Makro düşünce ve stratejiler sahip. Dikkat ettik. Gelişmelere, pozitif yaklaştı. Eleştirilerini, bir sonuca bağladıktan sonra da taleplerini sıraladı.
Ayrıca Sayın Dr. Mustafa Kemal ÖZENÇ, sade, duru, pak konuşması ile moral vericidir. Dayanışmacı, bir ruha da sahiptir. Hastalara karşı davranışı, güler yüzü, hasta ve yakınları ile olan iletişimi, örnek teşkil edecek niteliktedir.
Sayın Dr. Mustafa Kemal ÖZENÇ, hastalarının, BİYO-PSİKO- SOSYAL yönden sağlıklarını, en iyi şekilde değerlendiriyor, tanı teşhis ve tedavi de gerekli özeni de gösteriyor. Bugüne kadar da yüzlerce hastayı tedavi etmiş. Sağlığına kavuşturmuştur. Her günde onlarca hastaya bakıyor.
Hastalarını tedavide, her türlü tıbbi teknolojiden yararlanıyor. En önemlisi de neyi, nasıl, ne kadar sürede yapacağını, risk ve tehlikelerini, yakın, uzak yan etkilerini, başka seçenekler olup olmadığını, sonuçta nelerin meydana geleceğini, yaşamının bu süreçte nasıl etkileneceğini, tüm ayrıntıları ile anlatıyor.
Sayın Dr. Mustafa Kemal ÖZENÇ, kendini iyi yetiştirmiş, sistemli bir şekilde, fikri faaliyetlerde bulunan, eleştiriye açık, bildikleri doğrulardan taviz vermeyen, söylemekten de çekinmeyen, bir yapıda gördük. Gerek düşünce, ilham, beyin gücüne dayanan, başlama, bitme, randıman, prodüktivite gibi önceden tespit edilebilecek ölçütleri olmayan, tıp bilimin de, hastalarını, çok iyi motive etmesi, kısa zamanda sağlığına kavuşturduğu gibi, korku ve kaygılardan da arındırıyor.
Aslında "HEKİMLİK", kutsal, onurlu ve itibarlı bir meslektir. Her doktor, bilgi, beceri ve tıp teknolojisini, her türlü imkânsızlığa ve engele rağmen, hastalara gerçek anlamda yardımcı olabilmek için kullanır. Her doktor görevini, en iyi şekilde yapmak zorundadır. Hata yapmak gibi bir lüksü de yoktur. Tek bir düşüncesi vardır. Sahip olduğu imkân ve bilgileri kullanarak, hastayı tekrar hayata döndürmektir. Çünkü karşıdaki kişinin, bir şekilde hayatı ona bağlıdır.
Doktorluk, mesleği zor, bir o kadarda, zevkli bir iştir. Ayrıca herkes doktor olamaz. Doktor olsa bile, başarılı olamaz. Çünkü her doktor mesleğini, özellikle de insanı sevecek, her hastaya da eşit davranacak, sınıf, cinsiyet, sosyal statü, şöhretli, din, dil ayrımı yapmayacaktır. Ülkemizde, etik değerlere bağlı pek çok doktor vardır. Bu insanlarımız bilgisini ve tıp teknolojisini, her türlü imkânsızlığa ve engele rağmen, hastalara gerçek anlamda yardımcı olabilmek için kullanırlar.
İnsanlarla uğraşan öğretmen ve doktor, güler yüzlü olmak zorundadır. Çünkü güler yüzlü olmak, hastalar için %50 tedavi demektir. Her meslekte olduğu gibi, doktorluk mesleğinde de hatta yapanlar olacaktır. Ancak bu hataları, tüm doktorlara mal etmekte de etik değildir. Çünkü doktorluk mesleği, insan yaşamı için olmazsa, olmaz konumda olan bir meslektir.
Ayrıca evrensel değerler ve toplum vicdanı, insanların sağlık hizmetlerine eşit şartlarda ulaşmasını gerektirir. Tıbbı, insanlığın hizmetine sunmak, kişiler arasında herhangi bir ayrım yapmadan, beden ve ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek, hastaların acılarını dindirmek ve onları rahatlatmak, tıp doktorlarına tanınmış bir ayrıcalıktır.
Yetenek, bilgi ve tecrübe, yetkinliğe doğru kademe kademe gelişen ve birbirini besleyen olgulardır. Biri olmadan, hekimlik eksik kalır. Yani mesleklerde yetkin olmak için kişisel özelliklerle birlikte yetenek, bilgi, tecrübe ve yaratıcılık gerekir. Buna sahip olan, her insan mesleğinde başarılı olur
Ülkemizde, hekimlik mesleğinin, bilincinde olan pek çok doktorumuz var. Bu doktorların çoğalması, tıp fakültelerinde yapılan, "EĞİTİM", "AR-GE" ve ""TEDAVİ" alanlarında başarılı performansla eşdeğerdir. O nedenle de tıp fakültelerine, maddi ve manevi destek yapılmalı, her türlü sorunları da ivedilikle çözülmelidir. Çünkü sözü edilen, insan hayatıdır.