İYİ Parti bünyesinde rahatsızlık yaratan söylemler

2023 yılı seçim yılı…Yapılacak olan iki seçim var.Birisi Cumhurbaşkanlığı, diğeri de milletvekilliği seçimi…Tüm partiler bu iki seçime odaklanmış durumdalar…Genel merkezlerinin yanı sıra örgütleri de öyle…Öyle...

2023 yılı seçim yılı…
Yapılacak olan iki seçim var.
Birisi Cumhurbaşkanlığı, diğeri de milletvekilliği seçimi…
Tüm partiler bu iki seçime odaklanmış durumdalar…
Genel merkezlerinin yanı sıra örgütleri de öyle…
Öyle olması, daha açık bir anlatımla da parti örgütlerinin 2023 yılında yapılacak olan seçimlere odaklanması son derece doğal…
Yalnız İYİ Parti Eskişehir örgütünde durum farklı…
Bazı parti temsilcilerinin Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini pek umursadığı yok.
Onlar yerel seçile odaklanmış durumdalar.
Söylemleri hep yerel seçimlere yönelik…
İL Başkanı Emine Edizgil, TV programlarına çıkıyor, açıklamalarda bulunuyor.
Söylediklerinin büyük bölümü yerel seçimlere yönelik…
“Tüm belediye başkanlıklarında iddialıyız” ve benzeri sözler söylüyor.
Yalnızca o olsa neyse…
Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu’nun söylemleri de aynı doğrultuda…
2023 yılında milletvekili seçimleri yapılacak.
Kendisinin ne olacağı belli değil…
Yeniden aday gösterilebileceği gibi liste dışı da kalabilir.
O kalkmış 2 yıl sonra yapılacak yerel seçimlerle ilgili ahkam kesiyor.
Aynı tavrı sergileyen başka parti yöneticileri de var.
Onların söylemlerine bakılırsa zannedersiniz ki; 2023 yılında Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi değil de yerel seçimler yapılacak.
Sergiledikleri tavır ilginç…
Dikkat çekici bir yanı da var.
Söylemlerinin büyük bölümü CHP’ye yönelik…
Dahası “Millet İttifakı” açısından da rahatsız edici…
Diğer partileri bilemiyoruz ama bu söylemler İYİ Parti’de rahatsızlık yaratmış durumda…
Rahatsız olanlardan birisi de Mehmet Ektaş…
Partinin eski il başkanı… Son kongrede seçildi ama görev süresini tamamlamadan istifa etti.
Neden ettiği de malum…
İl başkanlığında istifa etse de aktif siyaseti bırakmadı.
Yakından ilgileniyor.
AHPADİ Dönem Sözcüsü olarak düşüncelerini de açıklıyor.
Söylemlerden duyduğu rahatsızlığı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla dile getirdi.
“İTTİFAK İÇİNDE GÖRÜNEN AMA İTTİFAK DIŞINDA DÜŞÜNENLER” başlığını taşıyan paylaşımında diyor ki;
“Millet İttifakı Atatürk’ün vasiyeti, milletin talebidir!
Millet ittifakı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün "Milliyetçi ve Cumhuriyetçi güçler birlikte hareket etmelidir" talimatının günümüzde hayat bulduğu ve içinde bulunduğumuz şartların zorunlu kıldığı iş ve güç birliğidir.
Millet ittifakı, Milletin isteğidir.
Millet ittifakı, yarım kalmış çağdaş, demokratik, tam bağımsız, laik ve milliyetçi Cumhuriyet projesini 2023 seçimlerinden alacağı güç ve motivasyonla tamamlayacak iktidarın adıdır.
Bunu, 24 Haziran genel seçimi ile 31 Mart yerel seçim sonuçlarında gören AK Partinin ve yandaşlarının, Millet İttifakını yıkma girişimleri herkesçe bilinmektedir.
Ancak, son zamanda, kendi şahsi hırs ve ikballerinin millet ittifakının ayrışmasında geçtiğini düşünen, bir kaç koltuk heveslerini ayrışmış ittifakla tatmin edeceğini hesaplayan, İTTİFAK İÇİNDE GÖRÜNEN AMA İTTİFAK DIŞINDA DÜŞÜNEN yerel aktörleri, temele dinamit koymayı hedefleyen beyanlarını, girişimlerini ibret ve hayretle izliyoruz.
Fırsat vermeyeceğiz.
Millet için, millet ittifakını savunacağız.”
Mehmet Ektaş’ın paylaşımı böyle…
Söyledikleri oldukça dikkat çekici…
İsim vermiyor.
Ancak “İTTİFAK İÇİNDE GÖRÜNEN AMA İTTİFAK DIŞINDA DÜŞÜNEN yerel aktörler” tanımlaması ile kimleri kastettiğini anlamak çok zor değil…
Bunun için son dönemlerde kamuoyuna yansıyan söylemlere bakmak yeterli…
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri dururken yerel seçimleri öne çıkartanlar kimlerse, Mehmet Ektaş’ın tanımlaması kapsamına girenler de onlardır.


..........


Ulucan da borcunu ödedi mi?


İYİ Parti il yöneticisi Serdar Ulucan’ın sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım var.
“Bizim CHP’ye borcumuz yok. Biz, bir borç varsa da onu 31 Mart’ta ödedik. Hatta alacaklı duruma geçtik.”
Paylaşım böyle…
“Meral Akşener’den alıntı” imiş…
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bu sözü söylemiş olabilir.
Peki, ya o sözü paylaşan Serdar Ulucan… O da söyleyebilir mi aynı sözü?
Söyleyemez…
“Neden” mi?
Söyleyelim…
31 Mart seçimlerinde CHP, Mihalıççık Belediye Başkanlığı için adayını belirlemişti.
Belirlenen isim Haydar Çorum idi.
İsmi kamuoyuna da açıklandı.
Daha sonra Mihalıççık belediye başkanlığı İYİ Parti’ye bırakıldı.
CHP kamuoyuna ismini açıkladığı Haydar Çorum’u adaylıktan çekti.
İYİ Parti’nin adayı da Serdar Ulucan oldu.
Seçim sonuçları malum…
CHP’nin aday yapmaktan vazgeçtiği Haydar Çorum, DSP adayı olarak katıldığı seçimi kazandı.
Serdar Ulucan, yüzde 11 civarında bir oy aldı.
Bu, İYİ Parti’nin o ilçede aldığı oydan daha düşük.
Serdar Ulucan, kendi memleketi olan Mihalıççık’ta seçimi farklı bir şekilde kaybetti.
Kaybeden yalnızca o almadı ki?
CHP onun yüzünden bir belediye başkanlığını kaybetmiş oldu.
Serdar Ulucan’ın adaylığı için adaylıktan çekmemiş olsaydı, Haydar Çorum ile bir belediye başkanlığı daha kazanmış olacaktı.
Bu gerçek orta yerde dururken Serdar Ulucan “benim CHP’ye borcum yok” diyebilir mi?
Dememesi gerekir.

Haberleri