İYİ VE KÖTÜ ÖRNEKLER...

İyi bir iş yaparsanız destekçisi çok olur.
Bu kesin!
Örneğin Tepebaşı Belediyesi'nin Çocuk Senfoni Orkestrası!
Doğrusunu söylemek gerekirse, proje ilk duyulduğunda çok üzerinde durulmadı.
Ancak proje şekillendikçe ve ilk konser ortaya çıkınca herkes heyecanlandı.
Miniklerin sahnede yaptığı şov herkesi büyüledi.
Bireylerin sanatla erken yaşta tanışmaları da çok daha anlamlı oldu.
***
Bu orkestra ülkenin çeşitli yerlerine konser vermek için gidiyor.
Yani şehri aşan bir projeden söz ediyoruz.
Son konseri Kılıçdaroğlu ve Rahşan Ecevit'te izledi.
Onlarda etkilendiler ki, konser bitmesine rağmen çocukların yanından uzun süre ayrılamadılar.
Ataç'a olan tebriklerini de iletmeyi ihmal etmediler.
***
Bu konuyu siyasete taşımanın lüzumu yok.
En azından sanatın siyaseti olmaz ama CHP liderinin Tepebaşı'nda neler olup bittiğine dair artık bir fikri var.
CHP Genel Merkezi yöneticilerinin de katıldığı ve binlerce kadının buluştuğu Anıtkabir gezisi vardı mesela...
Şimdi de CHP liderinin bizzat katıldığı bir konser...
Gelecekte daha aktif programların içine CHP Genel Merkezinin daha çok katılacağı belli.
Yani Ahmet Ataç'ın 2019 hazırlığı iyi gidiyor.
***
Pekiyi "Diğer tarafta ne oluyor?" diye sorarsanız...
Diğer taraftan gelen dedikodular pekte iyi değil.
Parti içi işlere dalan bir belediyeden söz ediyoruz.
Kendi içinde kişisel mücadelelerin yaşandığına dair iddiaların bitmediği bir kurum...
Dahası;
İşçilerin korkuyla çalıştığı bir yer...
Çünkü belediye içinden gelen haberlere bakılırsa, pek çok kişinin işten çıkarılacağı beklentisi herkesi sarmış durumda.
Bu tahminler hayata geçerse çok daha kötüsü olur.
İşçi haklarından söz edenler, hatta çalışanlarını taşeron sistemine karşı koruyacaklarını iddia edenler işçi çıkarmasına kalkışırsa, hem insani hem de siyasi sonuçları gerçekten felaket olur...


TARAFTAR BU MAÇI ALIR...

Eskişehirspor'un kapasitesi belli!
'Ligin en zayıf halkası' dersek yanlış yanılmayız.
Ancak bu takımın adı "Eskişehirspor" olunca işler değişiyor.
Gücünü bir anda tüm kentten hatta tarihinden alan bir yapıya bürünüveriyor.
İşte o günlerden birisini daha yaşayacağız bugün.
Oyuncu grubu kapasite olarak zayıf kalsa da, gücünü bu şehirden alarak mücadele edecekler.
***
Rakip Gaziantep...
Sahamızda yenemeyeceğimiz bir ekip değil.
Her ne kadar iyi ayakları olsa da, bu maçın üstesinden gelebilmek mümkün...
Bunun içinde taraftarın 90 dakikalık desteği şart.
Özellikle taraftarın maçın içinde olması gerekiyor.
Çünkü maç kazanmak sadece sahadaki ayakların işi değil.
Maçın sonucunu etkileyecek tüm baskı unsurlarını taraflar maç boyunca ortaya koymalı.
Oyuncuların işlerini kolay etmeli.
Ve Antep karşısında komple bir başarıyı yakalamalı.
O nedenle bugün işin büyüğü taraftara düşüyor.
Bunu başarırlar mı?
Hiç şüphemiz bile yok.
O yüzden herkes bayrağını, kaşkolünü alsın, bugün Atatürk Stadyumu'na hep birlikte zafer kazanmaya gitsin...
Gitsin de bir an önce şu günlerden artık kurtulalım.