"İtalyan araştırmacılar, yaptıkları 3 ayrı deneyde kişilerin, sağ kulaklarına söylenilenleri yerine getirmede daha iyi olduklarını gösterdi.
Bilim adamları, bilgiyi işlemede daha iyi olduğu bilinen beynin sol tarafının, sağ kulaktan gelen bilgileri değerlendirdiğine işaret ediyor.
Bilim adamları, araştırmaları için yaptıkları ilk deneyde, arka fonda yüksek desibelli müzik çalarken konuşan 286 deneği izledi. Bu kişilerin yüzde
72'sinde etkileşimin dinleyenin sağ tarafında olduğu tespit edildi.
Araştırmacılar, ikinci deneyde 160 denekle anlamsız ifadelerle fısıldayarak konuştu ve bu deneklerin duymak için ya sağ ya da sol kulaklarını
kullanmalarını izledi. Araştırmacılar, daha sonra her denekten duyulacak tonda birer sigara istedi. Deney sonucunda bu kişilerin yüzde 58'sinin sağ kulağını,
yüzde 42'sinin de sol kulağını kullandığı belirlendi.
Son deneyde 176 denekten ya sağ ya da sol kulağına doğru konuşularak sigara istenildi. Bunun sonunda da sağ kulaklarına konuşulan deneklerin sol
kulaklarına konuşulanlara nazaran daha çok sigara ikram ettikleri gözlemlendi.
Deneylerin sonunda sağ kulaktan giren kelimelerin beynin sol kesiminde daha iyi işlem gördüğüne karar verildi."
Demek ki...
Bu şehirde, bu şehri yöneten seçilmiş ve atanmışlar, yanlış giden bazı şeyleri söylediğimizde bizi sağ kulaklarıyla dinlemiyormuş...
Sıkıntıların hala giderilmediğini göz önüne alırsak, söylediklerimiz onların direk sol kulağına gidiyor ve orada hala bir türlü değerlendirilemiyormuş.
Demek ki...
Bundan böyle, bu şehri yöneten seçilmiş ve atanmışlara, bu şehrin çözmeleri gereken sorunlarını aktarırken, direkt sağ kulaklarına söylememiz gerekiyormuş.
Demek ki...
Defalarca söylenilmesine rağmen bir türlü çözüme kavuşturulamayan bu kentin sorunlarının kabahati, bu sorunları çözmesi gereken seçilmiş ve atanmışlarda değil, bunları onların sağ kulağına söylemeyen bizlerdeymiş!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
AK partililerin bunu söyleme hakkı yok...
Son günlerde, özellikle AK partili olarak bilinen bazı isimlerin sosyal medya üzerinden Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'u eleştiren paylaşımlara şahit oluyorum.
Belediye başkanının CHP il başkanı gibi davrandığından yakınıyorlar.
-"Sen illa siyaset yapacaksan bırak Belediye başkanlığını ve git CHP'ye il başkanı ol" türünden sözler söylüyorlar.
Açık söyleyeyim, bu durumu haklı bulmuyorum.
Söylediklerinin yanlış olduğundan değil haklı bulmuyor olmam.
Zira...
Aynı konuda ben de farklı düşünmüyorum.
Zaten...
Bunu defalarca da bu köşede yazdım.
-"belediye başkanı seçildiği günden itibaren, hangi parti fikrine sahip olursa olsun herkesin belediye başkanı olmalıdır. Seçildiği gün siyaset gömleğini çıkartmalıdır" dedim.
Şimdi kalkıp "Eleştiren AK partililer de seninle aynı şeyi söylüyor. Aynı şeyi sen söyleyince doğru oluyor da, AK Partililer söyleyince neden yanlış oluyor?" diye sorabilirsiniz?
Hemen söyleyelim...
Belediye başkanının CHP il başkanı gibi davranıyor olmasını ben eleştiririm ama, AK partili birinin aynı şekilde eleştirmeye hakkı yok.
Neden yok? Çünkü, Cumhurbaşkanı da Cumhurbaşkanı gibi davranmıyor.
Aleni siyaset yapıyor.
Nasıl ki Odunpazarı Belediye başkanı "Ben CHP'li bir belediye başkanıyım. Haliyle bal gibi de CHP'de siyaset yaparım. Siyaset yapıyor olmam Belediye başkanlığına engel değil" diyorsa, Cumhurbaşkanı da çıkıp "Ben partili bir Cumhurbaşkanıyım. Bal gibi de siyaset yaparım" diyor.
O halde...
Odunpazarı Belediye başkanını siyaset yaptığı için eleştiren AK partililerin, aynı şekilde siyaset yapan Cumhurbaşkanını da yine aynı sözlerle eleştirmesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanının siyaset yapıyor olmasına ses çıkartmayıp, Odunpazarı Beledîyle başkanının siyaset yapmasını eleştiriyorsa, bu doğru ve adaletli bir eleştiri olmasa gerek.
Sonuç olarak.
Cumhurbaşkanının da Belediye başkanının da siyasetle bu denli uğraşması bize ters geliyor...
Her iki ismin de yaptığının doğru olmadığını söyleyip, eleştirenlere de "eyvallah" deriz.
Ama...
Cumhurbaşkanının yaptığının doğru, Odunpazarı belediye başkanının yaptığının yanlış olduğunu söyleyen AK partililerin bu eleştirilerini ciddiye almamızı kimse beklemesin...
Öyle ya...
Bir taraftan kalkıp "Partili Cumhurbaşkanı. Tabii ki siyaset yapacak" diyeceksin, diğer taraftan çıkıp "Odunpazarı Belediye başkanı niçin siyaset yapıyor?" diye eleştireceksin.
Perhiz ve lahana turşusu misali...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Eskişehirspor bu sahalarda oynayacak...
Eskişehirspor süper ligden düştü.
Bu sezon PTT liginde mücadele verecek.
Rakiplerden biri de Ümraniyespor.
Eskişehirspor'un aynı zamanda kongre üyelerinden olan Orhan Kesikoğlu merak edip gitmiş Ümraniye stadına.
Stadı görünce de nutku tutulmuş.
Birkaç bin kişilik kötü bir stat.
Eskişehir'e yapılan yeni stadyumu bırakın bir tarafa, mevcut Atatürk stadyumu bile Ümraniye stadı yanında İtalya'nın San Siro stadyumu gibi görünür.
Girişi apartman cephesinden farksız, şeref tribünü olmayan, etrafı demir tellerle örülü, vasatın da altında bir stadyum.
Muhtemelen, diğer rakiplerin stadyumları da bundan farklı olmayacak.
Eskişehirspor süper ligden düştü düşmesine ama, biz daha neyin ne olduğunu pek anlayamadık.
Bu sezon PTT liginde mücadele edeceğiz biliyoruz ama, maçları oynayacağımız sahaları gördükçe, bugün için pek de anlayamadığımız o düşmüş olmanın acısını galiba o zaman daha çok hissedeceğiz gibi...
***
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
ÜÇ sarışın, dedektif olmak üzere polis teşkilatına müracaat etmişler. Sözlü sınavda, Komiser Kázım birinci kıza dosyadan çıkarttığı bir resmi göstermiş ve;
- Söyle kızım, bu bir suçlunun resmi, bu adamın ne özelliği var? Bunu ileride nasıl tanırsın?
- Çok kolay adam tek gözlü.
Komiser Kázım resme bakmış ve;
- Kızım bu resim profilden, yani yandan çekilmiş, tabii tek göz göreceksin.
Aynı resmi ikinci kıza gösterip sormuş ve;
"Bana bak" diye ilave etmiş, "Doğru dürüst bir cevap ver."
İkinci kız;
- Bu adamı tanımak çok kolay çünkü adamın tek kulağı var.
Komiser Kázım "kızım" diye bağırmış.
- Bu resim profilden dedik ya adamın suratının öbür yanını göremiyoruz. Onun için kaç gözü, kaç kulağı olduğunu bilemeyiz.
Kázım üçüncü kıza;
- Kızım lütfen akıllı bir cevap vermeye çalış, beni çıldırtma, bu adamın bariz özelliği nedir, bu adamı ileride nasıl tanırsın? diye sormuş. Kız;
- Bu adam lens takıyor diye cevap vermiş.
Komiser Kázım şaşkın şaşkın resme bakmış, ama adamın lens takıp takmadığını bir türlü anlayamamış. Merak etmiş, adamın dosyasını açıp okumuş, dosyadaki bilgiye göre hakikaten adam lens takıyormuş. Komiser Kázım üçüncü kıza hayranlık içinde;
- Aferin be kızım doğru bilmişsin, şimdi söyle bakalım, bu adamın lens taktığını resimden nasıl anlayabildin?
Kız;
- Çok kolay, tek gözlü, tek kulaklı bir adamın gözlük takacak hali yok ya...
Kabahat bizdeymiş iyi mi?
İtalyan araştırmacılar, yaptıkları 3 ayrı deneyde kişilerin, sağ kulaklarına söylenilenleri yerine getirmede daha iyi olduklarını gösterdi. Bilim adamları, bilgiyi işlemede daha iyi olduğu bilinen beynin sol tarafının, sağ...