Kabahatli mi arıyorsunuz? Söyleyelim o zaman...

2002 seçimlerinde Eskişehir’den 3 Milletvekili çıkarttı iktidar partisi.Çok da etkili olamadı Eskişehir’de.Zira…Kabine içinde Bakan olarak yer alamadı seçilen Milletvekilleri.2007 seçimlerinde ise, o dönem kabinenin en kudretli...

2002 seçimlerinde Eskişehir'den 3 Milletvekili çıkarttı iktidar partisi.
Çok da etkili olamadı Eskişehir'de.
Zira...
Kabine içinde Bakan olarak yer alamadı seçilen Milletvekilleri.
2007 seçimlerinde ise, o dönem kabinenin en kudretli isimlerinin başında gelen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan aday gösterildi Eskişehir'den.
Hem paranın başındaydı hem de Başbakanın en yakınında ki isimdi.
Seçimlerin hemen ardından iki büyük işin talimatını verdi.
Birincisi: Çevreyolu karşılıklı üç şeride çıkartılacaktı...
İkincisi ise: şehrin merkezinden geçen Demiryolu hattı yeraltına alınacaktı.
Her ikisi de Eskişehir için önemli projelerdi.
Her ikisi de, yıllardır söylenilen ama bir türlü başlatılamayan projelerdi.
Her ikisinin de inşaatı başladı.
Her iki projenin başlayan inşaatı kısa sürede bitecek gibiydi.
Bir önceki dönemde Milletvekilliği yapan isimler bile "Biz bu iki projenin gerçekleşmesi için yıllarca uğraştık. Bakanlığın bürokratlarına dahi ulaşamadık" diyerek, başlayan projelerin mucize ve Eskişehir için de büyük bir nimet olduğunu açıklamaktan çekinmemişti.
Sonra ne mi oldu?
Unakıtan önce rahatsızlandı, Ardından Maliye Bakanlığı görevinden alındı.
Her iki proje de resmen durdu Eskişehir'de.
Paranın başında ki adamın projelerle ilgili baskısı sona ermişti çünkü.
Uzun bir sürenin ardından Çevreyolu yarım-yamalak da olsa bin bir güçlükle tamamlandı.
Hala Anadolu Üniversitesi önünden Ankara yoluna çıkış olmamasına rağmen.
Demiryolunun yer altına alınması işi ise, önce budandı, ardından "Su çıkıyor", "Ödenek gelmiyor", "Büyükşehir engelliyor" gerekçeleriyle yarıya bile gelinemedi.
Kısacası...
Kemal Unakıtan'ın bakanlıktan alınması sonrasında gelen vekiller, bu işin tamamlanması için gerekli baskıyı Ankara'da gerçekleştiremedi.
İşe başlanılmasının üzerinden 6 yıl geçmişken, şimdi hala İstasyon köprüsünün yıkılması tartışılıyor.
DDY Büyükşehir'e, Büyükşehir ise DDY'na topu atıyor.
İşin ilginç yanı...
Bu işin bu kadar gecikmiş olmasının kabahatlisi de ortaya çıkmıyor.
Aslına bakarsanız bize göre kabahatli belli.
Siz Bir yıl içinde bitecek bir projeyi 6 yılda bitirememişseniz, ortada kabahatli aramanın da anlamı yok.
Çünkü kabahatli orta yerde duruyor.
Hem de 6 yıldır...
-------------------------------
Karşılıklı hasret giderdik...
Büyükşehir Belediyesinin Ramazan ayı münasebetiyle Kentpark ve Sazova Parklarında gerçekleştirdiği eğlence programları var.
Her iki parkta da yapılan programlar vatandaşların büyük ilgisini görüyor.
İftardan sonra kendilerini parklara atan Eskişehirliler, erek çocuklar için hazırlanan animasyonlar ve gerekse konserlerle güzel bir gece yaşıyor.
Geçtiğimiz günlerde Sazova parkı içinde bulunan Anfi tiyatro alanında düzenlenen konserde Eskişehirli ünlü sanatçı Mithat Körler sahne almış.
Yaklaşık 1500 kişilik olan alan, ayakta ve aralarda oturanlarla birlikte 2 Bin kişiye yaklaşmış.
Mithat Körler sahnede üçüncü şarkısını söylediği sırada Büyükşehir Belediye Başkanı gelmiş alana.
Müthiş de bir alkış kopmuş Mithat Körler'in anonsuyla.
Dün konuştuk kendisiyle.
-"Çok da güzel bir gece yaşadık" dedi önce.
Ardından da...
-"Vallahi hem ben Eskişehirlileri, hem de Eskişehirliler beni özlemiş. Sazova Parkında resmen hasret giderdik. Ne izlemek için gelen Eskişehirli beni bıraktı, ne de ben sahneden inmek istedim" dedi.
--------------------------------
Ben mail adresi kullanmıyorum
Dün bu köşede, CHP den aday adayı olmak isteyenlerin eğitim programına katıldığını, programa katılan 102 isimden 16 ismin mail adresi olarak aynı adresi verdiğini, bunun da ilginç bir durum olduğunu ifade etmiştik.
Başvuru formuna aynı mail adresi veren isimler arasında bulunan Önder Tuna aradı.
Öncelikle kendisinin bir mail adresi olmadığını ve böyle bir adres kullanmadığını söyledi.
Ardından da...
-"Eğitim programına katılmak için son gündü. Ben de şehir dışındaydım. Bir arkadaşımı arayıp müracaatı benim adıma yapmasını, parasını da yatırmasını istedim. O da kırmadı 'Hay hay' dedi. Eskişehir'e döndüğümde de müracaatımla ilgili parayı takdim ettim" dedi.
Diğerlerinin hangi amaçla aynı mail adresini verdiklerini bilemediğini söyleyen tuna "Bu kesinlikle bir grup oluşturma anlamına gelmemeli. En azından benim böylense bir düşünce içinde olmadığım kesin. Çünkü ben ne mail adresi kullanıyorum ne de müracaatın son günü Eskişehir'deydim" diyerek tamamladı sözlerini.
-------------------------
Ziyaret CHP de büyük sorun olmuş...
Geçtiğimiz günler içinde gazetelerde, CHP'li meclis üyelerinin CHP yeni il Başkanı Nihat Çuhadar'ı ziyaretine ilişkin bir haber yayınlandı.
İşte bu haber CHP içinde büyük bir sıkıntı yaratmış.
Zira...
Yeni İl başkanı Nihat Çuhadar'ı ziyaret eden meclis üyeleri 7-8 kişiden oluşuyormuş.
Diğer CHP'li meclis üyelerinin bu ziyaretten haberleri bile olmamış.
CHP Odunpazarı Meclis üyelerinden Yavuz Metin aradı.
-"Bana böyle bir ziyaret yapılacağı bildirilmedi" dedi önce...
Ardından da...
-"haberi gazetelerde görünce diğer meclis üyesi arkadaşları aradım. Onların da böyle bir ziyaretten haberdar olmadıklarını öğrendim. Demek ki üç-beş meclis üyesi toplanıp, böyle bir ziyaret yapmış. İsteyen istediği yeri ziyaret edebilir elbette ama, yanlış olan bu ziyarette bütün CHP li meclis üyelerinin isminin kullanılmış olmasıdır" dedi.
Yukarıda da söyledik...
CHP il Başkanına Meclis üyeleri adına yapıldığı açıklanan ziyaret, CHP içinde büyük rahatsızlık yaratmış.
Rahatsız olanların başında da, bu ziyaretten haberdar edilmeyen CHP l meclis üyeleri gelmiş...
--------------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Kadın alışveriş için şehre iner. İlk girdiği dükkânda harika ayakkabılar, ikincide de nefis bir elbise..Üçüncü dükkânda ise her şey 5 dolardır. Gözlerine inanamaz, birden cep telefonu çalar.. Hattaki kadın doktor:
- Kocanız feci bir trafik kazası geçirdi, durumu kritik, yoğun bakıma kaldırıldı.
- Kocama çarşıda olduğumu iletir misiniz, bir an önce orada olacağım! der ve telefonu kapatır. Ancak devamında yaşamının en verimli alışverişini yapmakta olduğunu fark eder ve hastaneye gitmeden 1-2 mağazaya daha girer. Birkaç saat sonra sabah alışverişini bir fincan kremalı kahve ile tamamlar. Hesap verirken birden kocasını anımsar..
Suçluluk duygusu ile hastaneye koşar. Koridorda doktoruna rastlayıp kocasını sorar. Bayan doktor, kadının elindeki paketlere bakar ve bağırır:
- Buraya hemen gelmek yerine alışverişe devam ettin değil mi? Sanırım kendinle gurur duyuyor olmalısın! Adam burada yoğun bakımda, sen mağaza mağaza... Oh!! İyi be! Ama bu senin son alışverişin olacak.. Artık ömrünün sonuna kadar onun hastabakıcısı olacaksın, hem de başından 1 dakika bile ayrılamadan.. !
Kadın son derece üzgün, başını önüne eğer. Bayan doktor, onun bu haline uzun uzun bakar sonra da kıkırdamaya başlar:
- Şaka yapıyorum kıııız şakaaaa..Takıldım sana.. Kocan öldü.. Vallahi öldü.. Hadi aç bakayım şu poşetleri de neler aldın görelim..

Haberleri