KADER MAÇI

Puan tablosunda Eskişehirspor'un haline baktığımda içim kararıyor. Sadece 4 puanımız var ve düşme hattının üstündeki takımlarla puan farkımız her hafta biraz daha açılıyor. İstatistiklerimiz de çok kötü... Zor gol atıp, kolay gol yiyen bir takımız. Averajımız daha şimdiden -15 oldu. Açıkçası Eskişehirspor çok kritik bir noktada ve bu saatten sonra hata yapma lüksümüz kalmadı. Cuma akşamı ne yapıp, edip Osmanlı spor maçını kazanmak zorundayız. Eğer bu maçı kazanamazsak işimiz mucizelere kalacak.
Bu kötü tablo karşısında Eskişehirspor camiasının hedefinde Mesut Başkan ve yönetimi var. Çareler aranıyor ama şehrin ileri gelenleri tarafından düzenlenen güç birliği toplantısından herhangi bir sonuç çıkmadı. Zaten niye toplandıklarını da anlamış değilim. Madem adına güç birliği diyorsunuz, bari adına yakışır bir iş yapın. Ne bileyim çıkın Eskişehirspor'un bu hayati maçı için ilave prim desteği filan sağlayın. Belki farkında değilsiniz ama iş işten geçiyor. Bu maçlar son şansımız. Deyim yerindeyse köprüden önceki son çıkışı kaçırmak üzeriyiz. Takım ligden düşüyor, sizler hala orta vade de, uzun vade de neler yapalım onu konuşuyorsunuz. Sonuçta akıllarda iki başkanın birbirleri ile olan tartışmaları dışında bir şey kalmadı. Lafa gelince çok ama iş yapmaya, para vermeye gelince yine kimseler yok. Ayrıca böyle geniş kapsamlı toplantıya niye taraftar grubu liderleri çağrılmaz? Asıl onları dinlemek gerekmez mi? Neyse, onlar kendileri toplanmışlar. Şimdi bu toplantıyı daha da büyütüp, herkesin görüşünü almak istiyorlar. Bu arada Mesut Başkan iyice kabuğuna çekildi. Aslında o da söyleyeceği fazla bir şey olmadığını biliyor. Sonuçta Başkan, ne derse desin, ne yaparsa yapsın Osmanlı maçı kazanılmadığı takdirde hiçbir önemi yok. Kazanmamız halinde yapılan sert eleştirilerin kesileceğinin farkında. İş öyle bir hale geldi ki, Osmanlı maçı bir bakıma Başkanın kaderini belirleyecek.
Maç hakkında çok fazla bir şey yazmak istemiyorum. Çünkü Başkent temsilcisi bizden daha iyi bir takım. Sadece şunu belirtmek istiyorum. Bu maç taktikle, sistemle, oyuncu kalitesi ile kazanılacak bir maç değil. Biz bu maçı ancak yüreğimizle kazanırız. Eğer futbolcularımız bugüne kadar sergiledikleri vurdumduymaz tavırlardan sıyrılıp, yüreklerini, kazanma isteklerini sahaya yansıtırlarsa biz bu maçı alırız. Bakalım o yürek bizimkilerde var mı?