KADINLAR HER ALANDA BAŞARILI

                                     Türk kadının, Batılı ve doğulu hemcinslerinde farkı yoktur. Kadınlar, iş yaşamının, her kademesinde aktif olarak çalışıyorlar. Her sektörde, başarılı...

                           
         Türk kadının, Batılı ve doğulu hemcinslerinde farkı yoktur. Kadınlar, iş yaşamının, her kademesinde aktif olarak çalışıyorlar. Her sektörde, başarılı performans sergiliyorlar. Ayrıca Bugünün, başarılı kadınları, kendisi gibi olmaya karar veriyor. Başkalarının kuralları ile değil, kendi kuralları ile de sahneye çıkıyorlar. 
         Aslında Türk toplumunda, kadın erkek konumu eşitti. Nitekim geçmişte, Devlet yönetiminde, Hakan ile Hatun’un, ortak karar verdikleri biliniyor. Bir yazılı emre yalnızca, "Hakan emrediyor ki" sözleriyle başlamak, o emre boyun eğmemek için geçerli bir nedendi. "Hakan ve Hatun emrediyor ki" ifadesi, buyruğun geçerli olduğunu gösteriyordu.   
            Yine Hakan, tek başına bir elçiyi kabul etmiyordu. Şölenlerde, kurultaylarda, ibadetlerde, ayinlerde savaş ve barış meclislerinde, Hakan ve Hatun birlikte yer alıyorlardı.
            Türk insanı, tarihte olduğu gibi, erkek ve kadın birlikte, her alanda başarılı olacağına inanmak zorundadırlar. Nitekim Atatürk, " Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı, topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!" demiştir.
             Bugün her türlü engele rağmen,  Türk kadını, her alanda olduğu gibi, siyaset ekonomi ve bilim alanın da başarılı peformasn sergiliyor. İlklere imza atan başarılı Türk kadınları,  hemcinsine de örnek oluyorlar. Bu kadınlarımızdan, biri de Prof. Dr. Sayın Emine Nur GüNAY’dır.
            Geçen hafta, çarşamba günü, kendisi ile Yıldız Termal Otel’ de, ülke ve Eskişehir’ in özellikle de ilçe ve köylerin sorunları üzerinde,  konuşma fırsatı bulduk.  Konulara, sorunlara ve çözümlere hâkimiyeti ile dikkat çekti.
            Sayın Prof. Dr. GüNAY’ a göre, milletvekili, kenti temsil edeceğine göre, öncelikle temsil ettiği kentin, sorunlarına ve özelliklerine, sahip olmalıdır. Yani temsil edeceği kitlenin, inancını ve kültürünü, temsil etmeli, halkla değer vermeli, sürekli de her alanda iştira yapmalıdır. Bu da  sadece görüntüde değil, özünde olmalıdır.
             Sayın Prof. Dr. GüNAY, bu görüşünü, sözde bırakmayarak,  son aylarda, kırsal kesimin, sorun ve sıkıntılarını, yerinde görmek ve bu sorunlara çözüm üretmek amacıyla başlattığı, köy gezilerine, devam ediyor. Vatandaşlarla, teker teker konuşarak, köylülerin karşılaştıkları problemleri,   birinci ağızdan dinliyor.
        Bu ziyaretlerde, köylerin ve köylülerin sorunlarını, yerinde görüp tespit ederek bu sorunlara,  çözüm üretiyor. Köylülerin, sıkıntısını, kendi sıkıntısı olarak görüyor.  Tüm sorunları, her yönü ile tespit ederek, bu sorun ve taleplerin, çözümü noktasında, genel bir değerlendirme yapıyor ve köylülerin, duygularına, düşüncelerine ve yaşadıkları problemlere de ortak oluyor. çözümü için de gayret sarfediyor.
          Sayın Prof. Dr. GüNAY, kıral kesimde, ürün yönetimi ve planlamasının şart olduğunu, müşterilere,  ürünlerini kaliteli şekilde ve doğru zamanda, teslim edebilmek adına, kaynakları ve girdilerin de müşteri taleplerine göre, planlaması gerektiği görüşündedir.
                Sayın Prof. Dr Enine Nur GüNAY, ulusal ve uluslar arası alanda da başarılı performans sergiliyor. Nitekim TüBİTAK Sosyal Bilimler GYK üyeliği görevlerinde bulundu. Avrupa Birliği 7. çerçeve Programı Sosyo Ekonomik ve Beşeri Bilimler ülke Delegesi oldu. Plan ve Bütçe Komisyonu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi üyesi olarak da görev yaptı.
               Sayın Prof. Dr. Emine Nur Günay göre, Eskişehirli olmak, Eskişehir’de, doğmak değildir. Bir insan, eskişehir için fikir üretiyorsa."Ben Eskişehir’de, yaşayacağım, Bu şehirde üretip, insanımız iş, aş sağlayacağım, yerel safi hâsılaya katkıda bulunacağım, Eskişehir de öleceğim”, diyorsa, insanın, doğum yeri, nere olursa olsun, O, gerçek bir Eskişehirlidir.
           Yine sohbette, Sayın Prof. Dr. GüNAY,  “çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanan "Süper Kent Projesi"nin, "Türkiye genelinde, ilk olarak Eskişehir'de uygulanacaktı. Ancak olmadı” dedi.
       Şayet gerçekleştirilseydi, “Süper Kent"in, Odunpazarı ilçesi Kocakır mevkisinde 838 hektar alan üzerine yapılacaktı."Bu 'Süper Kent', 4 etaptan oluşacak ve 75 bin kişilik bir nüfusa sahip olacak. Türkiye'de, ilk defa oluşan kentsel dönüşümün bu çerçevede tasarlandığı ilk projedir. Bu projenin diğer özellikleri ise yenilenebilir enerji üretilecek, bu proje kapsamında ısıtma sistemi kurulacak, yağmur ve atık suları değerlendirilecekti.
            Sayın Prof. Dr. GüNAY, bilim kadını olarak da pek çok konu da başarılı projeler gerçekleştirmiştir. Zorlukları da aşmasını da bilmiştir. Ancak Bilim Kadını olmak, hiçte kolay değildir. çünkü bilim kadını olmak, meşakkatli ve uzun bir süreçtir.
            Sayın Prof. Dr. GüNAY, Akılcı ve gerçekçi davranır. Her türlü probleme, çözüm ararken, sabırlı, istekli ve kararlıdır. İyi bir gözlemci, akılcı ve tarafsızdır.  Sorunları belirleme de ve çözmede yöntemi belirleyebilme, elindeki yöntem ve materyali,  en iyi şekilde değerlendirme  yeteneğine de sahiptir.
          Sayın Prof. Dr. GüNAY, TBMM,  özellikle de Eskişehir açısından, bir şanstır. Kendisine, yardımcı olunur, çalışmalarına da her türlü destek verilirse,  ülke ve Eskişehir için, özellikle de kırsal kesimle ile ilgili düşündüğü projeler, mutlaka gerçekleştirecektir.
              Sayın Prof. Dr. Emine Nur GüNAY’ ı kutluyoruz…


Haberleri