KALP, TİROİD VE DİYABET

Eskişehir’ de,  sağlıkla ilgili, panel, sempozyum ve konferanslar, sağlıklı toplum, özellikle de “KORUYU HEKİMLİK”, en önemlisi de insanlarımızın, sağlıkla ilgili, eğitimleri açısından, olumlu gelişmelerdir. Çünkü...

Eskişehir’ de,  sağlıkla ilgili, panel, sempozyum ve konferanslar, sağlıklı toplum, özellikle de “KORUYU HEKİMLİK”, en önemlisi de insanlarımızın, sağlıkla ilgili, eğitimleri açısından, olumlu gelişmelerdir. çünkü Türkiye’de, sağlık hizmetlerinin, odak noktası, tedavi edici hekimliktir. O nedenle de her geçen yıl, hasta sayısı ve harcamaları artmakta,  Türkiye sağlık alanında, ciddi problemler yaşamaktadır.
Oysa ülkemizde, koruyucu hekimlik, ön planda olmalıdır. çünkü sağlığı korumak veya daha iyiye götürmek, hastalıkları, oluşumunu önlemek, hastalananlara, olanakların elverdiği ölçüde, en erken dönemde, tanı koyarak, tedavi etmek ve böylece kişinin mutlu ve uzun bir yaşam süresini sağlamak, devletin ve kişilerin, öncelikli görevleri arasındadır.
Hastalıklarla korunmanın, en kolay ve ucuz yolu, hastalığa yakalanmadan önce, gerekli önlemlerin alınmasıdır. Duyarlı kişilerin, aşılanması, Sağlam kişilerin, erken teşhis amacıyla, periyodik muayenesi, genel taramalar, kişilerin, uygun beslenmelerini sağlama yanında, en önemlisi de kişilerin sağlık konusunda eğitilmeleridir.
Ayrıca sağlık alanında, isimsiz kahramanlar var. Bu insanlarımız, aynı zamanda birer gönüllüdür. Bu insanlarımızdan biri de Sayın Celal MORKOYUN’ dur. Eskişehir’ de, Sağlık alanlarında, konferanslar, düzenlenmesine vesile oluyor.
Geçen hafta, Sayın MORKOYUN ve Eskişehir, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği, tarafından düzenlenen,  konferansta,  Uzm. Dr. Mahmut GüNERİ,   Uzman Dr. Bengür TAŞKIRAN, Uzman Dr. Selvihan  BEYSAL, Tiroid(Guatr), Diyabet (Şeker), Kalp Hastalıkları Tanı, teşhis ve tedavileri ile ilgili açıklamalarda bulundular.
Tiroid(Guatr), Diyabet (Şeker) ,Kalp hastalıkları ile ilgili konferansa, geniş bir katılım olmasına rağmen, sağlıkta kurum/kuruluşlarında görevli, yöneticilerin olmaması, dikkat çekti. Katılmaları, bu tür etkinlikleri, teşvik eder, Katılımları da daha da artırır.
Endokrinoloji ve Metabolizma uzmanı, Sayın Dr. Selvihan BEYSEL, Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de görülme sıklığı, hızla artan, DİYABET” in, önemli bir sağlık problemi olduğunu, belirttikten sonra, “öncelikle diyabetin belirtilerini, tanımak ve zamanında hekime başvurmak, çok önemlidir “dedi.
Diyabet öncesi dönemde, erken fark edilip yeterli önlemler alınmazsa yorulan pankreas, kan şekerini, kontrol etmeye yetecek kadar insülin salgılayamaz hale geliyor. Bu durumda, önce toklukta kan şekerleri yükselmeye başlıyor. Ağız kuruluğu ve çok su içme, bu sürecin ilk belirtilerini oluşturuyor
Gece birden daha fazla sayıda, uykunun idrar ihtiyacıyla bölünüyor olması, akla diyabeti getirmeli. Uyuklama, ağız kuruluğu, bacaklarda kramplar, kaşıntı, kilo kaybı, mantar enfeksiyonları belirleri arasındadır.
Kardiyoloji Uzman Dr. Sayın Mahmut GüNERİ ise, kalp hastalığı, kapsamı oldukça geniş bir terim ve Kalp ile ilgili, birçok hastalık olduğunu belirttikten sonra, en sık karşılaşılan  kalp rahatsızlıklarını, kalp kapaklarındaki hastalıklar, kalbin yapısından kaynaklanan anormallikler, kalbe kan akışını sağlayan damarlardaki rahatsızlıklar ve kalp ritim bozuklukları üzerinde durdu. Kalp hastalıklar hakkında, görüntülü bilgi aktardı.
Ayrıca  hastada şiddetli göğüs ağrısının bulunması, kalp krizi geçirmiş olması, ya da girişimsel olmayan testlerde, hastada koroner darlık belirtilerinin bulunması durumunda koroner anjiyo yapılması söz konusu olduğunu vurguladı
Stent’i, balon işlemi ile açılan damarın, tekrar daralma ihtimalini azaltsın diye, damar duvarına takılan ve çok ince metalik tellerden örülmüş, silindirik bir kafes olarak tarif etti. Bu alanda yaptıklarını da görüntüleri de katılımcılarla paylaştı.
Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Sayın Dr. Bengür TAŞKIRAN ise Tiroit üzerinde bilgi verdi. Guatr ‘ın, tiroit bezinin büyümesine verilen isim olduğunu, Tiroit bezinin içindeki bölgesel büyümelere ise nodül dendiğini söyledi. Tiroit bezinin büyümesi, her zaman fonksiyon bozukluğuna yol açmadığını, Tiroit bezinin fonksiyon bozuklukları ise guatr ile birlikte bulunmayacağını belitti.
Sintigrafi tekniğin de, ileri teknolojinin tıbba kazandırdığı, hastaya zarar vermeyen metotla, hastalıkların, kısa bir süre içinde, tespit edilebildiğini söyledi.
Hipotirodi, çok az tiroit hormonunu anlamına geldiğini, belirttikten sonra, “ Hipotirodi en sık rastlanılan tiroit hastalıktır” dedi.. Semptomları da, yorgunluk, Zihinsel yavaşlama, Cilt ve saçta kuruması, hareketsizlik, Kilo alma, Kabızlık, Adet düzensizliği olarak belirtti.
ülkemizde, yalnız Eskişehir’ de, yapılan sağlık konferansları, diğer illere örnek teşkil edecek nitelikte olup, koruyucu hekimliğe ve insan sağlığına da ciddi katkıda bulunuyor.
Kutluyoruz…

Haberleri