KALU BELĂ /BELE

Dünya Eğitim Okulunda öğrenci olan Ruh'umuzdur ve Kur'an'da bu Ruh'a İns denmektedir (A'raf-38. Hesap gününde ayrıca Allah bunlara şöyle diyecek: "İns ve Cin topluluklarından sizden önce gelerek şirk-ortak koşup küfre sapmış olanlarıyla birlikte ateşe girin").
Öğrenci Ruh'un Dünya elbisesi olarak giydiği vücutlu haline Beşer denmektedir. Ruh'u değil de sadece vücudumuzu görüp şekle saplananlar, sınava giren ve hesap verecek olanın vücut olduğunu zannetmektedirler. Her okul gibi, Dünya okulunun dersleri de vardır. Yaşamımız süresince her an mobese kamera gibi izlenmekte ve bu derslerden sürekli olarak sınavlara tabi tutuluyor ve notlar alıp duruyoruz (Hac-70. Ya Muhammed! Allah'ın gökte ve yeryüzünde olan her şeyi bildiğini bilmez mi¬sin? Hiç kuşkusuz tüm yaptıklarınız sürekli olarak bir kitaba kaydediliyor. Ve şüphesiz bu kaydı yapmak, Allah için çok kolaydır. Tevbe-126. Nasıl da her sene, sınav olmak üzere bir veya iki defa ciddi belalarla kar¬şılaştıklarını görmüyorlar mı? Buna rağmen de ne tevbe ediyorlar, ne de tek Allah'ı anmaya dönüyorlar).
İşte bu öğrenci Ruh ile, Dünya'ya eğitime gönderilmeden önce, Kur'an'dan belirlediğim üzere 7 konuda misak /anlaşma yapılıyor ve bu maddelere sadık kalacağına dair ondan söz alınıyor (A'raf-102. Dolayısıyla Biz, geçmişteki o halkların çoğunu, dünyaya göndermeden önce yaptığımız anlaşma sırasında verdikleri sözü tutan¬lar olarak değil de, pek çoğunu doğrudan sapmış /fasık bulduk).
Halk arasında kullanılan bir tekerleme vardır; "Ne zamandan beri Müslümanız? Kalu Bela'dan beri". Çünkü bu anlaşmanın ilk maddesi Müslüman olunacağı sözüdür (A'raf-172. Rabbin, her ne zaman Âdemoğullarının bellerinden soylarını çıkarmayı /insan neslini oluşturmayı kararlaştırdıkça, onlardan kendi nefsleri için söz alır ve birbirlerine birbirlerini şahit tutarak; "Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?" diye sorunca, "Evet, şahitlik ediyoruz, Sen bizim Rabbimizsin - kalu belâ" derler. Biz bu işlemi, son kıyamet /hesap gününde, "Biz bunu bilmiyorduk" demeyesiniz diye yapıyoruz).
Dünya eğitimimiz sırasında, öğrenci Ruh olarak şu 7 konuya sadık kalacağımıza söz veriyoruz:
1.Allah'ı Tek İlah kabul edeceğimize ve şirk koşmayacağımıza: Hz. Muhammed'e vahyedilen ve bütün insanlara tebliğ etmesi istenen Kur'an'ın ilk ayeti 'Alak-1 nci ayette "Yüce olan Rabbin adı ile oku" denilmekte ve tek ilah olarak Allah bildirilmektedir. Kur'an'ın genelinde Allah'ın birliği, defalarca vurgulanmaktadır.
2.Evren Kitabını Okuyup, ilim yapıp araştıracağımıza: İniş sırasına göre 87 nci sırada bulunan Bakara Suresinin 31 nci ayetinde Adem'in hafızasına Evren bilgisinin yüklenmiş olduğu ve bu özelliği ile Meleklerden farklı yaratıldığı belirtilmiştir. İşte Ruh ile yapılan anlaşmanın 2 nci maddesi bu olup, Dünya yaşamı sırasında özellikle Dünya, İnsan, bütün diğer canlı ve cansızlar ile Gökyüzü, dolayısıyla da uzay ve Evren'in araştırılması, elde edilen bilgilerin de insanların yararına değerlendirilmesi istenmektedir.
3.Kur'an Kitabını anlayarak okuyup muhkem-kesin hükümlerine uygun olumlu ameller gerçekleştireceğimize: 'Alak-3 ncü ayette 2 nci defa okunması istenen kitap Kur'an'dır. Çünkü 97 nci sıradaki Rahman suresinin 2 ve nci ayetlerinde "Rahman-2. Allah, Kur'an'ı öğretti, 3. Sonra İnsanı yarattı" denilerek, okunacak 2 nci kitap olarak Kur'an'a işaret edilmektedir.
4.Tek insan nesli olduğu düşüncesinde olacağımıza: Çünkü bütün insanlar Adem ve eşinden üreyip çoğalmışlar ve başlangıçta tek ümmet idiler. Ancak sonraları çeşitli konulardaki anlaşmazlıkları nedeniyle gruplaşmışlar ve birbirlerini farklı görmeye, hatta kavga edip, öldürmeye de başlamışlardır (Hud-119. Sadece Rabbinin rahmetine maruz kalmış olanlar o tartışmalara ve gruplaşmalara yönelmezler. Esasında Biz sizleri, içinizden tekrar tek insanlık ümmeti oluşturup oluşturamayacak olanlarınızı belirlemek için yarattık).
5.Allah'ın tek dini olup, adının da İslâm olduğuna: Yine insanlar başlangıçta nasıl tek ümmet idiyseler, aynı zamanda dinleri de tekti ve Tek Allah'a teslim olma anlamında İslâm idi (Yunus- 19. Şunu iyice bilin ki, insanlar ilk yaratıldıkları zaman, tek bir ümmet idiler ve hepsi de öncelikle bu konularda tek bir dine bağlıydı ve tek bir Allah'a ibadet ediyorlardı. Sonradan anlaşmazlığa düştüler, inanan ve inkâr edenler olarak ayrıldılar). İşte bu sözlerini unutan insanlara hatırlatmak amacı ile Peygamberler ve vahiy kitapları indirilmiş ve bütün Peygamberler toplumlarının gelişmişlik seviyelerine göre hemen hemen aynı dini kuralları, yani tek din olan İslâm'ı tebliğ etmişlerdir. Son Peygamber ve kitap olarak Hz. Muhammed ve Kur'an ile de dinin artık tamamlandığı bildirilmiştir (Maide-3.... Çünkü Ben bugün dininize son şeklini verdim, böylece din ile ilgili nimetimi artık sonlandırdım ve sizin için din olarak İslam'ı tamamlayıp onayladım....).
6.Olumlu nefslerimizi itidal /orta düzeyde uygulayacağımıza, olumsuz nefsleri ise öldüreceğimize: Olumlu nefslerde ifrat ve tefritten kaçınacağımıza ve orta /itidal üzere kullanacağımıza ilk olarak Fatiha-6 ncı ayette "Sıratan müstakim" ifadesi ile değinilmiştir. Olumsuz nefsler için ayetlerde "Her nefs ölümü tadacaktır" tanımlaması kullanılmıştır.
7.Şeytanı apaçık düşman tanıyacağımıza: Bu konuda birden fazla ayet bulunmaktadır (Yasin-60. Ve Allah onlara; "Ey Âdem'in çocukları! Şeytan'ın sizin apaçık düşmanınız olduğu konusunda sizi uyarmış ve ona uymayacağınıza /tapmayacağınıza /kulu olmayacağınıza dair sizinle anlaşma da yapmamış mıydım?").
Konuyu şu ayet ile pekiştireyim (Ra'd-20. Zaten Kur'an'ın gerçek olduğuna iman edenler, Allah ile yapmış oldukları anlaşmanın şartlarını yerine getirirler ve verdikleri sözlerinden caymazlar).
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi NÖVAK Vakfının "SON DAVET KUR'AN (Kısa tefsirli tercümesi)" ve "İSLÂM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL" kitaplarında bulabilirsiniz.
NOT-2: 25 Şubat 2015 Çarşamba günü saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "KUR'AN SOHBETLERİ"ne inşallah devam edeceğim.