Sağlıklı Kentler Birliği 7. yıl Konferansı' nın açılışında bir konuşma yapan Sayın Prof. Dr. ÜYÜKERŞEN' in, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı' na verilen yetkilerle, Belediyeleri işlevsizleştirildiğini, belirterek " yeni KHK'lerle, " herhalde belediyeler Ancak çöp toplar" diyerek bir gerçeği gündeme getirdi.
Konferansta bunları gündeme getiren Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN' in, konuşmasını bitirmesi söylenirken, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan vekilinin, gereksiz uzun konuşmasına, müdahale edilmemesi dikkat çekti.
Sağlıklı Kentler Konferansı'nda, KHK üzerinde konuşulması gerekirken, AKP Derince Belediye Başkanı Aziz Alemdar, Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN, müdahale ederek, kimlere yaranmak istedi bilinmez ama bu tür insanların, ne ülkeye, ne de görev yaptığı kesime yararı vardır.
Tarihin her döneminde olduğu gibi, çok partili dönemde de mutabbıslar hep oldular. Görevlerini, çok iyi icra ettikleri için de, hep gözde olmayı becermişlerdir. Var olmaya da devam edeceklerdir. Ancak bu kişi/kişilerin, ne devlete ve millete, ne de siyasi partilere yararı yoktur. Ayrıca kişilikli ve vicdan sahibi kişi/kişiler, asla MUTABBIS (dalkavukçu) olmazlar.
Oysa Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN haklı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde 648 sayılı kararname ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklikler yanında, Bakanlık KHK'lerle, sonu gelmez bir şekilde yeni yetkilerle donatılmaya devam ediliyor.
TMMOB göre de" hiç kimse ama hiç kimse artık elindeki tapuya güvenmesin. Tapu, ister kamu kurum ve kuruluşunun, ister özel kişinin, isterse devletin hüküm ve tasarrufu altında olsun bu tapu ve araziler üzerinde istediği tasarrufu yapma yetkisi yalnızca ve yalnızca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndadır. Yaşadığımız süreç olağan değildir, ülkemizde olağan demokrasilerde yeri olmayan tersi bir süreç işlemektedir
Elbette kararnamede, olumlu hükümlerde var. Nitekim bu kararname ile ."depreme karşı dayanıksız yapılar ile imar mevzuatına, plan, proje ve eklerine aykırı yapıların ve bunların bulunduğu alanların dönüşüm projelerini ve uygulamalarını yapmak veya yaptırmakta ilgili kurum/kuruluşların yetkisine verildi." Aslına alınan bu karar, doğru bir karardır. Çünkü 17 Ağustos depreminden sonra, pek çok yerleşim yerinde binalar hasar gördüğü halde güçlendirme yapılmadı.
Elbette depreme karşı dayanıksız yapılar ile imar mevzuatına, plan, proje ve eklerine aykırı yapıların ve bunların bulunduğu alanların dönüşüm projelerini ve uygulamaları depremle ilgili önemler açısından olumludur. Ancak 17 Ağustos gölcük depreminden sonra O yıllardaki valiz Sayın Ali Fuat Güven' e gölcükte depremle yaşanları anlatmış Eskişehir' e " ÇADIR KENTLER" gerçekleştirilmesini önermiştik. Olumlu buldu Şahin Tepesi, Mamuca Yolu ve Zincirli Kuyu'ya olmak üzere, üç çadır kent yapıldı, Ancak alınan kararlara uyulmadı. Nitekim Şahin Tepesindeki çadır kente, bir kooperatif, Mamuca Yolu'ndaki çadır kentte de TOKİ ev yaptı. Oysa Depremler' de, en çok sıkıntı, kurulan çadır ketlerde yaşanıyor.
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya mülkiyeti Hazineye, kamu kurum veya kuruluşlarına ya da kişilere ait olan taşınmazlar üzerinde yapılacak yatırımlara ilişkin olarak ilgilileri tarafından hazırlanan veya hazırlattırılan yatırımlarla ilgili olarak da çeşitli uygulamalar belirlendi. Belirlenen kurallara göre, yetkili idarelerce üç ay içerisinde onaylanmayan etüt, harita, her tür ve ölçekte çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını, parselasyon planlarını ve değişikliklerini ilgili idarelerin başvurusu üzerine yapmak, yaptırmak, onaylamak ve başvuru tarihinden itibaren üç ay içinde yetkili idarelerce ruhsatlandırma yapılmaması halinde resen ruhsat ve yapı kullanma izni verilecek..
Mevcut kararname ile çevrenin korunması, iyileştirilmesi ile çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik, prensip ve politikalar tespit etmek hedef olarak alındı. Ayrıca da standart ve ölçütler geliştirmek, programlar hazırlamak; bu çerçevede eğitim, araştırma, projelendirme, eylem planları ve kirlilik haritalarını oluşturmak, bunların uygulama esaslarını tespit etmek ve izlemek, iklim değişikliği ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek." gibi görevlerde verildi. Ancak bu görevlerin, nasıl ve kimler tarafından yapılacağına dair bir açıklama yapılmadığı gibi Bu görevleri yerine getiren, bazı kurum/kuruluşlar da ortadan kaldırıldı.
Kararnamede, arzu edilmeyen hükümler olabilir. Bunların uygulamadan kalkması için ilgili kurum/kuruluşlar, kişiler, siyasi partiler, üniversiteler, yazar-çizerler, düşünenler bu uygulamalara karşı bir tutum almalıdırlar.
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME!
Sağlıklı Kentler Birliği 7. yıl Konferansı nın açılışında bir konuşma yapan Sayın Prof. Dr. ÜYÜKERŞEN in, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı na verilen yetkilerle, Belediyeleri işlevsizleştirildiğini, belirterek...