Köylünün en önemli aksesuarıdır kasket!
Bu yüzden siyasetçiler için hep dikkat çeken bir eşya haline gelmiştir.
Ecevit ile de adeta özleşmiştir bu şapka!
***
Demirel'in bir söyleşisinde okumuştum;
"Kasketi Ecevit kapınca, bana fötr kaldı" demişti.
Ancak kasketin kendisine daha çok yakıştırıldığını da iddia etmişti.
Yani kasket ile ilgili geçmişte soğuk savaşlar bile yaşanmış liderler arasında!
Dediğimiz gibi, öylesine önem arz eden bir materyal bu kasket!
***
Büyükerşen'i de zaman zaman kasketli görürüz.
Dikkat edenler Büyükerşen'in bu kasketi daha çok seçim dönemlerinde tercih ettiğini göreceklerdir.
En önemlisi kanıtı ise, son seçimlerden önce şehrin bilboardlarını süsleyen fotoğraflarının kasketli oluşudur.
***
Anlayacağınız;
Büyükerşen kasketi giydiyse, seçim kapıya dayanmıştır demektir.
Tıpkı ilçe gezilerinde olduğu gibi!
Büyükerşen yine kasketi ile selamlıyor halkı!
Tıpkı önemli liderler gibi!
DEPREM SİZİ GÖREVE ÇAĞIRIYOR!
İMO Başkanı Fercan Yavuz, İstikbal'e özel açıklamalarda bulundu.
Haberi dünkü manşetimizde gördünüz.
Sahiden de hayli önemli detayları içeriyor haber!
Sadece seni, beni, medyaya duyarlı yazarları ilgilendiren sözler değil bunlar!
Son derece önemli, son derece ciddi ve üzerinde uzun süre konuşulacak şeyler!
***
Yavuz'un kentin depremselliği üzerine söylediklerini içeriyor bu açıklamalar.
Eskişehir'in yaşayacağı depremden söz ediyor.
'Depremin tekrarı için zaman süreci kısalıyor.
Biz bu şehrin deprem senaryosunu yazmazsak;
Master ve nazım imar planlarını yapmazsak işimiz zor!' diyor.
***
Bizim özelliğimiz bu;
İlla başımıza geldikten sonra yaparız bir şeyi.
Bari deprem konusunda böyle olmayalım...
Dediğim gibi;
Bu mesele sadece birkaç kişi, birkaç siyasetçiyi falan ilgilendirmiyor.
En küçük bireyine kadar tüm kenti ilgilendiriyor.
Öyleyse şunu söylemek istiyorum;
"Hadi siyaseten falan derken bir araya gelemiyorsunuz;
Gelseniz de çokta anlaşamıyorsunuz.
Bari bu deprem işini halledin!
Başımıza gelmeden önlemlerini alın!
Alın ki, hem örnek olun, hem de asli görevinizi yerine getirmiş olun."
Yoksa Yavuz'un ortaya koyduğu deprem sonrası senaryosu pekte iç açıcı değil!
Yeniden hatırlatayım istedim...
GAZETECİLER SAHİDEN DE DİKKATLİ OLMALI!
Daha önce söylemediği bir şeyi;
"Daha önce söylemiştim" diye neden yazar ki bir insan?
Hadi bırak kendisine karşı saygısızlığı, okuyucusuna karşı nasıl böyle bir kusur işleyebilir?
***
En azından kendi adıma böyle bir şeyi yapmış olmanın ayıbı içerisinde olamam...
Ha, irade dışı belki de böylesine bir kusur içerisine düşebilirsiniz.
Öyle ya gazetecilik yapıyorsunuz!
Gazeteciliğin getirdiği ağır fikir karmaşaları arasında belki de ufak tefek yanılgılar içerisine düştüğümüz durumlar olabilir.
Ki olmuyor da değil!
İster inanın, ister inanmayın ama;
"Ben bu konu hakkında ne demiştim sahi?" diye iç geçirdiğimiz anlar bile oluyor!
***
Neyse;
Daha önce söylediğim gibi'
"Bırakın gazetecilerin benzer durumları ile uğraşmayı da kendi işinize bakın' demiştim.
Deyip demediğimi merak eden arşivi açıp bakabilir.
Son olarak;
Ahmet Yapıcı ile ilgili 'söyledim' dediğim ama söylemediğim yönünde ortaya alılmış bir iddia var.
"Beni dikkatle takip eden bir kişiymiş bu iddiaların sahibi!
(Zaten hep dikkatle takip edilirim, farkım bu!)
'Söyledim diyorsun ama 6 gün önceki yazında öyle bir şey söylemiyorsun' demiş.
Öyleyse 9 Ekim'deki yazımı okuyun efendim!
***
Neyse lafı uzatmaya gerek yok!
Saçma sapan konularla okuyucularımı sıkmak istemem...
Ama yine de 'milletin yazdıklarını eleştirmekten başka, ortaya bir şey koyamayanlar' için de bir cevap olsun istedim.
Daha da ne okurum, ne de muhatap alıp cevap yazarım...
Öyle ya;
Bir yerel seçim gibi, şehrin ana sorunları gibi hayli ciddi meseleler bizi bekliyor...
KASKETİ DE GİYDİ YA!
Köylünün en önemli aksesuarıdır kasket!Bu yüzden siyasetçiler için hep dikkat çeken bir eşya haline gelmiştir.Ecevit ile de adeta özleşmiştir bu şapka!***Demirelin bir söyleşisinde okumuştum;"Kasketi Ecevit kapınca, bana...