Kavşaklar zinciri olarak yaşam

Yaşam, bir ucundan diğer ucu görülen düz bir yol değil… Her an karşılaştığımız eski ve yeni kavşaklar var. Bu noktalarda karar verip karşımızdaki yollardan birini seçmemiz gerekiyor.

Yaşam, bir ucundan diğer ucu görülen düz bir yol değil… Her an karşılaştığımız eski ve yeni kavşaklar var. Bu noktalarda karar verip karşımızdaki yollardan birini seçmemiz gerekiyor. Günlük yaşamda bilerek veya farkında olmadan kararlar veriyor, seçimler yapıyoruz. Her kavşak noktasında yaptığımız seçim, bizi farklı bir noktaya götürüyor. Zamanda geri dönüp keşke diğerini deneseydim deme şansımız olmuyor. Zamanın geriye dönüşü yok. Geçtiğimiz bir kavşağın benzerine rastlasak da şartlar aynı olmuyor. Sözün kısası, zaman akıyor ve biz kararlar verip seçimler yapmaya devam ediyoruz.

Bazen seçtiğimiz, en iyisi olmasını düşündüğümüzdür. Bazen seçtiğimiz, neleri seçmediğimizdir. Biraz seçmediklerimizi de dışarıda bırakmaktır. Yukarıdaki örneğe devam edersek, kavşakta yollardan birini (farkındalıkla ya da kendi halinde) seçtiğimizde, diğerlerini seçmemiş oluyoruz. Başka bir deyişle; her seçiş, bir vazgeçiştir.

Seçim yaparken hiç kuşkusuz, iç dünyamızın derin etkileri vardır. Başka faktörlerin seçimlerimizi etkilediği de olur. Ailemizi seçemeyiz; ama arkadaş seçerken, işimizi ve aşkımızı belirlerken biraz daha özgür seçim şansımız olabilir. Yaptığımız seçimlerin bazıları, bize özgü psikolojik ve sosyal değerlerin etkisiyle olur. Seçimlerimize etki eden bu faktörlere öz değerlerimiz diyebiliriz.

İyi seçim yapabilmenin ilk ölçütü, iyi değerlendirme yapabilmektir. Tabii ki bu değerlendirme öz değerlerimiz aracılığı ile gerçekleşecektir. Eğer baskıcı unsurlar nedeniyle bir tercihte bulunuyorsak, bunun gerçek anlamda bir seçim olduğunu söylemek zordur. Seçilecekler arasında eğer bir tek seçenek varsa bunu da bir seçim sayamayız.

Önceliklerini belirleyebilme yetisine sahip ve belirlediği öncelikleri çerçevesinde kendi duruşunu sınayabilen ve denetleyebilen bir kişi, kendi öz değerlendirmesini yapmada daha tutarlı bir noktada olacaktır. Özetle; iyi seçimler için iyi kişisel ölçütler, bir başka deyişle kişisel öz değerler gereklidir.

Kişi kendi öz değerlendirmesini yaparken; eğitimini, ne kadar sonuç veya süreç odaklı olduğunu, kişisel gelişime verdiği önemi, uzmanlaşma eğilimini veya rekabet ortamının kendi motivasyonunu nasıl etkilediğini dikkate alabilir. Pozisyon ve statüye ne kadar önem verdiğini, güce ulaşma arzu ya da istekliliğini göz önünde tutabilir. Zorluklardan yılmama düzeyini, liderlik dürtüsünü, takım ruhu oluşturmaya yatkınlığını, ayrıntılara verdiği önemi, zaman karşısındaki tutumunu, sıradan işleri düzenli olarak yürütme istekliliğini, farklılık arz eden işleri bir arada yürütebilme yetisini, yaratıcılığın motivasyonuna etkisini, hızlı tempoya verdiği tepkisini düşünerek değerlendirme yapabilir. Bağımsızlığına verdiği önemi, güven ihtiyacını, maddi olanaklara verdiği önceliği, etik ve ahlaki değerlere bakışını, dostluğa gösterdiği özeni, dengeli yaşama gösterdiği eğilimini, toplumsal katkı oluşturmadaki sorumluluk anlayışını dikkate almak durumunda olabilir.

İnsan kendini bilmeli. İnsan kendi başarı ölçütlerini de ayırt edip tanımalı. İnsan hangi konularda kendini başarılı bulduğunu bilinçli bir şekilde algılayabilmeli. Özetle; kişi, “Bence başarı nedir?” sorusunun kendince iyi bir cevabına sahip olmalı. Böylece kendi geçmiş performansını değerlendirme imkânına sahip olacaktır. Bu değerlendirmeyi yapmalıdır da. Kendi öğrendikleri, yaşadıkları ya da yaşananlardan edindiği bilgi ve deneyimleri gözden geçirmeye değer bir kaynaktır. Gerçekçi olarak hangi beceri ve yetilerinin geliştiği veya köreldiği konusunda bilgi sahibi olmalı.

Kendi özellikleriyle değerlerini ve yetkinliklerini belirleyen kişi potansiyelini, tercihlerini doğru yapmada daha özenli davranacak, doğru seçim yapmada verilen emek yaşama farklı lezzet katacaktır. Ya seçimini mevcut şartlarını bilerek yapacaksın, ya da seçmediğin için pişman olmayacaksın. Ah, vah etmenin geleceğe hiçbir faydası yok.

Güncel Haberleri