Kazım Kurt "CHP'de ön seçim için çaba harcamayanların, ön seçim yapılmamasına itiraz etme hakkı yoktur"
Önceki gün Ankarada, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunan odasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmüş, görüşme sırasında konuşulanları da dün bu köşede dile getirmiştik.Yazımızın sonunda da:-Kılıçdaroğluna,...
Önceki gün Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulunan odasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmüş, görüşme sırasında konuşulanları da dün bu köşede dile getirmiştik.
Yazımızın sonunda da:
-Kılıçdaroğlu'na, Eskişehir'de en son ön seçimin 20 yıl önce yapıldığını söylediğimizi...
-Gazeteci Vedat Alp'in düzelterek "En son ön seçim 1991'de yapıldı" dediğini...
-Bunun üzerine Kılıçdaroğlu'nun "Olabilir" dediğini.
-Bizim ise bu "Olabilir" lafını, bu defa ön seçim olabileceğine yönelik mi?, yoksa "En son Önseçim 1991 de yapıldı" söylemini destekler nitelikte mi söylediğine bir türlü karar veremediğimizi belirtmiştik.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt aradı.
-"Yanlış biliyorsunuz. CHP'de en son ön seçim 99 Milletvekili seçimleri öncesinde yapıldı ve ben bu seçimde birinci oldum" dedi önce.
Ardından da...
-"Partide yaşanan bazı şeyler yok sayılmasın lütfen" diye ince bir sitemde bulundu.
Kazım Kurt, kendisinin bu partide 30 yılı aşkın mücadele ettiğini söylüyor.
-"birilerinin söylediği gibi 'Büyükerşen getirip koydu o da Milletvekili ve Belediye Başkanı oldu' değil mesele. Ben o dönem 3 ilçe kongresi ve bir ön seçim kazandım. İlçe başkanlığından istifa edip Milletvekili adayı oldum ve ön seçimde de birinci sırada çıktım. Bugün buralarda bulunuyorsam bu benim siyasette tırnaklarımla geldiğim bir noktadır" dedi.
BEN İLÇE BAŞKANIYKEN ESKİŞEHİR'DE ÖN SEÇİMİ YAPTIRMIŞ KİŞİYİM
Kazım Kurt, 99 yılında ilçe başkanıyken Eskişehir'de ön seçim yaptırdığını söylüyor.
Devamla da...
-"CHP'de ön seçim yaptırmak önemli bir iştir" diyerek, partide ön seçim için bağıranların ön seçim yaptıramadığını, çünkü kendilerine güvenmedikleri için ön seçimden korktuklarını belirtip "99 yılından sonra gelen hiçbir yönetim ön seçim yaptıramadı. Trabzon teşkilatının yaptığını yapamadı. Çünkü ön seçim işlerine gelmiyordu. Ön seçim için Ankara'ya gidenler, söz alıp gelerek ön seçim söylemlerinden anında vaz geçiyordu. Listeye konulmayınca da "Hakkımı yediler ön seçim yapmadılar" diye bağıran aynı insanlardı." Diye konuşuyor.
BENİ HOCA İLE BİRYERLERE GELMİŞ GİBİ GÖSTERİP, YOK SAYMAYA KALKMASINLAR.
Kendisinin bu partide en uzun soluklu mücadele eden isimlerden biri olduğunu da ifade eden Kazım Kurt "Benim için ön seçim fark etmez. Geçmişte ön seçimi kazandım, bugün de çıkar kazanırım. O yüzden kendisini asıl sorgulaması gerekenler, partide ön seçimi yaptıramayanlardır. Ön seçim için hiçbir gayret sarf etmeyip, listede yer bulamayınca kabahati ön seçim yapılmamasına bağlayanlardır. O yüzden bana partinin tarihini yazdırmasınlar. Kazım Kurt'u da partide hoca ile var olmuş,hoca ile bir yerlere gelmiş gibi gösterip,yok saymaya kalkmasınlar" diyerek tamamlıyor sözlerini...
....
Çocuklar değil sistem aptal!
-Türk çocukları 65 ülke içinde Fen Bilimleri alanında 43 ncü sırada.
-Matematik alanında ise 44.
-Kendi dilinde okuduğunu anlamıyor yani. Çünkü Türkçe eğitim görüyorlar.
-Fen'de 43, matematikte 44 ncü sırada olan çocuk sizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine sokabilir mi? Baksanıza çocuğun kendisine hayrı yok.
-Bu durum çocuğun suçu mu? Değil. Neden değil:
-Almanya 1,5 Milyon Türk arasından dünya çapında futbolcu yetiştiriyor,sen niye 80 milyon Türk arasından yetiştiremiyorsun?
-Çünkü sistem bu!
-Aptal olan çocuklar değil sistemin ta kendisi.
-Bu aptal sistemi çocuklara dayatıyor ve bu sonuçları alıyoruz.
-Bu çocuklar bu sistem değişmediği müddetçe benim emekli maaşımı ödeyemez. Sizinkileri de öyle.
-İhracat büyümez,yüksek bir üretim ve proje yapamazsınız.
-Yoksul bir ülke oluverirsiniz.
-Bakın en büyük 500 firmaya.
-186'sı en düşük teknoloji ürünleri üretiyor.
-163'ü düşük teknoloji malların üretimini yapıyor.
-109'u orta teknoloji malları üretiyor.
-500 büyük firma içinde yüksek teknoloji ile üretim yapan sadece 12 firma var.
-Ne dersiniz? Biraz oturup düşünmemiz gerekmiyor mu artık?
Bu sözler ünlü ekonomist Emin Çapa'ya ait.
Söyledikleri çok hoşumuza gitti ve paylaşalım istedik.
Artık dünya'da üretim modeli değişiyor.
Çağ, yeni teknolojilere kucak açıyor.
5 Bin metrekare bir fabrikada, yıllık 29 milyon lira ciro yapılırken, öte yandan 5 tane beyin,20 metrekarelik odada,20 kuruşluk bir CD'ye bir program yükleyip,20 milyar dolara o CD'ye yüklediği programı satabiliyor.
Ne yazık ki...
Ülke olarak biz bu gelişmelerden her geçen yıl daha da uzaklaşıyoruz.
Çünkü...
Sistemimiz bunu kaldırmıyor.
.......
Biraz da gülmek lazım
İş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir.
Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk görürler. Berber, iş adamının kulağına fısıldar; "Bu çocuk var ya, dünyanın en aptal çocuklarından biridir!... Bak; dikkat et şimdi..."
Berber çocuğa seslenir: "Ali, buraya gel!". Bunun üzerine çocuk sakince dükkâna girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar.
Berber işadamının kulağına sessizce, "bak şimdi" diye fısıldar ve bir elinde beş yüz bin, diğer elinde beş milyonluk bir banknot olduğu halde çocuğa sorar "hangisini istiyorsan alabilirsin"
Çocuk dalgın dalgın bir beş yüz bine bir de beş milyona bakar ve sonunda beş yüz binlik banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alır. Berber işadamına döner ve gülerek: "Gördün mü? Sana söylemiştim." der.
Tıraş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek, neden beş milyonluk değil de, beş yüz binlik banknotu aldığını sorar. Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir :
- "Eğer beş milyonluğu alırsam oyun biter!"