KENTİN NAMUSU!

Tepebaşı Belediye Meclisi'nin, Kasım ayı ilk toplantısında, kent hakkında çirkin yakıştırmalar yapan, Gazeteci Yusuf Ziya Cömert'i, kınama kararının da alınması talebine AKP belediye Meclis üyeleri, karşı çıktı. Gerekçe olarak da meclisin konuyla ilgili yetkisinin bulunmadığı gösterildi. Hatta kararın, yasa dışı olduğu da açıklandı.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ise, haklı olarak, şehir için sarf edilen sözlerin, şehirde yaşayan herkesi ilgilendirdiğini dile getirerek, meclisin, bu türde bir karar almasının önünde bir engel olamayacağını bildirdi. Ataç'a destek veren, CHP'li Ayhan Kavas'ta; "Bu yönde bir karar almamız, en doğal hakkımızdır" diyerek, Eskişehirlilerin arzularına, tercüman oldular.
Ayni zihniyet, Mardin' de de ortaya çıktı. Yeşilay Mardin Şube Başkanı Lütfü Günlüoğlu yaptığı açıklamada, Artuklu Üniversitesi'nde okuyan ve kent dışından gelen öğrencilerin, kente ahlaksızlığı getirdiğini ve manevi çöküntüyü hızlandırdığını savundu. Gün geçtikçe ahlaki çöküntünün hız kazandığı Mardin'de, manevi huzursuzluğun, herkesi derinden etkilemeye başladığını öne sürdü.
Ayrıca AKP Meclis üyelerinin, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı ve Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı ve köşe yazarı Yusuf Ziya Cömert'in, Odunpazarı Belediye Başkanı, Emniyet müdür yardımcısı, Milli Eğitim ve Turizm müdürleri ile AKP nin ilçe yöneticileri huzurunda, Eskişehir'in, fuhuş kentine döndüğünü ve bu durumun düzeltilmesi gerektiği " sözlerine, tepki göstermemeleri yadırganmamalıdır.
Adı geçen densizliği yapan, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı ve köşe yazarı Yusuf Ziya Cömert' i, kentte davet edenler, elbette kınayamazlar. Ancak "KENTİN NAMUSU" söz konusu olduğunda, AKP meclis üyelerinin, bu tavrının, ne mazereti, ne de kabul edilir bir tarafı vardır.
Ak Parti meclis üyeleri, neden köşe yazarı Yusuf Ziya Cömert'i, kınamadı en iyi kendileri bilir ama halkı temsilen belediye meclisinde bulunan üyelerin, Eskişehir'i, fuhuş kenti olarak tanımlayan ve Eskişehirlilerden de, özür dilemeyen insanı kınamamaları, iddiayı kabullenmek değil de nedir?
Yusuf Ziya Cömert, kentin namusuna dil uzatıyor ama Ak Parti meclis üyeleri sineye çekiyorlar. Oysa bu durumun, sineye çekilecek yanı yok. Elbette tepki gösterenlerde var. Ancak yeterli değildir.
Aslına Eskişehir' de, sorumlu kişi/kişilerde, bu densizliğe, duyarsız kalmazlar veya "BANA NE" diyemezler. Çünkü kentin sorunlarını çözmek ve haklarını savunmakla görevliler. Eskişehir fuhuş kenti ise bu gelişmeyi önleyecek ve suçlamayı yapan, kişiye karşı, kenti savunacak ve yargıda hak arayacak olanlar da onlardır.
Ayrıca kentin namusunu koruma, yasal olmasa da belediye meclislerinin vicdani görevidir. Çünkü Yusuf Ziya Cömert' in, binlerce insanın yaşadığı kentte, nerede gördü veya nasıl tespit etmişse, bir veya iki travestili var diye, bütün Eskişehir' i, Fuhuş kenti olarak tanımlaması, haksızlık olduğu kadar densizlik, kendini bilmezlik olduğu kadar, kent insanına ve kenti yönetenlere de hakarettir.
Öte yandan Yusuf Ziya Cömert' in, densizliği, feodal düzendeki toplumlarının zaafıdır. Sadece insan bedenine yüklenmiş namus kavramı, Abbasi Emevi ve feodal düzen terörünün, namus kavramına biçtiği bir hatadır. Ayrıca namus kavramını benimseyenler, bu tür tavır ve davranış içinde bulunamazlar. Birkaç bu tür olaydan dolayı da tüm kenti sorumlu tutamazlar.
İnsanın, kendi haysiyetini, ırzını, namusunu korumakla zorundadır. Irzını koruyamayan, haysiyetini ve şerefini de kaybeder Haysiyetini kaybeden kişi/kişiler, bunalımlar içinde, bocalayıp durur
Kentler de böyledir.
İlâhî vahye dayalı bütün dinlerde, korunması gereken unsurlar, din, can, nesli ve ırzdır. Bu unsurları korumasında, Tüm görevliler yanında, halkta sorumludur.
Görevliler, fuhuş varsa gereken önlemleri aldı veya densizliği yapana tepki gösterdiler mi bilinmez ama kentte, meslek odaları başkanları ve STK' lar " bu hakareti kınıyoruz" tarzında sayısız açıklama yapıp, Star gazetesi almama kampanyası başlattılar. Star gazetesi, yakılarak protesto edildi.
Aynı tepkiyi, Tepebaşı Belediyesi Ak Parti Belediye Meclis üyelerinin, göstermemelerini de beklerdik. Çünkü Yusuf Ziya Cömert' in, densizliği ile tüm kent zan altında bırakılmıştır. Yusuf Ziya Cömert, mutlaka bu densizliğinin hesabını, yargı önünde vermelidir. Alfred Krupp'in, söylediği gibi, Kaybedilen para bir şey değildir, ama kaybedilen namus çok şeydir.