Kentpark'ta yaşanan ilginç bir olay ve tesadüf

Bir televizyon kanalı Eskişehir ile ilgili program yapmak üzere geliyor.
Büyükşehir belediye Başkanı ile Kentpark'ta bir röportaj yapacak.
Bunun üzerine Büyükerşen makam otomobiline binip, doğruca Kentpark'a gidiyor.
Makam otosu, Kentpark içinde ki köprünün önünde duruyor.
Köprünün üzerinde yaklaşık 20'ye yakın kadın.
Kadınlar Büyükerşen'in geldiğini gördüklerinde aniden duraksıyorlar.
Büyükerşen ise, aracından inip, kadınlara doğru gidiyor ve;
-"Parkı nasıl buldunuz? Beğenmişsinizdir umarım?" diye soruyor.
İçlerinden birisi;
-"Eskişehir'in parasını çar çur etmişsiniz" cevabını veriyor...
Ardından bir başkası...
-"Parkı çıplak kadın heykelleri ile donatmışsınız. Bu ne terbiyesizlik. Çabuk o heykelleri kapatın" diyor.
O arada, su patlağı nedeniyle parkın yürüme alanında meydana gelen çatlaklığı işaret eden kadınlar;
-"İşte yaptıklarınızın hali" diye tepki gösteriyor.
Büyükerşen, yapılan parkta kimsenin parasının çar çur edilmediğini, çıplak denilen heykelin, Eskişehir'in termal özelliğini yansıtan bir heykel olduğunu ve yürüme yolunun bir bölümünde ki çatlağın da, su borusu patlağından kaynaklanıp, onarımın hemen başlatılacağını söylese de...
Büyük bölümü türbanlı olan ve içlerinde de sadece bir erkek bulunan Kadınlar, "O çıplak heykeli oradan kaldırın" diye ısrar ediyor.
Tesadüf ya...
O sırada parkı gezen bir grup İlköğretim Okulu öğrencisi var.
Büyükerşen'in kadınlarla diyaloguna şahit oluyorlar...
Çocuklar sonunda...
Özellikle çıplak dedikleri heykelin kapatılmasını isteyen kadınları dinleyince dayanamayıp;
-"Biz heykeli gördük. Çıplak falan da değil. Sakın ola o heykeli kaldırmayın Başkanım" diyorlar.
Her neyse, tartışma kesiliyor, Büyükerşen parktan ayrılıyor.
Ertesi gün Belediye'ye geldiğinde, Ulusal düzeyde yayın yapan bir gazetede, söz konusu park manşet olmuş.
Üstelik...
Kadınların bir gün önce söylediği eleştirilerin her biri, gazetenin manşetinde de yer almış.
Üstelik, kadınlarla birlikte dolaşan bir erkek şahsın çektiği fotoğrafların aynısı, gazeteye de yansımız.
Ne dersiniz?
İlginç bir tesadüf değil mi?