KENTSEL DÖNÜŞÜM BELİRSİZLİĞİ

Eskişehir’ de, kentsel dönüşüm belirsizliği devam ediyor. Anakent ve Odunpazarı Belediyesi arasındaki görüş ayrılığı var. Nitekim Odunpazarı Gündoğdu Mahallesini, riskli bölge ilan etti ama bu karara mahalle sakinleri tepkili....

Eskişehir' de, kentsel dönüşüm belirsizliği devam ediyor. Anakent ve Odunpazarı Belediyesi arasındaki görüş ayrılığı var. Nitekim Odunpazarı Gündoğdu Mahallesini, riskli bölge ilan etti ama bu karara mahalle sakinleri tepkili. Anakent Belediyesi' de, riskli ilan edilen yerin, en sağlam yer olduğunu iddia ediyor.
Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. BÜYÜKERŞEN, "Burhan Sakallı'nın bahsettiği bölge çürük değil. Gündoğdu' nun, en sağlam yeri. Bunun yanı sıra onlar, söz konusu alanı kentsel dönüşüm çerçevesinde değil, afet riskli alan olarak gündeme getirdiler. Bu noktada vatandaşın, itiraz hakkı da elinden alınmış oluyor. O bölgeyi, riskli alan diye tokatlayıp, vatandaşa, 'Çıkın evinizden, başka bir yere gidin, biz kiranızı vereceğiz' deyip gönderecekler. Yani vatandaşın, hiç bir itiraz hakkı olmayacak." dedi.
Ayrıca Sayın BÜYÜKERŞEN, İstanbul-Sulukule'nin de afet riskli alan olarak ilan edildiğini, ancak amacın rant olduğunu örnek gösterdi. Gündoğdu'nun da aynı durumla karşı karşıya olduğunu belirtti. Sulukule'yi, afet riskli alan ilan ettiklerini, İnsanları Sulukule'den 60 km ötedeki bir yere taşıdıklarını ileri sürdü.
Öte yandan Sayın BÜYÜKERŞEN' in, bir küçük eve için mahallenin risk bölgesi ilen edildiğini, Risk taşımayan yerlerin, apar topar bakanlığa gönderildiğini ve gönderdikleri planda, sadece çevreyolunun kenarı olduğunu, arka kısımların olmadığını iddia etmesi, kentsel dönüşüme, gölge düşürecek niteliktedir.
Elbette belirlenen yerlerde, rant var mı, en iyi, bu yeri kentsel dönüşüm olarak düşünen ve risk bölgesi yapan kesimler bilir. Ancak bu tablo kent için, hiçte hayra alamet değildir. Çünkü bu iddialar veya ben yaptım oldu politikaları, hem halka, hem de kente büyük zarar verir.
Aslında kentte, kentsel dönüşümün düşünülen, Baksan ve Gündoğdu Alanönü, Karapınar, Huzur ve Erenköy mahallesinde, zemin sağlam. Deprem riski taşımayacak ölçüde, tek katlı yapılardan oluşuyor. Eskişehir' de, depremde, en riskli bölgeler, Atatürk Caddesi, Sivrihisar Caddesi, Ziya paşa, Yunus Emre ve Kızılcıklı caddeleridir. Bu caddeler, çok iyi incelenmeli, dönüşümde gerekçe depremse, kentsel dönüşüm, bu alalarda yapılmalıdır. Çünkü depremlerde, en fazla zarar görecek binalar, bu caddelerdedir. 17 Ağustos Marmara depreminde, Gölcük'te, tek katlı binalar yıkılmadı ama ana caddedeki, çok katlı binalar büyük zarar gördü,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, riskli yapıların tespitini süre vererek, sahiplerinden isteyebilecek. Tespit edilen yerler, verilen sürede yaptırılmazsa, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya belediyeler ile il özel idarelerince yapılacak. Bu tespitlere karşı, ev sahipleri, 15 gün içerisinde itiraz edebilecek.
Öte yandan kamu idarelerin mülkiyetinde olan taşınmazlar da, TOKİ' ye veya belediyelere, bedelsiz devredilebilecek. Tahsis ve devir tarihinden itibaren, 3 yıl içinde ve gerekli görülen hallerde bakanlığın talebi üzerine, Maliye Bakanlığı'nca uzatılan süre içinde amacına uygun kullanılmadığı tespit edilen taşınmazlar, bedelsiz olarak ve resen tapuda Hazine adına tescil edilecek veya önceki maliki olan kamu idaresine devredilecektir.
Kentsel dönüşüm, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 73'üncü Maddesi gereğince Anakent Belediyeleri, kentsel dönüşüm alanlarını belirler. Daha sonra vatandaşlarla uzlaşı sağlar. Bu süreç bittikten sonra, inşaatı gerçekleştirecek, müteahhit bulunur ve dönüşümü başlar.
Oysa riskli bölgeleri farklıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikte belirlenen çerçevede, öncelikle yapı malikleri veya kanuni temsilcilerince, masrafları kendilerine ait olmak üzere, bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılacak. Yani ev sahipleri, rızalar olmasa dahi, evler yaptırılacak.
Elbette herkes, her türlü düşünceye sahip olabilir. Hatta art niyetli de olabilir. Belirlenen mahaller için, rantta da düşünülebilir. Bunlar doğaldır. Ancak söz konusu Eskişehir halkı ise bilim ve çağdaş kent kriterleri ön planda tutulmak zorundadır.
Geçmiş yıllarda da, Eskişehir'de, imar planları makro düşünülmediği ve mücavir alanların dar tutulması nedeniyle, mahallerin büyük bir bölümü, kendi halinde gelişti. Bu ihmal, bugün belediyeleri, sıkıntıya soktu. Oysa mücavir alanlar geniş tutulup, bu mahallerin imar planları gerçekleştirilmiş sürekli ve kalıcı olarak da uygulamada tutulmuş olsa idi. Kent daha sağlıklı gelişecekti.
Eskişehir'de, kalkınma, gelişme, toplum, ekoloji, çevre, kent, mimarlık ve planlama gibi kavramlar, insan odaklı, kapsamlı, "plan"a, planın disiplinine ve planlı kalkınmaya içtenlikle inanan, samimi politikalar ve stratejilerle, hayata geçirilmelidir. Kişisel rantı, kentsel ve toplumsal rantın, önüne çıkaran zihniyet, kentte ve halka zarar verir.

Haberleri