KİBİR VE GÖSTERİŞ

Son 2 haftadır "İsraf ve aşırılık, imanın içten olmayışından" başlığı ile İsraf ve aşırılık konusunu işlemiş ve bu iki davranışa Kur’an’ın nasıl baktığını ayetler ışığında tartışmıştım. Şimdi de Kibir...

Son 2 haftadır "İsraf ve aşırılık, imanın içten olmayışından" başlığı ile İsraf ve aşırılık konusunu işlemiş ve bu iki davranışa Kur'an'ın nasıl baktığını ayetler ışığında tartışmıştım. Şimdi de Kibir ve Gösteriş konularına Kur'an'ın yaklaşımını ayetlere göre tartışacağım.
Gerek A'raf-33 ncü ayette sayılan yasaklara ve gerekse Mearic-39 ncu ayete baktığımızda kibirlenmenin kesinlikle yasak olduğunu görmekteyiz; "A'raf-33. Ey Peygamber! Söyle onlara: "Benim Rabbim sizlere şunları yasak etmiştir: Açık veya gizli yapılan olumsuzlukları /kötülükleri, hak gaspı ile kazanımı, vahşeti, kibirlenip şımarmayı ve Allah'ın hiçbir ilahi yetki ve güç vermediği şeylere Allah 'tan öncelik vererek Allah 'a şirk-ortak koşmanızı ve hiçbir bilginizin olmadığı Allah hakkında konuşmanızı". Mearic-39. Hayır, hayır. Hiç ummasınlar ve kendilerini bir şey sanıp kibirlenmesinler. Kendilerinin de bildikleri gibi Biz, onları önemsiz gördükleri bir sıvıdan yarattık. Ama onlar bundan ders bile almıyor ve kibirlenmelerine devam ediyorlar".
Fussilet-38 nci ayet ile ilk kibirlenmeme ikazı, Allah'ı anmada kibirlenenlere yapılmaktadır "Fussilet-38. Bazı insanlar kibirlenip Allah'a secde etmekten ve O'nu tespih etmekten /övüp yüceltmekten kaçınabilirler. Ancak bilin ki Rabbinin kibirlenmeyen insanları ile diğer tüm yarattıkları ise hiç yorulmadan, gece gündüz Allah 'ı sürekli anmakta /tespih etmekte /sadece O'na ibadet etmekte /kulluklarını ifade etmektedirler".
ikinci kibirlenmeme ikazı A'raf-36 ncı ayette Allah'ın Kur'an'daki gerçekler ve her biri birer farz ibadet olan bütün muhkem-kesin hükümleri kabul etmeyenlere olmaktadır "A'raf-36. Fakat kibirlenerek ayetlerimizi yalanlayanlar var ya, işte bunlar ateş ashabı /ehli olacaklar ve orada sürelerce kalacaklardır". Bu şekilde yanlış yolda olanların, Peygamberin ikazına aldırış etmeyecekleri ve af edilmeleri için Hz. Muhammed'in duasına da kibir ile yaklaşacaklarına da dikkat çekilmiştir " Mutaffifln-5. Ve eğer onlara "Gelin de bu yanlışınızdan dönün ve Allah'ın elçisi sizin için bağışlanma dilesin" desen, hemen başlarını çevirirler, Sana karşı çıkar ve kibirlenirler".
Kalem-11 ve Lokman-18 nci ayetlerde, başka insanları küçük görmenin ve kibirlenmenin yanlış olacağı açıkça vurgulanmıştır "Kalem-11.Başkalarını çekiştirene ve küçük görene, hiçbir konuda sakın ödün /taviz verme. Lokman-18. Büyüklük taslayarak insanları küçümseme ve ortalarda bö-bürlenerek dolaşma. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenenlerden hoşlanmaz".
Hz. Muhammed'in eğitimine yönelik ve Fatiha suresi ile İslâm dinini ilan etmesine hazırlık amaçlı ilk 4 sureden birincisi olan 'Alak suresinin 6 ncı ayetinde, insanın kendisine verilecek nimetlere çabucak şımarıp kibirlenecek bir karakterde
olduğuna dikkat çekilmiştir "Alak-6. Ya Muhammedi Şunu da bil ki insan, öğrendikleri /elde ettikleri nedeniyle aşırı derecede şımarıp azmaya meyillidir. 7. Ve bu bildikleriyle hemen kibirlenir ve kendini üstün görmeye başlar". Bu
nedenle de, mal-çocuk veya bilgi gibi nimetlerle şımarıp kibirlenmemesi gerektiğine, birden fazla ayet ile dikkat çekilmektedir (Kalem-14, Kehf-34, Al-i
İmran-10, Sad-32, Vakıa-45, Duhhan-27, Nahl-112, İbrahim-34). "Kalem-14. Servet ve çocuk sayıları ile böbürlenenlere, sakın ödün verme. Vakıa-45. Çünkü onlar Dünyada iken, bol nimet içinde şımarmışlar, 46. Ve ısrarla büyük günahlar işlemişlerdi. Nahl-112. Allah, güven içinde bir şehirde yaşayan huzurlu ve başarılı bir topluluğu örnek olarak gösterir ve ders alınmasını ister. O topluluğun rızkı, kendilerine her taraftan bol miktarda veriliyordu. Ancak daha sonra hem kibirlenerek yanlışa saptılar, hem de şirke koşup, bildirilenleri inkâr ederek küfre sapmaya ve Allah 'in nimetlerine karşı nankör davranmaya da başladılar. Bunun üzerine de Allah, o topluluğa henüz dünyada iken açlık ve korku azabını gönderdi". Buna paralel olmak üzere, Kasas-58 nci ayette, israfa sapmış olmak da bir kibirlilik yanlışlığı olarak tanımlanmakta ve nimetlerin esas sahibinin ilahi sistem olarak Allah olacağı üzerinde durulmaktadır "Kasas-58. Ey insanlar! Şunu iyice bilin ki Biz, kendilerine verilen nimetlere nankörlük edip şımaran /kibirlenen ve aşırılıklara kaçan nice toplumları yok etmişizdir. Yaşadıkları yerlerin kalıntılarına bir bakın. Kendilerinden sonra pek az kimse buralarda oturmuştur. Çünkü oralara Biz varisiz ve esas sahipleri biziz, Biz!". Çünkü artık biliyoruz ki, verilen her nimetin mutlaka bir hikmeti vardır ve temel neden sınav için olduğudur. Sınavın da, kişinin verilen bolluk karşısında imanının kuvvetlenmesine mi, yoksa zayıflamasına mı yöneldiği, şükretme veya kibirlenmeye mi tercih ettiği, zekât ve infakı yerine getirip getirmediği sınavları olduğunu Enfal-28 nci ayet çok güzel açıklamaktadır "Enfal-28. Ve bu ihaneti, imkânlarınız (mal-mülk, makam, bilgi, yetenek vs.), servetiniz ve çocuklarınız uğruna ve onları bahane ederek yapıyorsanız, bilesiniz ki bunlar size birer sınav gereği verilmektedir /birer sınav aracıdırlar ve ödül değildirler. Çünkü asıl büyük ödül, Allah'ın yanındadır". Görüldüğü gibi kibir konusu oldukça önemlidir. Çünkü;
*Allah, kibirleneni sevmemektedir "Nahl-23. Şüphesiz Allah, bu kibirlenenlerin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir ve böylesine kibirlenenleri de sevmez". * Kibirlenenin kalbi mühürlenmekte ve Dünya okulundan mezuniyetini sağlayacak doğru yolu bulması artık engelenmektedir "Mümin-35. İşte böylesine Allah'ın ayetlerine karşı hiçbir delilleri olmadan tartışan ve şüphe içinde olanlar, hem Allah katında ve hem de iman etmiş olanların katında büyük bir öfkenin oluşmasına yol açarlar. Allah her kibirli zorbanın kalbini doğruyu bulmamak üzere işte böyle mühürler.
Kibirlenmek ile ilgili son sözü yine Kur'an, Nahl-4 ncü ayet ile söylemekte ve Kibirlenmenin, Allah'a rakip oluşturmak ve dolayısıyla da şirk-ortak koşmak demek olacağına dikkat çekmektedir; Nahl-4. Allah, insanı küçücük bir damladan yarattı, fakat insan büyüyüp gelişince, bir de bakmışsın ki her şeyi kendi becerisine mal edip açıkça Allah'ı devre dışı bırakıverir /kendisi yaratmış gibi Allah'a apaçık rakip oluverir". Haftaya "Gösteriş" konusunda buluşmak ümidiyle.
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi "SON DAVET KUR'AN"da bulabilirsiniz-
NOT-2: 20 Ağustos Çarşamba günü saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde (Kanatlı A VM arkasında eski MİT merkezinde) Halka acık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETİ" nin 8 ncisine inşallah devam edeceğim.

Haberleri