Kılıçdaroğlu, partililerinin düşüncesini gerçekten öğrenmek istiyorsa yapması gereken ön seçimdir

CHP TBMM Grubu 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı yapıldı.Toplantının açılışında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partililere seslendi.Dedi ki; "Şunu da artık bilmek zorundayım. Siz gerçekten...


CHP TBMM Grubu 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı yapıldı.
Toplantının açılışında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partililere seslendi.
Dedi ki;
 "Şunu da artık bilmek zorundayım. Siz gerçekten benimle misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Ama artık karar verin. Bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz, yenmeyecek miyiz? Benimleyseniz artık benimle olduğunuzu hissetmek istiyorum. Sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum.’’
Sesleniş anında karşılık buldu.
Sosyal medya paylaşımları arka arkaya eklendi.
Milletvekilleri, belediye başkanları, parti yöneticileri sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla ‘’yanındayız’’ dediler.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun seslenişi oldukça ilginç…
Aynı zamanda da düşündürücü…
Bir parti üyesi, kim olursa olsun ‘’genel başkanı ile birlikte’’ olmak zorundadır.
Parti tüzüğü bunu emreder…
Aksi tavırlar ‘’parti suçu’’ oluşturur.
Buna karşın Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda kuşkulu…
Kuşkulu ki, ‘’Siz gerçekten benimle birlikte misiniz’’ diyor.
Olacak şey değil…
Aynı şekilde tüzük gereği ‘’genel başkanları ile birlikte olmak zorunda’’ olan partililerin sosyal medya paylaşımları ile ‘’yanındayız’’ demeleri de ‘’acayip’’ bir şey…
Dedik ya…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun seslenişi ya da partililerine yaptığı çağrı, ilginç olduğu kadar da düşündürücü…
Oluşturduğu sorular var.
Kemal Kılıçdaroğlu ‘’Siz gerçekten benimle birlikte misiniz’’ sorusunu, genel başkanlığı ile ilgili olarak mı soruyor?
Bir başka anlatımla da Kemal Kılıçdaroğlu, partililerinin ‘’genel başkan olarak kendisine güvenleri’’ konusunda kuşku mu duyuyor?
Bilemiyoruz…
Eğer öyle ise bunu öğrenmenin yolu belli…
Kurultay…
Aslında olağan kurultayın çoktan yapılması gerekirdi.
‘’Erken seçim olasılığı var’’ gerekçesi ile yapılmadı.
Yapılmamasının asıl nedeni belli ya neyse…
Şimdi genel başkanda, partilerinin kendisine güvenim güvenmediği konusunda bir kuşku varsa, bunu gidermenin yolu kurultaydır.
Olağanüstü kurultay toplanır ve ‘’güven oyu’’ istenir.
Doğru ve yapılması gereken budur.
Sosyal medya hesaplarından yapılan ‘’yanındayız’’ paylaşımları bir anlam taşımaz…
Dahası ‘’güvenoyu’’ anlamına hiç gelmez…
Çağrının oluşturduğu bir başka soru var.
Kemal Kılıçdaroğlu, ‘’Cumhurbaşkanı adayı’’ olmak istiyor.
Bu çok net olarak görülüyor.
‘’Siz gerçekten benimle birlikte misiniz’’ sorusunu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili olarak mı soruyor?
Bir başka anlatımla da partililerinin, ‘’Cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklemeleri’’ konusunda kuşku mu duyuyor?
Bilemiyoruz…
Eğer öyle ise bu kuşkuyu gidermenin yolu, sosyal medya paylaşımları olmaz…
Kemal Kılıçdaroğlu ‘’Benimleyseniz artık benimle olduğunuzu hissetmek istiyorum’’ diyor ya, bu isteğini gidermenin yolu belli…
Önseçim…
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için tüm üyelerin katılımına açık bir önseçim yapılır.
Parti üyeleri de kullanacakları oylarla ‘’Cumhurbaşkanlığı adaylığında kiminle olmak’’ istediklerini çok net olarak ortaya koyarlar.
Söylenecek daha çok şey var.
Ancak bugünlük sözü daha fazla uzatmaya gerek yok.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partililerinin gerçek düşüncelerini öğrenmek istiyorsa yapması gereken bellidir.
Cumhurbaşkanı adayını ve milletvekili adaylarını önseçimle belirlemek…
Yapması gereken bu da yapar mı?
Hiç zannetmiyoruz…

Haberleri