Kim koltuğunu koruyacak? kim koltuğundan olacak?

Aslında, bugünden başlayarak tam bir yıl sürecek bir seçim sürecine girdik Eskişehir’de.Ticaret Odası, Ticaret Borsası ve ardından yapılacak olan Sanayi Odası seçimlerini Eskişehirspor kongresi ve bir yılın sonunda yani, 2014’ün...

Aslında, bugünden başlayarak tam bir yıl sürecek bir seçim sürecine girdik Eskişehir'de.
Ticaret Odası, Ticaret Borsası ve ardından yapılacak olan Sanayi Odası seçimlerini Eskişehirspor kongresi ve bir yılın sonunda yani, 2014'ün Mart'ında yapılacak mahalli seçimler izleyecek.
Ve bu seçimlerin büyük bölümünde mevcut başkanlar ölüm kalım mücadelesi verecek.

TİCARET ODASI VE BORSA SEÇİMLERİNİ
AYRI TUTMAK LAZIM AMA YİNE DE...

Aslında Ticaret Odası ve ardından yapılacak Ticaret Borsası seçimlerini burada ayrı tutmak lazım.
Zira...
Ticaret Odasında mevcut başkana rakip yok, Ticaret Borsasında ise mevcut başkan aday olmuyor.
Ancak bu durum, Ticaret Odası'nda rakip çıkmayacak" anlamına gelmediği gibi, Ticaret Borsasında da mevcut başkanın kesinlikle aday olmayacağı anlamı taşımıyor.
Kaldı ki, Ticaret Odası'nda seçimlere kadar geçecek süre içinde bir rakip çıkabileceği gibi, Ticaret Borsası'nda da daha önce ki seçimlerde olduğu gibi mevcut Başkan Selim Öğütür aday olabilir.
Şimdi gelelim asıl meseleye.
Yani...
Mevcut başkanların yeniden aday olacağı ve karşılarında ise ciddi rakiplerin bulunacağı seçimlere.
Öncelikle Sanayi Odası'nda var bu yarış.
Mevcut Başkan, adaylığını aylar önce ilan eden Nebi Hatipoğlu ile mücadele edecek sanayi Odası seçimlerinde.
Koltuğunu koruyup, güven tazelemek isteyecek.
Ardından...
Eskişehirspor'da yaşanacak benzeri bir yarış,
Mevcut başkan Halil Ünal, adaylığını ilan eden mesut Hoşcan ile ciddi bir mücadele içine girecek.
Halil Ünal da koltuğunu koruyup, güven tazelemek isteyecek.
Ve şimdiden görünen o ki, hem Sanayi Odası seçimleri hem de Eskişehirspor kongresi nefesleri kesecek.

VE BELEDİYE...

Bundan tam bir yıl sonra, yani yukarıda saydığımız kongrelerin tamamlanmasından sonra en büyük seçim yapılacak.
Mahalli seçimlerde her ne kadar karşısında ki aday belli olmasa da büyükşehir belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen, koltuğunu koruyup dördüncü kez güven tazelemek isteyecek.
Yukarıda da söylediğimiz gibi, birbiri ardına yapılacak olan kongre ve seçimlerde, özellikle karşılıklı adayların bulunduğu yarışlar nefes kesecek.
Mevcut başkanlar koltuklarını koruma, karşısında ki adaylar da, mevcut başkanları koltuklarından devirme çabası içine girecek.
İşte bu mücadelede kim koltuğunu koruyacak?, kim koltuğundan olacak?
Galiba bunu da zaman gösterecek.
.......
Anketler ve sonuçları....
Yüzde yüz sonucu tutturmuş olsalar da ilan edilen anket sonuçları pek inandırıcı gelmiyor.
Özenli ve detaylı şekilde yapılmış olsa bile öyle çok da itibar etmiyoruz.
Belki bir fikir edinmede yardımı oluyorsa da "sonucu önceden kesinlikle yansıtıyor" diye bir düşünce oluşmuyor kafamızda.
O yüzden...
Gerek siyasi partilerin oy oranları, gerekse, parti liderleri ve Belediye Başkanlarının değerlendirildiği anketler sanki sipariş üzerine yapılmış izlenimi doğuruyor kafamızda.
Söz konusu anket sonuçlarından etkilenenler mutlaka vardır.
Ama...
Söz konusu sonuçlar bizde herhangi bir somut düşünce yaratmıyor.
ORC firması son yaptığı ankette Belediye Başkanları değerlendirilmiş.
Bu değerlendirme sonucunda da, büyükşehir belediye Başkanları içinde Yılmaz Büyükerşen birinci çıkmış.
Belki, gerçekten son derece titiz bir çalışma ile yapıldı bu anket.
Belki, gerçekten Büyükerşen ile ilgili algı böyle.
Ama, yukarıda da söylediğimiz gibi neticede bir anket sonucu ve bizde yarattığı herhangi bir somut düşünce oluşturmadı.
Konu ile ilgili verilen sonuçtan çok dikkatimizi çeken başka bir şey oldu ama...
O da, kamuoyu anketi sonuçlarının haber olarak veriliş tarzı.
Çünkü...
Çoğu gazetelerin internet sayfaları, ki buna iktidara yakın olarak bilinen gazeteler de dahil haberi "Operasyon etkilemedi. Büyükerşen birinci çıktı" diye vermiş.
Bizim dikkatimizi çekti, sizi bilmem...
.........
Bu da lider olduğunu zannedenlere gelsin
İngiliz gazeteci, Sina Dağı'nda karşılaştığı bir Bedevi'ye sorar:
"Sence lider kimdir?"
Bedevi;
"Bir tanım yapmak yerine, bir öykü ile sorunuza cevap verebilir miyim?" der.
Gazeteci; "Elbette, anlat öykünü" diye yanıtlar.
Bedevi anlatır;
"Benim gibi bir Bedevi, devesinin üstünde ve kızgın güneşin altında, Sina Çölü'nde yol almaktadır.
Birden ufuk çizgisi kararır, gökyüzünde nadiren tek tük görülen kuşlar, bu kez toplu halde, karanlığın aksi istikametine doğru, telaşla kanat çırpmaktadır.
Çölün mutlak sessizliği, daha da yoğunlaşır sanki.
Deneyimli Bedevi; bu alametlerin, şiddetli bir kum fırtınasının habercisi olduğunu hemen anlar.
Devesini çökertir, üstünden iner. Heybeden aldığı sağlam bir kazığı, kızgın kumlara çakar ve devesini sıkıca bu kazığa bağlar.
Sonra yine heybelerden, katlanmış parçalar halinde çıkardığı küçük çadırın alelacele kurup, içine girer ve kapı örtüsünü her iliğinden düğümler.
Son düğümü henüz atmıştır ki; fırtına bulundukları bölgeye ulaşır.
Küçük çadır havalanacakmış gibi sallanmakta, rüzgarın oluşturduğu kum sağnağı, neredeyse delip geçecek bir hızda, çadır yüzeyine çarpmaktadır.
Her kum tanesinin, boyları küçük fakat verdikleri acı büyük oklar gibi bedenine saplandığı deve, dile gelir:
'Efendi, canım çok acıyor. Hiç olmazsa başımı çadıra sokmama izin verirmisin?' der.
Dışarıda olmanın ne kadar zor olduğunu iyi bilen Bedevi, zavallı devenin bu dileğini kabul eder ve 'Peki, başını çadıra sokabilirsin.' diyerek, kapıyı bağlayan düğümleri boşaltır.
Durmak bir yana, fırtına giderek daha da g emi azıya almaktadır. Deve, sahibine tekrar yalvarır; 'Efendi, derimin en ince olduğu yer boynumdur ve şu an çok acıyor. İzin ver, boynumu da çadıra sokayım.'
Biraz ikirciklenmeyle, bu isteğe de 'Peki' der Bedevi.
Fırtına, sanki sonsuza dek sürecek gibidir. Deve bu kez, ilk ikisinden daha acıklı bir sesle yalvarır;
'Efendi, ne olur, hörgücümü de çadıra sokmama izin ver..'
Bedevi bu son isteği de kerhen kabul eder. Ancak, hörgücün de içeri girmesiyle, küçücük çadırda, artık kımıldayacak yer kalmamıştır. Bu duruma, Bedevi'den önce, deve tepki gösterir; 'Efendi, bu çadır ikimize dar geliyor. Sen dışarı çıkıp, başının çaresine baksan.'
'Lider kimdir?'
demiştiniz; bu hikayeyi mesnet alarak cevap vereyim;
Lider; devenin başını dahi, çadıra sokmasına izin vermeyen insandır."

Haberleri