Kişisel Gelişim Açısından İnovasyon

Yenilik, yaşadığımız çağın özelliklerini belirleyen kavramlar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Yenilik üretmenin tekniklerinden biri, ilgisiz gibi görünen yaşamsal alan ve konular arasında yeni ilişkiler ve eklemlemeler kurabilmektir....

Yenilik, yaşadığımız çağın özelliklerini belirleyen kavramlar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Yenilik üretmenin tekniklerinden biri, ilgisiz gibi görünen yaşamsal alan ve konular arasında yeni ilişkiler ve eklemlemeler kurabilmektir. İki farklı unsur birlikte yoğrularak farklı ve çoklu tatminler sağlayan çözüm ve yaklaşımlar üretilebilir.

Kolayca kavranması için günlük yaşamdan bir örnek vereyim. Örneğin çaydanlık ile kahvaltıda çay veya kahve içmek için su ısıtıyorsunuz. Diğer yandan ekmek kızartıcı için de ısı üretiyorsunuz. Bu iki cihazın özelliklerini birleştirerek ve ısıdan (dolayısıyla elektrik enerjisinden ve kullanım mekânından) tasarruf edecek yeni bir ekmek kızartabilen çaydanlık geliştirebilirsiniz. Böylece iki farklı kullanımı eklemleyerek yenilik yaratmış (inovasyon yapmış) olabilirsiniz. Buna benzer inovasyon örneklerini günlük yaşamımızda sıklıkla görmeye başladık. Yaşam çevresi herkes için inovasyon fırsatları ile doludur. Bu çağın en önemli sonuç özelliklerinden biri budur.

Kişisel gelişim 20’nci yüzyılın son yarısından bu yana giderek daha fazla ilgi gören bir konu oldu. Bu alan insanların kendilerini bedensel olarak geliştirmelerinden düşünsel ve duygusal olarak daha iyi hissetmeleri sağlayacak faaliyetlere kadar çok zengin bir çeşitlilik gösteriyor. Hemen her kültüre ait deneyimler ve ritüeller yeni çağın bilgi birikimi ile birlikte kişisel gelişim olarak servis ediliyor. Bunlardan bazıları geçmişin ritüellerini tekrar etmeye çalışırken, kimileri tıp temelli daha bilimsel görünümlü yaklaşımları deniyor.

Yenilik, yenilikçilik ya da yenileşim olarak Türkçeleştirdiğimiz inovasyon kavramı, basit olarak “kazandıran yenilik” olarak yorumlanıyor. Ekonomik bir işletmede inovasyonu kazanç ve kâr üzerinden değerlendiriyoruz. Sivil toplum alanında ise yaşam çevresine daha kaliteli ve yaygın hizmet vermenin iyileştirilmesi olarak bakabiliriz. Acaba doğrudan bireyi hedef alan kişisel gelişim açısından inovasyon ne anlama gelir? Kişisel gelişim olgusunu inovasyon bakış açısından nasıl değerlendirebiliriz?

Bir cismi hareket ettirmeniz için ona dolaylı veya dolaysız bir kuvvet uygulamanız (veya bir kuvvetin etkisi altında kalmasını sağlamanız) gerekir. İnovasyon için bu ‘kuvvet’ seçeneklerinden biri tutkudur. Eğer kişi bireysel değişim ve gelişim konusunda (yaşamsal alanlardan herhangi birinde) kendisini tutkulu hissediyorsa, daha ‘gelişmiş’ olabilmek için bir ‘kuvvetin’ etkisini oluşturmuş demektir.

Kişisel gelişim alanı yurt dışında çalışmak veya dünya seyahatine çıkmak için bir dil öğrenmek olabileceği gibi bir spor dalında kendini geliştirmek veya fiziksel olarak sağlıklı bir bedene sahip olmak da olabilir. Ama ‘işin’ peşinden gitmeyi sürekli hale getirecek bir tutkunun varlığı gerekli görünüyor.

Türkçede zor durumun içinden çıkılması gereken son anını anlatmak üzere kullandığımız “yumurta kapıya dayanınca” şeklinde bir deyim var. Bu deyim, artık daha fazla kaçınılması mümkün olmayan bir durumu temsil eder. Pek çok insan böyle durumlarda kendisinin çok yaratıcı, yenilikçi ve hızlı çözümler üretebildiğini iddia eder. İşi son dakikaya bırakma tembelliğini ya da kötü alışkanlığını bir yana bırakırsak; kaçınılmazlık olarak ifade edebileceğimiz durum, tutku gibi önemli inovasyon faktörlerinden biridir. İnovasyonun mevcut durumun artık daha fazla devam edemediği ve kaçınılmaz olarak yeni bir ‘şeyler’ bulup çıkarmanın gerektiği hallerde gündeme geldiğini örnekleyebiliriz.

Muhtemelen kişisel gelişimi motive eden ve başarıya doğru sürdürülebilir kılan başlıca faktörlerden biri kaçınılmazlık olabilir. Değişim kaçınılmaz olmadığında, çoğu zaman bir eğlence olarak görülüyor ve sürdürülebilir olmuyor. Bu nedenle kişinin kendi gelişiminde ‘yumurtanın kapıya dayandığı’ halleri doğru gözlemleyebilmesi gerekiyor. Keza; kişisel gelişim hizmetleri sunan da hizmeti alacak olan kişinin “tutku ve kaçınılmazlık” şartlarını iyi gözlemlemesi ve doğru yorumlaması vazgeçilmezdir.

Haberleri