Komşu ilimiz Afyonkarahisar’ın CHP’li Belediye Başkanı Burcu Köksal’ın tıpkı Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu gibi AKP’ye geçeceği iddiaları ile ülke gündemi çalkalanıyor.
Öncelikle basından ve siyaset dünyasından bazı isimler Köksal’ın AKP’ye geçme ihtimalinin çok büyük olduğunu açıkladı ve buna yönelik duyumlar, haberler kamuoyuna yayıldı.
Ülkenin popüler gazetecilerinden İsmail Saymaz, Köksal ailesine telefon ile ulaşmaya çalıştığını ancak; hiçbir şekilde geri dönüş alamadığını ve Başkan Burcu Köksal’ın şehir dışında olduğu haberini duyurdu.
İsmail Saymaz, Özlem Çerçioğlu’nun geçiş sürecinde de yine telefonları kapadığını duyuran ilk isimlerden biri olmuş ve geçiş iddialarını gündeme hızla taşımıştı. Çerçioğlu da iddiaları boşa çıkarmamış ve AKP’ye geçmişti. Hal böyle olunca Saymaz’ın Köksal iddiaları da güçlü şekilde gündem yarattı.
Afyonkarahisar yerel basının da bu iddialara yönelik bazı bilgilere yer vermesi Köksal tartışmalarını ateşledi.
Burcu Köksal bu iddialar karşısında bir süre sessiz kaldı. Ancak sessizliğini X’tenyaptığı açıklama ile bozdu.
Uzun uzadıya bu açıklamayı köşeme taşımak istemedim. Merak edenler haber kaynaklarından veya X’ten açıklamanın tamamına erişebilir.
Biz açıklamada bazı noktalara odaklanalım…
“Adaylığım sürecinde partimden kovuldum linç edildim hatta CHP’li bazı gazeteciler tarafından ekranda kazanamaz yüzde 5 alır 10 alır diye günlerce anti propagandaya maruz kaldım. Partideki marjinal bazı kişiler kazanmamam için kapı kapı çalıştı hiçbir şey yapılmadı rekor oyla seçildim bu sefer iftiralarla gelmeye başladılar eşimi çalışma arkadaşımı ve doğru dürüst tanımadığım bir müdürü 60 milyon rüşvet almakla suçladılar. Bunu yapan YÜNTAŞ’ın avukatlığını vermeyi reddettiğim gençlik kolları başkanıydı.”
Başkan Köksal öncelikle gençlik kolları başkanını suçluyor…
Sonra Parti Meclis Üyesi yapılan Y.G’nin (Yalçın Görgöz) kendisinin telefon numarasını yaydığını, rüşvet iddiaları ile asılsız suçlandığını anlatıyor. Bu kişi için disiplin soruşturması talep ettiğini ancak Genel Merkez’in kendisini bir de ödüllendirip yine PM yaptığını söylüyor. Bu kişinin bir ekibinin olduğunu Mevcut İl Başkanı Faruk Duha Erhan ve ilçe başkanlarından Ömer Akyıldız’ın ekipte olduğunu, bunların da organize şekilde kendisine saldırdığını ve yeniden seçilmemesi için mücadele ettiğini, genel merkezin bunlara hiçbir ses çıkarmamasını, hatta yapılacak kongrede mevcut başkanı yeniden desteklediklerini söylüyor. Daha neler neler…
Özetle Burcu Köksal, CHP Genel Merkezi’ne resti çekmiş. Aynen Çerçioğlu gibi bana karşı işler var. Herkes bana karşı, bana alan kalmıyor demiş. Şimdilik tek bir fark var. Köksal, “Ben partimde savaşmaya devam edeceğim, susmayacağım.” minvalinde bir açıklama yaptı.
Yalnız genel merkez ile tartışmayı sosyal medyaya taşıması bana göre iplerin kopmak üzere olduğunun göstergesi.
Köksal’ın da yakın zamanda partiden gideceğini varsayarsak (belki de yazım yayınlandığında gitmiş olacak ancak; il kongresini görmeden gitmez diye düşünüyorum.) bu ayrılık tek boyutlu olarak, Afyonkarahisar’daki parti örgütünün çatışması olarak değerlendirilmemeli.
Afyonkarahisar gibi sağ seçmenin bol olduğu, Atatürkçü olsa da yine milliyetçi ve demokrat seçmenin olduğu bir şehirde, bu özellikteki Köksal’ın partiden ayrılışı CHP için ciddi bir kopuş olur.
Örneğin Ankara’da, kendisine soruşturma izni verilen Mansur Yavaş’ın bazı kulislerde konuşulduğu gibi milliyetçi ittifakın adayı olma ihtimali bile sağ seçmen ile CHP arasında bir yol ayrılığı ihtimalini gözler önüne sererken bu hamle ipleri iyice kopma noktasına sürükleyebilir.
Anlatmak istediğim kimin haklı, kimin haksız olduğu değil…
Sağ tabanlı, tırnak içinde “aykırı” başkanlar, emanet oylar yer değiştirme sürecinde görünüyor veya gösterilmek için çaba sarf ediliyor. Ve bu bizzat hükümet eliyle ya da başka eller ile organize ediliyor olabilir. Biliyoruz ki parti içinde bir paralel yapılanma çabası da mevcut. Bu kesimi de es geçmeyelim… En nihayetinde bu proje şimdilik başarılı işliyor gibi.
Görünen o ki istemsizce bir ara açılması değil bu yaşananlar. Planlı, projeli CHP’nin sağ veya demokrat kesimle arasının açılması amaçlanıyor.
Yapılan hamleler bu şekilde.
Sadece komşu ilimizde değil kendi şehrimizde, Eskişehir’de, yine tarihi bir zaferle kazanılan Kütahya’da, Bilecik’te, sağ, demokrat seçmen sayısı azımsanacak seviyede değil. Ha keza Ankara ve Mansur Başkan örneğini de ondan verdim. Yine, bakmayın Ege’de olduğuna Aydın, Adnan Menderesin memleketi…
Orada da demokratların sayısı az değil.
Bu liste uzar gider. Diyeceğim o ki CHP’yi planlı bir yıpratma senaryosu var. Genel Merkez uyuyor mu yoksa olan bitenin farkında mı orasını bilmiyorum…
Herkese keyifli bir hafta sonu diliyorum. Sevgiyle kalın…