Konfüçyüs, bazı insanlara bir şey öğretmenin en iyi yolunun bunu örneklerle göstermek olduğunu biliyordu.
Bu yüzden sınıfın tam karşısına geçti.
Eline bir vazo aldı, tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu.
Diğer elinde bir elma vardı.
Öğrencilerin meraklı bakışları arasında, elmayı vazonun içinde bıraktıktan sonra, vazoyu yere koydu ve şöyle dedi:
"Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı yiyebilir."
Çocuklardan biri acıkmıştı, ilk o davrandı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu.
Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor, ama başaramıyordu.
"Elimi çıkaramıyorum!"
Konfüçyüs, "Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkarman mümkün olmayacaktır," dedi.
Çocuk elmayı elinden bırakmak istemiyordu; ama sonunda zorunlu olarak bıraktı.
Elini vazodan çıkardığında, yüzünde şaşkınlık okunuyordu.
Elmanın vazodan nasıl çıkarılabileceği konusunda sizin bir fikriniz var mı?
Konfüçyüs, vazoyu yerden alıp ters çevirdi.
Elma vazonun içinden yuvarlanıp avucunun içine düştü.
Çocukların hepsi gülmeye başladı.
Aslında o kadar basit bir şeydi ki bu!
Konfüçyüs, "Fakat bu, göründüğü kadar basit değil," dedi.
Elmayı havada tutuyordu konuşurken.
"Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir iştir.
Onu bırakabilmek de bir beceridir..."
Konfüçyüs'ün bu öğretisinden, insanların çıkaracağı çok anlam var mutlaka.
İnsanlar içerisinde de siyasilerin, bürokratların vs.
Bu makaleyi okurken aklımıza geliverdi.
Türkiye'de yaşıyorsanız böyle bir düşünceye kapılmanız çok doğal.
Gerçekten elindekini bırakmayan ne çok insan var ülkemizde.
Daha doğrusu oturduğu koltuğu inatla bırakmayan...
Galiba bizim ülkemizin koltuklarında bir anormallik var ki!
O koltuklara oturanlar, onu bırakmayı bir türlü beceremiyorlar.
Kısaca; Onların elleri hala vazonun içinde!!!
KONFÜÇYÜS'TAN BİR ÖĞRETİ...
Konfüçyüs, bazı insanlara bir şey öğretmenin en iyi yolunun bunu örneklerle göstermek olduğunu biliyordu.Bu yüzden sınıfın tam karşısına geçti.Eline bir vazo aldı, tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada...