-Çevre ve Şehircilik Bakanının çıkıp:
-"Eskişehir'e 75 Bin kişinin yaşayacağı 18 Bini aşkın konutun olacağı ve tamamıyla akıllı bir "Süper Kent" kuracağız. Bu Süper kent Kocakır mevkiinde olacak" demesiyle başlayan...
-Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in çıkıp:
-"Güzel düşünülmüş bir proje. Destekliyoruz. Zaten birlikte çalışmayı gerektiren bir proje bu. Kaldı ki bu proje yaptığımız 25 Binlik projenin içinde yer alacak" diye devam eden...
Ve...
-Emlakçılar Oda Başkanı Gazi Çelik'in çıkıp:
-"Bu proje Eskişehir'i uçurun. Eğer gerçekleşirse Bakanı sırtımızda taşırız" diye son noktanın konulduğu SÜPER KENT olarak tanımlanan ve anlatılmaya çalışılan konuyu:
Tıpkı, bu şehirde yaşayan binlerce kişi, müteahhitler, siyasetçiler, memurlar, işçiler, sanatçılar ve kendim ile, garip guruba, fakir fukaranın da anlamadığı gibi, bir türlü ve hala ANLAMIŞ DEĞİLİM...
Bakanın açıklaması, büyükşehir Belediye Başkanının bunu desteklemesi, Emlakçiler Odası'nın Bakanı sırtına alması bir yana...
Hala...
-Bu iş nasıl yapılacak?
-Nasıl kaynak bulunacak?
-Eskişehir'de böyle bir talep mevcut mu?
-Sırf kağıt üzerinde "proje yaptık" demek için mi bu yapılıyor?
-Böyle bir şey olursa Eskişehir'de müteahhitlik sektörü ne hale gelir?
-Bu proje sırf Suriyelileri yerleştirmek için bulunmuş bir yöntem mi? Gibi hala deli sorulara cevap bulmakla uğraşıyoruz...
.....
Büyükşehir
niçin uğraşıyor?
Doktor Halil Çelik yollamış maili.
Söyledikleri bir hayli ilginç:
"Sayın yetkililer, geçen yıllarda binalara asılan tabelalar görüntü kirliliği yarattığı nedeniyle yasaklandı. Şimdi Büyükşehir belediyesi camlardaki yazılarında (görüntü kirliliği) yaptığı nedeniyle kaldırılması isteniyor. Zaten zor durumdaki esnaflar kendilerinin nasıl tanıtabilecekler. Büyükşehrin yapacağı o kadar çok iş varken camlardaki tanıtıcı yazılarla uğraşmasın. Birçok diş hekimi, avukat, doktor, vs. zor durumda kalacak. Bu olayı kamuoyuna duyurmanız dileği ile."
Söylediği bu...
İsteğini yerine getiriyor ve köşemize alıyoruz.
.....
Neden yağmur
yağınca?
Eskişehir'de Trafik var.
Bazı caddelerde yoğun, bazılarında ise daha sakin.
Ama, fakat, lakin...
Bir yağmur yağmaya görsün.
O "Sakin" dediğimiz caddelerde birden Trafik oluşuyor.
Yoğun olan caddeler ise tamamen kilitleniyor.
Neden olduğunu bu güne kadar anlamış değilim ama, böylesine bir durum var.
Yağmurun başlamasıyla birlikte Cadde ve sokaklarda araç kuyrukları oluşuyor.
Hâlbuki...
Yol aynı yol, araçların hızı aynı hız.
Fakat söylediğimiz gibi, yağmurla birlikte her defasında Trafik başlıyor.
Aslında bu durum bize, bir şeylerin eksikliğini gösteriyor ama ne?
......
Taş döşemeyi bile
beceremeyen bir şehir...
Vilayet meydanında bir düzenleme yapıldı hatırlarsanız...
Öyle ahım şahım bir düzenleme de değildi yapılan.
Mevcut beton kaldırılacak, altına malzeme serilecek, o malzeme sıkıştırılacak ve yeni taşlar döşenecekti.
Bizim bile konu ile alakalı olmamamıza rağmen dört aşamadan ibaret olduğunu bildiğimiz bir iş yani anlayacağınız.
Yapamadılar bunu iyi mi küçücük meydanda.
Döşedikleri taşlar, döşenmesinin daha ikinci gününde kırıldı.
Üstelik, trafiğe kapalı olan ve üzerinden araçların falan geçmediği bir yerde.
Bu sefer, yeni döşenen taşlar kaldırıldı tamamen.
Yeniden taşlar getirildi, yeniden tek tek döşendi.
Bugün gidin bakın, yine aralarında kırılan dökülenler var.
Dün bu köşede dile getirdik.
Stadyumun çevresine de taşlar döşeniyor.
Ne altına malzeme serilmişliği var ne de taşların özenle döşenmişliği.
Yarın Vilayet meydanında yaşanan durum, yeni Stadyum çevresinde de yaşanacak.
Döşenen taşlar, altına malzeme serilip, sıkıştırılmadığı için tek tek kırılacak.
Sonra tekrar sökülüp, yenden yapılacak.
Alın size bir örnek daha.
Şehrin ortası.
Yapılışının üzerinden bir yıl bile geçmedi inanın.
Yıkılan İstasyon köprüsünün altında gerçekleştirilen düzenleme çalışması kapsamında Tramvay güzergahı boyunca taşlar döşendi.
Bunlar daha ikinci gün kırılmaya başlanınca, hepsi sökülüp, yeniden yapıldı.
Öte yandan...
Yaya yolu yapılırken, görme engellilerin yürüyebilmelerini kolaylaştırmak için Sarı renkli ve yükseltili taşlar da konuldu.
İşte bu sarı renkli taşların tamamı kırıldı.
Şimdi, kırılan bu sarı taşlar sökülüyor, yerlerine yenisi takılıyor.
Anlayacağınız...
Taş döşeme özürlü bir kentte yaşıyoruz.
Bir defada yapılıp, yıllarca bozulmayan bir düzenleme yapılamıyor bu şehirde.
Döşenen taşlar, artık nasıl ve hangi yöntemle döşeniyorsa, daha ikinci gün kırılıyor.
Üçüncü gün yeniden sökülüp yeniden yapılıyor ama ikinci defa yapılan da çok sağlıklı olmuyor.
Aynı yerin ikide bir sökülüp yeniden yapılması karşısında insan inanın "bırakın dağınık kalsın" diyesi geliyor...
Konuyu hala anlamış değilim iyi mi?
-Çevre ve Şehircilik Bakanının çıkıp:-Eskişehir’e 75 Bin kişinin yaşayacağı 18 Bini aşkın konutun olacağı ve tamamıyla akıllı bir Süper Kent kuracağız. Bu Süper kent Kocakır mevkiinde olacak demesiyle başlayan
-Büyükşehir...