Konya sefer saatleri adeta Konya'nın iç turizmini arttırmak için belirlenmiş...

Eskişehir Konya Yüksek Hızlı Tren seferleri başladı.
Baştan söyleyelim; bu iyi bir hizmet.
Eskişehir ile Konya'nın hızlı Tren seferleriyle 2 saate inmiş olması da son derece olumlu.
Zira...
Konya, Eskişehir ile ulaşımda en uzak komşu il konumunda kalmıştı.
Karayolu ile 5 saatlik süre, Hızlı Tren ile 2 saate inince Konya da, Tıpkı Ankara, Kütahya, Afyon, Bilecik gibi "Yakın iller" kapsamına giriverdi.
Böyle bir ortamda ne olması beklenir?
Elbette Eskişehir ile Konya arasında karşılıklı ve günübirlik ziyaretlerin artması beklenir değil mi?
Ancak...
Seferleri başlayan Eskişehir-Konya Hızlı Treni için öyle bir sefer saatleri düzenlenmiş ki, bu adeta Konya'dan Eskişehir'e gelmeyi değil de, Eskişehir'den Konya'ya gitmeyi amaç edinmiş.
Şöyle ki;
Eskişehir'den Konya'ya, Konya'dan da Eskişehir'e karşılıklı iki sefer var...
Eskişehir'den Konya'ya giden Trenin saatleri 08.30 ila 14.30
Konya'dan Eskişehir'e gelen Trenin saatleri ise 11.30 ila 18.00
Dolayısıyla...
Eskişehir'den Konya'ya 08.30 treni ile gidenlerin, bütün gün gezip para harcadıktan sonra, akşam 18.00 de Eskişehir'e dönme şansı var.
Ancak...
Konya'dan ilk tren olan 11.30 Treni ile Eskişehir'e saat 13.30 da gelenler, bir saat sonra, yani 14.30 Treni ile dönmek zorunda.
Çünkü başka tren yok.
Dolayısıyla...
1 Saat için kimse Konya'dan Eskişehir'i görmeye gelmez.
Dolayısıyla...
Konya'dan Eskişehir'e günübirlik turizm diye bir şey de olmaz.
Ama...
Sefer saatleri müsait olduğu için Eskişehir'den Konya'ya günübirlik gezi yapacakların sayısı bir hayli yoğun olur.
Sonuç olarak...
Konya hattının tren sefer saatleri bu şekilde kalırsa, Eskişehirli bol bol Konya'yı görmeye gider ve parayı hızlı Tren ile Konya'ya taşır, aynı Hızlı Tren Konya'dan Eskişehir'e ise bomboş gelir.
Dahası...
Bu sefer saatleriyle...
Konya, Eskişehirlilerin akınına uğrayıp, bu işten karlı çıkarken, Eskişehir'e turist ve para göndermeyerek, karlılığını arttırdıkça arttırır.
Söylemedi demeyin...
.......
Başbakan'ın Eskişehir'de çektiği fotoğraf ve sonrasında olacaklar...
Başbakan Eskişehir'e geldi ve gitti ama Eskişehir gezisi ile ilgili yorumlar hale sürüyor.
Erdoğan'ın Eskişehir'e 2 gün ayırması, bugüne kadar Eskişehir için rastlanan bir durum değildi şüphesiz.
Açılış, tören ve ziyaretlerin dışında, özellikle il Danışma kurulu toplantısında partisinin Eskişehir'deki fotoğrafını da çekti Erdoğan.
Hem izlenimleri, hem de aldığı notlarla birlikte oluşturduğu bu fotoğrafı da giderken yanında götürdü.
Erdoğan değişik yönetim tarzına sahip bir lider.
Yaşadıklarını pek unutmuyor.
Hiç olmayacak bir yerde, hiç olmayacak bir işi sorabiliyor.
O iş yapılmamışsa, gereğini kendisi yapıyor.
Dolayısıyla...
Erdoğan'ın beraberinde götürmüş olduğu o fotoğraf, ileriki bir süreçte yeniden ortaya bizzat kendisi tarafından çıkartılabilir.
Bu durum, ilerde Eskişehir'e bir dahaki gelişinde de ortaya çıkabilir.
Hatta.
Erdoğan, o fotoğrafın gereğinin yerine gelip gelmediğinin hesabını da sorabilir.
Bu nedenle...
Partinin Eskişehir'deki yöneticilerinin işi oldukça zor.
Çünkü...
Fotoğrafı çeken, çektiği fotoğrafı albüme kaldırıp unutmuyor...
İkide bir çıkartıp "Acaba ne yaptılar Eskişehir'de?" diyebiliyor ve bunun hesabını da açıkça sorabiliyor.
.........
Ak Partililer ne olur tarih vermesin...
-"Demiryolu bir yıl içinde yer altına alınacak, üzeri de Bulvar olacak" dediler, dediklerinin üzerinden 6 yıl geçti. Hala yarısına gelinemedi.
-"Kapanan bağlar geçidi üç ay içinde açılacak" dediler, 5 ayda ancak açıldı.
Aynı durum, Çevre yolunun eksikliklerinin giderilmesi, yeni Gar binası, Kampüs hastane yapımı konusunda da yaşandı.
Verilen tarihler hiç tutmadı.
En son...
-"Stadyumun temeli Mart ayı sonunda atılacak" denildi, Başbakan gelip "Haziran'da atacağız" açıklaması yaptı.
Anlayacağınız...
Ak partililerin vermiş olduğu tarihler nedense tutmuyor.
Ya bilgi aldıkları insanlar kandırıyor, ya da bilmeden tarih veriyor.
Sonuçta...
Yanlış verilen tarih tekerrürden ibaret kalıyor.
En iyisi mi, özellikle projeler ve yatırımlar ile ilgili hiç tarih vermesinler.
Böylelikle...
Tarihi tutturamama meselesi de ortadan kalkmış olur.
Sadece "yapacağız" desinler, gerisini biz anlarız...
...........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Temel ile Dursun gece yarısı yolda yürüyorlarmış. Ne var bunda yürüsünler diyebilirsiniz.
Ama bu Temel çırılçıplak, Dursun ise donlu.
Bir eliyle önünü diğeriyle de arkasını kapatmaya çalışan Temel, Dursun'a dönmüş:
— Ula Tursun!! Pen senun neyini seviyom piliy misun?
Dursun:
— Neyimu daa?
Temel:
— İradenü uşağum, iradenü! Kumarda nerde turacağinu pileysun