Şehrin gündemi geçtiğimiz birkaç aya göre nispeten yoğun. Bu nedenle bu hafta sonu birden fazla konu ile sizlerin karşısına çıkmak istedim. Hepsinden birer parça ortaya karışık bir paket yapalım…
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Eskişehir’de yerel kongreler süreci tamamlanmak üzere. Bir tek İl Başkanlığı Kongresi kaldı o da 19’unda. Yakın yani. Zaten tek aday mevcut başkan Talat Yalaz. Süreç bitti diyebiliriz.
Resmi sonuçlara göre birçok kazanan var ama benim gözümde bu seçimlerin en büyük kazananı bir kişi.
Odunpazarı İlçe Yönetimi’nde daha önceki dönemde de yer alan ve İlçe Başkanı Rahmi Çinar’ın sağ kolu olarak bilinen Safiye Gürdoğan.
Kendisiyle az çok samimiyetim var. O yüzden Safiye abla dememe kızmaz herhalde.
Safiye abla geçtiğimiz dönem de tartışılan bir figür oldu. Rahmi Çinar’ı çok fazla etkisi altına aldığı söylendi, hatta bir grup kendisine düşman olacak kadar ileri gitti. Asla pes etmedi, köşeye çekilmedi.
Rahmi Çinar’ın vadesi doldu dendi, yeniden aday olmasın dendi (diyenlerden biri de benim) o yine de Çinar’a sonuna kadar inandı. Hatta Rahmi Bey yeniden aday olmaya karar verdiyse Safiye ablanın etkisi çoktur diye düşünüyorum.
Çinar adaylığını açıkladı. Yine listesinde Safiye Gürdoğan olacak mı tartışmaları hortladı. Bu tartışmaları hortlatanları, kendisine düşman olanları bile Rahmi Çinarçizgisine toplamayı başardı. Ekibin önüne geçti ve dümeni tuttu.
Seçim sürecinde en kritik rollerde Odunpazarı’nda o öne çıktı. Çekişmeli geçmesi beklenen bazı mahalle seçimlerinde, sosyal medyada vs. birçok yerde…
Dediğim gibi kendisini açık açık sevmediğini söyleyen insanların bile lideri oldu. Bunu yapmak herkesin harcı değil. Safiye ablayı seçimin en büyük kazananı olarak tebrik ediyorum.
Üstelik Odunpazarı Kongresi’nde onun ismini çizmeye çalışanlar olsa da onlara rağmen rüştünü ortaya koydu.
Durum böyle olunca insan tek bir cümle kurmak istiyor.
Tebrikler kraliçe, büyüksün.
Gelelim son günlerde cereyan eden Sivrihisar İlçe Kongresi meselesine. Belediye çalışanları yönetime girmiş, il delegesi yapışmış. Bu nedenle de CHP’nin tüzüğe uyup uymadığı tartışılıyor. Malumunuz yeni tüzükte 20.000 üzeri belediyelerde çalışanlar partilerde görev alamıyor.
Ben bu konuda sadece şunu söylemek istiyorum. Ya ben 19.800 biliyordum, ben TÜİK’ten 20.250 okudum ile bu işler olmaz.
Resmi rakamlar istenir, o rakamlara göre iş yapılır. Resmiyete bakılır. Havanda su dövüp partiyi, siyaseten elle tutulur yanı olmayan AKP’ye karşı küçük düşürmeye gerek yok.
Bu işler CHP’ye ciddi yara veriyor. Baştan düşünüp taşınmak, böyle işlere hiç mahal vermemek lazım.
Son olarak şu konu unutulsun istemiyorum…
ERİAD’ın Kızılinler Projesi tartışması devam ederken ben geçtiğimiz günlerde aklımdaki bir projeyi ortaya atmıştım.
Yoksullukla Mücadele Fonu…
Şehrimizdeki yoksullara destek vermek için bir sivil toplum girişimi yapılamaz mı? Bunu sormuştum.
Şehrin ileri gelenlerini bu işe el atmaya davet etmiştim. Kimse geri dönmedi…
Hemen bir dönüş beklemek de zaten manalı değil ama benim amacım hem bir tepki ortaya koymak hem de projemi tanıtmaktı.
ERİAD’ın bile engel yediği yerde ileri gelenler benim yoksul projemi ne yapsın diye düşünmeye başladım ama artık.
Neyse, yine de henüz umudumu yitirmiş değilim. Belki hemen değil ama bir gün bu projeyi yapabiliriz.
Kimse bu kentte yatağa aç girmez bir gün.
Hayaller, hayaller…
Kraliçeye bir kez daha selamlar bu arada.
Herkese keyifli bir hafta sonu diliyorum. Sevgiyle kalın…