Dev bir transatlantikte iki levhayı birbirine bağlayan küçük bir cıvata vardı. Bu cıvata bir zaman sonra koca ge-mide kendisinin önemsiz ve değersiz bir ayrıntı olduğunu düşünmeye başladı. Bu düşünceyle gelen can sıkıntısı, onu gevşeyip kopup gitmeyi planlama noktasına kadar getirdi.
Civatanın içerisinde bulunduğu durumun haberi gemi-nin demir kaburgalarına ulaştığında, hepsi, titreyerek:
Ne olur yapmayın diye yalvardılar. Küçüklüğünüze ba-kıp vazifenizi de küçük sanmayın.
Sonunda geminin bütün parçaları bir araya gelip küçük cıvataya bir elçi gönderdiler. Küçük cıvata yerinde kalmalıy-dı. Aksi takdirde, gemi parçalanacak ve okyanus asılamayacaktı!
Küçük cıvata kendi önemini anlayıp yerinde kalmaya karar vermiş olmalı ki, gemi yolculuğunu bitirip sağ salim li-mana ulaştı.
KÜÇÜK CİVATA
Dev bir transatlantikte iki levhayı birbirine bağlayan küçük bir cıvata vardı. Bu cıvata bir zaman sonra koca ge-mide kendisinin önemsiz ve değersiz bir ayrıntı olduğunu düşünmeye başladı. Bu düşünceyle gelen can sıkıntısı,...