Küçük Sanayi dönüşümünde iş zurnanın zırt dediği yere geliyor...

-Odunpazarı belediyesi Küçük Sanayi Sitesi’nin bulunduğu alanı dönüştürmek için yola çıktı.-Buraya özel 5 binlik ölçekli bir plan hazırladı.-Hazırlanan planı kamuoyu ile paylaştı.-Plan AK Parti çoğunluğunda olan meclise...

-Odunpazarı belediyesi Küçük Sanayi Sitesi’nin bulunduğu alanı dönüştürmek için yola çıktı.
-Buraya özel 5 binlik ölçekli bir plan hazırladı.
-Hazırlanan planı kamuoyu ile paylaştı.
-Plan AK Parti çoğunluğunda olan meclise gelmedi. Komisyonda bekledi.
-Sorulduğunda AK Parti cephesinden "Planın içi boş. Planın içini doldurup getirsinler o zaman" cevabı geldi.
-Odunpazarı Belediyesi bu kez planın içi dolu haliyle kamuoyu önüne çıktı.
-Bölgede yapılacak olan dönüşümün maketlerini de hazırlayarak, kamuoyuna sundu.
-İşte tam bu aşamada, çevre Bakanlığının önerisi ve Bakanlar kurulunun kararıyla Odunpazarı Belediyesi’nin dönüşüm projesi hazırladığı bölge, Afet Riskli Bölge ilan edildi.
-Bu durum Odunpazarı Belediyesi’nin elini son derece rahatlatan bir karardı.
-çünkü bu kararla AK Parti çoğunluğunda olan Büyükşehir belediye Meclisi devre dışı kalmış oluyordu.
-Görünen o ki, Odunpazarı Belediyesi bu projeyi hayata geçirebilmek için, AK Partili üyelerin çoğunlukta olduğu büyükşehir belediye meclisini devre dışı bırakmak amacıyla bölgenin Afet Riskli Alan olarak ilan edilmesine uğraşmış, bunu da başarmıştı.
-çevre Bakanlığı, Küçük sanayi Sitesi’nin de içinde olduğu alanı Afet riskli Alan ilan etmiş, bu karar da Bakanlar kurulundan çıkarak resmi gazetede yayınlanmıştı.
-Bu kararla eli rahatlayan ve hazırladığı projeyi daha rahat bir şekilde hayata geçirecek olan Odunpazarı Belediyesi’nin yapması gereken tek şey, bu konuda bakanlıktan yetkiyi almaktı…
Buraya kadar gelinen süreç yukarıda anlattığımız şekilde…
Ancak…
Sürecin ve işin bundan sonrası oldukça karışık…
Zira…
Odunpazarı Belediyesinin, hazırladığı projeyi uygulamaya geçirebilmesi için yukarıda da söylediğimiz şekilde çevre Bakanlığından bu yetkiyi alması gerekiyor…
Anlayabildiğimiz ve öğrenebildiğimiz kadarıyla…
Bölgenin kendi bakanlıkları tarafından kendilerinden habersiz Afet Riskli Alan ilan edilmesine, bu kararın kendi bakanlar kurulu tarafından onaylanmasına ve resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesine bir hayli bozulan Eskişehir’deki AK Partililer, yetkinin Odunpazarı Belediyesine verilmemesi için harekete geçmiş bile…
Söylenenlere bakılırsa, Eskişehir’de bulunan AK Partili aktörler devreye girerek, çevre bakanlığının yetkiyi Odunpazarı belediyesine vermemesi için uğraş içine girmiş.
Hatta…
Küçük Sanayi Sitesi’nin de içinde bulunduğu Afet riskli Alan ilan edilen bölgenin dönüşüm yetkisinin Odunpazarı belediyesine verilmemesi için formül bile bulunmuş.
Bulunan formüle göre…
çevre bakanlığı, Afet riskli Alan ilan ettiği bölgenin dönüşümü için yetkiyi TOKİ’ye verecek, böylelikle Odunpazarı Belediyesi’nin Küçük sanayi Sitesi’ne yapacağı dönüşüm projesi imkansız hale gelecekmiş…
Sonuç olarak…
Küçük Sanayi Sitesi’nin de içinde bulunduğu bölge, bakanlar kurulu kararıyla Afet Riskli Bölge ilan edildiğinde bir yorumda bulunmuş ve şöyle demiştik:
-"Bu karar Odunpazarı Belediyesi’nin elini son derece rahatlatacak bir karardır. Şimdi bakanlık bu bölgenin dönüşüm yetkisini belediye’ye verse bir türlü, vermese bir türlü. Yetkiyi belediye’ye verse, belediye hazırladığı projeyi hayata geçirecek ve prestij kazanacak. Yetkiyi vermese, bu defa aynı belediye bu defa çıkıp ‘Bize hazır projeyi yaptırmıyorlar. Sırf biz yapmayalım diye yetkiyi vermeyip, engel çıkartıyorlar. Bu bölgenin bu halde kalmasını istiyorlar. Bizi ve hizmeti resmen engelliyorlar’ diyecek" demiştik.
Ne söyleyelim?
İş galiba bu dediğimiz noktaya geliyor…


***


Siyasette seviyesiz söylem ve davranışlar…


Referandum süreci içinde taraflar zaman zaman yakışıksız davranış ve söylemler içinde oluyor.
Siyaset cephesinde yaşanan bu seviye düşüklüğü de tepki görüyor.
İşte, siyasette seviye ve nezaket kurallarını aşan bu söylem ve davranışlar soruldu Kültür ve Turizm bakanı Nabi Avcı’ya.
-"Bu işe ne diyorsunuz?"diye…
Avcı, bunun iki nedeni olduğunu söyledi önce.
1-Kültürsüzlük…
2-Empati yoksunluğu…
Ardından da…
-"yakışıksız,. Kaba, nezaket dışı söylemlerden son derece rahatsızız. Bu doğru. Ama söz konusu davranış ve söylemler sadece siyasette mi var? Eğer, bu davranış ve söylem biçimi sadece siyaset çevresinde olsa haklısınız. Fakat maalesef ki toplumumuzun her kesiminde bu söylediğiniz üslup var" diyor…
Bakan Avcı’nın anlatımından çıkan sonuç: Toplum neyse, siyaset de o…
Yani…
Siyasette tasvip etmediğimiz, beğenmediğimiz, tepki gösterdiğimiz her söylem ve hareket aslında toplumda var olan her şeyin siyasete de yansıması…


***


Herkes kendine…


Dün siyasetle uğraşan insanların bir arada olduğu bir mecliste bulunduk.
Konu elbette siyaset ve yaklaşan referandum.
Her partiden insan olduğu için sohbetin son derece ilginç olduğunu da söylemeliyim.
Bir ara laf referanduma hangi seçilmişin daha fazla çalıştığı, kimlerin laf olsun diye çalışma yaptığı ve hangi isimlerin hiç çalışmadığı meselesine geldi.
Hemen herkes en çok çalışan ve hiç çalışmayan isimleri kendince söylerken, arkalardan bir ses tartışmayı da anında bitiriverdi…
çünkü…
Arkadan gelen ses "Niye boşuna tartışıyorsunuz arkadaşlar. çok çalışan da partisi için ya da tercihi için değil. Resmen kendisi için çalışıyor. Hiç çalışmayan da, zaten kendisinin konumunu çok iyi bildiği için çalışmaya bile gerek duymuyor. Ne yapıyorsa herkes kendisine yapıyor" diyor ve orada bulunanlardan da "Doğru valla" desteği alıyordu…


***


BİRAZ DA GüLMEK LAZIM


Okuldan gelen kız koşarak mutfağa annesinin yanına gelmiş;
- Anne, annecim, okulda bu gün alfabeyi saydık, herkes C ye kadar saydı, ben G ye kadar.. bak;
- A, B, C, D, E, F, G .
Anne;
- Aferim benim güzel, akıllı kızım .
çocuk;
- Bütün bunlar sarışın olduğum için, di mi annecim? .
Anne;
- Evet, güzel kızım .
Ertesi gün;
- Anne, annecim, okulda bu gün sayı saydık, herkes 4 e kadar saydı, ben 9 a kadar.. bak, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 .
Anne;
- Aferim benim güzel, akıllı kızım .
çocuk;
- Bütün bunlar sarışın olduğum için, di mi annecim? .
Anne;
- Evet, güzel kızım .
Ve ertesi gün;
- Anne, bu gün beden eğitimi dersinde soyunma odasındaydık, bütün kızların göğsü tahta gibi dümdüzdü, bir tek benim göğüslerim kocamandı. Bu da sarışın olduğum için di mi annecim.
Anne; - Hayır yavrum, onlar 7 sen 24 yaşında olduğun için…

Haberleri