Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri ile ilgili, yazımızdan sonra gelen yorumlar, genellikle de "EKONOMİ" üzerinde oldu. Özellikle de bir işadamı, " Kültür Başkenti etkinliklerinde, sizin dışınızda ekonomiyi konuşan yok. Kültür Başkenti etkinlikleri, Eskişehir, sizin de söylediğiniz gibi, Türk işadamları, Bilhassa Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan, inşaat ve inşaat malzemeleri sektörü açısından, etkinlik ciddi fırsattır." diyerek, bir gerçeği bizimle paylaştı.
2012 yılından itibaren, valilerimizden Sayın KOÇDEMİR ve ETO Başkanı Sayın KARACAN' la yaptığımız görüşmelerde ve köşemizde de kamuoyu ile Türk Cumhuriyetleri ile "EKONOMİK" ilişkilerde yapılması gerekenleri, sürekli paylaştık. Ancak ekonomik alanda, arzu edilen gelişme, bir türlü gerçekleşmedi.
Şu bir gerçek ki ülkemizde, her şey, devletten, Kültür Başkenti Etkinlikleri de Vilayetten bekleniyor. Oysa halkın katılmadığı ve "TAKIM RUHU" nun olmadığı, bir icraat veya etkinlikte, başarı beklemek hayaldir. Türk Dünyası Kültür Başkenti Etkinliklerinde, ya vilayet etkinlikleri, kendi üstlenmek istedi, ya da İlimizdeki Kurum/kuruluşlar, Özellikle de Anakent ve Alt belediyeler, sivil toplum örgütleri ve halkımız, "BANE NE" havasında oldu.
Sebep, ne olursa olsun, vakit varken, Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde başarı bekleniyor, ilişkilerinde kalıcı olması isteniyorsa, İldeki tüm kesimler, elini taşı altına koymak ve imkânları ölçüsünde de etkinliklere katkıda bulunmak zorundadır.
Ekonomik ilişkilerde, öncellik görev, ETO, ESO gibi meslek örgütlerine düşmektedir. Meslek örgütleri, bir an önce kendi aralarında toplantı yapmalı, Etkinliklere, ne gibi katkıda bulunabiliriz ve TÜRK CUMHURİYETLERİ İLE EKONOMİK İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEK İÇİN, NE GİBİ FAALİYETLERDE BULUNABİLİRİZ? sorunlarına cevap aramalı, gerçekleştirecekleri stratejileri de hayata geçirmelidir.
Ayrıca vakit varken, ETO ve ESO, hatta TOBB, TÜSİAD ve MÜSİAD gibi ulusal örgütlerimiz ile birlikte, Türk Cumhuriyetlerinin, işadamları ve sanayicileriyle, " EKONOMİK İLİŞKİLERİ, KALICI HALE GETİRİMESİ için de her kesim, elini taşın altına koymalıdır. Çünkü Türk devletlerinin ve topluluklarının olduğu bölgeler, yeraltı kaynakları ve pazar bakımından, dünyanın en zengin coğrafyalarının başında gelmektedir. Bu yüzden, yıllardır, söz konusu, zenginliklerin paylaşımı veya değerlendirilmesi konusunda, ülkelerarası ciddi politik, mücadeleler yaşanıyor.
ESİAD, ETO ve ESO, hatta TOBB MÜSİAD ve TÜSİAD gibi meslek örgütleri, Türk Cumhuriyetleri ile İHTACAAT, MÜTEAHHİTLİK, YATIRIM, FİNANS BANKACILIK ve diğer alanlarda, işbirliği olanakları aramalıdır. ESKİŞEHİR ve Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasında, gerçekleşen ekonomik ilişkilerde, daha kalıcı adımlar atılması için, bazı yapısal düzenlemeler yapılmalıdır.
Türk Dünyası Kültür Başkenti Etkinlikleri, işadamımızın söylediği gibi, inşaat sektörü açısında ciddi bir fırsattır. Çünkü Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan, inşaat ve inşaat malzemeleri sektörünün, kaydettiği başarının tartışılmaz olduğunu bir gerçektir. Son yıllarda, Afrika, Asya ve Rusya pazarlarına çıkarma yapan inşaat sektörü için, Türk Cumhuriyetleri önemli bir alandır. Sektörün, bu etkinlikle daha da gelişeceği bir gerçektir.
Türk Cumhuriyetlerinde ve gelişmekte olan ülkelerde, harcanabilir gelir seviyelerindeki yükselmenin, başta konut alımı ve konut içi dekorasyon harcamalarını da arttıracaktır. Fiyat, kalite, tasarım ve ürün çeşitliliği, satın alma kararını etkileyen unsurların başında yer alacaktır. Türkiye, son dönemde, üretim ve ihracat odaklı stratejileri sayesinde, önemli bir büyüme kaydetmiş, küresel krizden büyüyerek çıkmayı başarmıştır.
Valimiz, Sayın Güngör Azim TUNA' nın, ESKİŞEHİR 2013 Türk Dünyası Kültür Başkentli ile ilgili söylemleri, umut vericidir. Onun rehberliğin de ESİAD, ETO ve ESO, gibi meslek örgütleri, inşallah bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirecekler, EKONOMİK ilişkileri de arzu edilen seviyeye ulaştıracaklardır.
ESKİŞEHİR 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinde, "TAKIM RUHU" nun oluşması için, takımı oluşturan, kişi/kişiler, kurum/kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri, başkalarının üzerinden prim yapmayı düşünmemeli, her türlü siyasi düşünce de bir tarafa bırakılmalı, " VİCDANIN" sesi dinlenmelidir.
Böyle bir atmosfere, kentteki tüm kesimlerin, işbirliği yapması ve uyumlu çalışmaları sonucu oluşacaktır. "TAKIMI" oluşturan üyeler, küçük sorunlara veya olaylara takılmamalıdır. Takım ruhu içinde, belirlenen hedefe doğru ilerlemeli, detaylara takılmadan, bütüne bakmalıdır. Takım ruhu anlayışına, bir şablon gibi oturan, "BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİNDİR" felsefesi ile hareket edildiği takdir de ESKİŞEHİR, TÜRK CUMHURİYETLERİ KÜLTÜR BAŞKENTİ etkinliklerinden, yüzünün akı ile çıkacaktır.
KÜLTÜR BAŞKENTİ VE EKONOMİ
Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri ile ilgili, yazımızdan sonra gelen yorumlar, genellikle de "EKONOMİ" üzerinde oldu. Özellikle de bir işadamı, " Kültür Başkenti etkinliklerinde, sizin dışınızda ekonomiyi konuşan...