KÜLTÜR VE MİLLİYETÇİLİK

Günlerdir, başlayacağı söylenen, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Projesi’nin açılış töreni, Atatürk Stadyumunda, Başbakan Sayın ERDOĞAN’ ın, , katılımı ile yapıldı. Törene halkın, katılımı arzu edilen boyutta...

Günlerdir, başlayacağı söylenen, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Projesi'nin açılış töreni, Atatürk Stadyumunda, Başbakan Sayın ERDOĞAN' ın, , katılımı ile yapıldı. Törene halkın, katılımı arzu edilen boyutta olmasa da, protokolün ilgisi büyük oldu.
Açılış töreninde, Vali Sayın KOÇDEMİR, Eskişehir' in, Türkiye'nin, artık her yere, herkese, yakın bir yer olduğunu, belirtti," yabancılaştırılmaya çalışılmış kültürler, aileler kucaklaşacak, bütünleşecek. Bu yüzden, bu proje çok önemli bir proje olduğunu" söyledikten sonra, Eskişehir 'i, Türk kültürünün, önemli bir merkezi yapacaklarını vurguladı.
Eskişehir, Türk kültürünün, merkezi olur mu bekleyip göreceğiz. Ancak Eskişehir, demografik yapısı ile bu tabloya zaten layıktır. Çünkü1877 Osmanlı-Rus Savaşından sonra, Kırım'dan, Türkistan'dan, Arap Yarımadası'ndan, Dobruca'dan, Gümülcüne'den, Deliorman'dan ve Kafkasya dan büyük göç aldı. Bu yapısı ile Eskişehir, Türk Kültürünün Merkezi olmaya layık bir Kenttir.
Ayrıca Eskişehir'e, çeşitli yörelerden gelen göçmenler, birbirine toleranslı, davranmayı, öğrenmiş, farklı, örf, adet, gelenek ve göreneklerin, bir arada yaşaması, kültürel yaşamı zenginleştirmiş, birbiriyle artan evlilikler nedeniyle, Eskişehir güzel, yaratıcı, dinamik, "HOŞGÖRÜ" sahibi, atılgan ve becerikli insanlar, diyarı oldu. Aralarındaki "KONSENSÜS" sayesinde, Eskişehir, Cumhuriyet'in, ilk yıllarında olduğu gibi, bugün de ülkemizin gözde kentidir.
Başbakan Sayın ERDOĞAN, törende yaptığı konuşmada, Eskişehir' e övgüler yağdırdı. Eskişehir'in, tarihten buyana gelen misyonu ile böylesine bir unvanı hak ettiğini belirttikten sonra, Eskişehir 'in, bu görevi layığı ile yapacağına, Eskişehir' in, Türk dünyasını, en güzel, en anlamlı şekilde temsil edeceğine, yürekten inandığımı söylemek istiyorum." dedi. Ancak Türk kavramı ve kültürü, üzerinde durmadı.
Başbakan Sayın Erdoğan, Eskişehir' in, kadim tarihi, farklı renkleri ve hoşgörü iklimi ile Türk dünyasının, kültür başkentliğini ziyadesiyle hak ettiğini vurguladıktan sonra, ""Zira Eskişehir, insanlık tarihine şahitlik etmiş bir tarih kentidir. Selçuklu Devleti'ne, beylikler dönemine, Osmanlı'nın kuruluşuna, İstiklal Savaşına, Türkiye'nin kuruluşuna şahitlik etmiş, en önemlisi de Nasrettin'in, su gibi duru Türkçeyle, Yunus Emre'nin, şehridir." diyerek bir gerçeği paylaştı.
Sayın Erdoğan' ın, " O Yunus ki, buradan, Eskişehir 'den söylemiş olduğu 'Yaratılanı severim, Yaradan'dan ötürü' sözü Eskişehir 'i aşmış, Anadolu'yu, Trakya'yı aşmış, dağları denizleri aşmış, kıtalara, ülkelere, kalplere kadar ulaşmıştır." sözlerine katılmamak mümkün mü?
Sayın Erdoğan' ın söylediği gibi, Eskişehir, dostun dostluğa ulaştığı şehirdir. Eskişehir, bütün farklılıkları ile bütün renkleri ve değerleriyle sevginin hoşgörünün birbirine saygının şehridir. Eskişehir, geçmişte olduğu gibi, 2013'de de Türk dünyasının kültür başkenti olarak, Yunus'un, Taptuk Emre'nin, Şeyh Edebali'nin, Osmangazi'nin, Nasrettin Hoca'nın, sevgi, barış hoşgörü mesajlarını en güçlü şekilde her yere iletecektir.
Başbakan, İlçelerde yaptığı her konuşmada, Milliyetçilik üzerinde durdu. Özellikle de MHP' ye yüklendi. MHP lideri Bahçeli'ye, sert eleştirilerde bulundu. Sivrihisar' daki konuşmasında ise "Mehmet Akif Ersoy'un "Bir zamanlar, biz de millet, hem nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz" dizelerini anımsattıktan sonra, "Milliyetçiyim demek milletini sevmek demek" dedi.
Ayrıca Sayın Erdoğan, bir başka konuşmasında da, " ...Bölücülük, bölgesel milliyetçilik, etnik milliyetçilik, dinsel milliyetçilik yok. Biz, tüm insanları seviyoruz. Türkü, Arabı, Lazı, Çerkezi, Gürcüsü, Abazası ile hepinizi seviyoruz. 76 milyonu seviyoruz. Bu süreçte kimse bizim karşımıza, Kürtlükle çıkmasın. Kimse bizim karşımıza Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın, altına almışız. Kuru milliyetçilik yok. Bizim milliyetçilik anlayışımızda, vatanseverlik, insan severlik var" demişti.
Elbette etnik milliyetçiliğe, karşı olmak gerekir. Çünkü etnik ve dinsel milliyetçilik, kin ve nefreti artırır. Sonuç ise kaostur. Ancak Türk milliyetçiliği, etnik ve dinsel milliyetçilik değildir. Çünkü Türk Milliyetçiliği, sosyolojik ve psikolojik esaslara dayanır. Kan değil ruh ve eşit değerler arar. Eşitlik prensibine dayanır. Irkçılık, kozmopolitizm, mukaddesatçılık, şovenizim, totaliter milliyetçilik gibi, akımlara karşıdır.
Nitekim ATATÜRK, Türkiye Cumhuriyeti'ni yaşatacak olan, Türk Milletinde, bir millî benlik duygusu yaratarak, bu duyguyu, bilinçlendirmek istemiştir. Böylece millete, ortak bir davranış, birlik ve beraberlik sağlamayı amaçlamıştır. Ve "Türkiye Cumhuriyeti'ni, kuran Türkiye halkına, Türk Milleti denir." demiştir. Durum bu iken Atatürk milliyetçiliğine karşı çıkmak, ülkemize zarar verir. Ayrıca dünyada, milliyetçi olmayan tek bir devlet yoktur.

Haberleri