Hatırlayın!
Kupa maçı öncesinde buradan bir yazı kaleme almıştık.
O yazının son bölümü aynen şöyleydi;
"...Ee, mademki ligde artık hedefsiz kalıyoruz;
O zaman kupaya sarılalım.
Takımın toparlanma aşamasına girdiği süreçte oynanacak çünkü kupa maçları!
Hem kupada ilerleme, hem kulüp kasasını doldurma, hem de futbolcuların güçlü hale getirilmesi için kupa maçlarından daha güzel imkân olamaz.
Bunun ilk ayağı Denizli ile oynanacak.
Rakip sadece kendi ligindeki başarısına odaklanmış!
Ciddi alınırsa, kolay geçilir.
Yok eğer 'kupaya bakacak halimiz yok' deniyorsa o zaman başka!"
***
Sanki neler olacağını dünden tahmin etmişiz.
Sahaya çıkan 11, teknik heyetin işe bakışını ve ne kader ciddi olduğunu ortaya koydu!
As futbolcular tesislerde, oynadıkları futbolla 'ben buraya layık değilim' diyenler sahada...
Onlarda zaten ikinci lig takımına elendiler.
Hem de kendi seyircileri önünde...
Yazık!
***
Bülent Uygun maçın sorumluğunu üzerine almış.
'Suç benim' demiş.
Halkı, suç kendisinin...
Maç oynayıp, daha da toparlanmaya ihtiyacı olan takımı tesislerde yatırdığı için...
Futbol yetenekleri ölçüsünde, Eskişehirspor'da oynayamayacak kapasitede oyuncuları, kupa maçında denemeye kalktığı için ayrıca!
Ve grup maçları boyunca kasaya girecek paralardan kulübü yoksun bıraktığı için...
***
Biraz kızgınız, belli oluyordur!
Ancak bizde kime kızacağımızı şaşırdık!
Denizli karşısına çıkan futbolcuları bu kulübe dolduran Çalımbay'a mı?
Yoksa bu futbolcuları Denizli karşısına süren Bülent hocaya mı?
Kime kızalım, siz kara verin...
KUPANIN FATURASINI KİM ÖDEYECEK?
Hatırlayın!Kupa maçı öncesinde buradan bir yazı kaleme almıştık.O yazının son bölümü aynen şöyleydi;"
Ee, mademki ligde artık hedefsiz kalıyoruz;O zaman kupaya sarılalım.Takımın toparlanma aşamasına girdiği süreçte...