KURBANLIKLARA EZİYET EDİLMEMELİ

Yarın Kurban Bayramı. Kurbanlıklar kesilecek, akraba, eş ve dostlar ziyaret edilecektir. Bir kısım insanımızda Bayram tatilinde istifade ederek tatil beldelerine gidecektir. Hatırlıyorum da geçmiş yıllarda, bayram sabahında erken...

Yarın Kurban Bayramı. Kurbanlıklar kesilecek, akraba, eş ve dostlar ziyaret edilecektir. Bir kısım insanımızda Bayram tatilinde istifade ederek tatil beldelerine gidecektir.
Hatırlıyorum da geçmiş yıllarda, bayram sabahında erken kalkar, misvak veya fırça ile dişleri temizler, güzel kokular sürünür, temiz elbiseleri giyerek, Bayram Camisine giderdik. Cami sonra evdekilerle bayramlaşır, sofraya oturarak bayram yemeği yerdik.
Bayramlarda sevinçli olmak, güler yüz göstermek, sadaka ve hediyeler vermek, sokakta açıktan tekbir almak, eve dönerken camiye giderken kullandığı yoldan, başka bir yolu tercih etmek, gelenek halinde idi. Bayramlaşmak ve musafaha etmek, aile fertlerini ve bilhassa çocukları hediyelerle sevindirmek, bayramın en güzel âdâbları arasındadır. Bayramın dördüncü günü, ikindisine kadar bütün farz namazların sonunda, teşrik tekbirleri almak da gelenek haline gelmiştir.
Son yıllarda kurbanlıklara eziyet edilmesi, hijyene dikkat edilmemesi üzerine, bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığı, kurban kesiminde temizlik ve çevre kurallarına uyulması, bunun için hazırlanan gerekli mekânlar ve imkânların kullanılması gerektiğini belitti. Ayrıca kesilen kurbanın etinin veya ticari değer taşıyan herhangi bir organının kazanç sağlamak için satılamayacağı, kurbanın ücretle kestirilmesi durumunda, kurbanın etinin veya herhangi bir parçasının, kesim ücreti olarak verilmesinin doğru olmadığı belirtti.
Vekâletle kurban kesiminin, bir yardım kampanyasına dönüştürülmemesi, bu yola başvuran vatandaşların kurbanlarının, usulüne uygun kesilip kesilmediğini takip etmeleri gerektiği ifade edildi. İbadet dışında, farklı amaçla kesilen hayvanların kurban yerine geçmeyeceğine dikkat çekildi. Kesmemek üzere vekâletle kurban parası vermek veya almanın dinen uygun olmadığı vurgulandı.
Kurban Bayramlarında, en önemli sorunlardan biri de Kurban kesimidir. Herkesin kurbanlarını ilk gün kesme isteği, hayvanlara gerek kesimde, gerekse yüzmede ciddi eziyet verilmektedir. Oysa her kurban bayramı öncesi, ülke genelindeki camilerde okutulan hutbelerle, kurban kesiminde kurbanlıklara eziyet edilmemesi gerektiği söylenir. Ancak bu ikazlara rağmen, kurbanlara eziyet edilmeye devam edilir.
Oysa kurban edilen hayvanları, kör bıçakla kesmek, kesileceği yere sürüyerek götürmek keserken hayvanın murdar iliğini ve kellesini koparmak, canı çıkmadan derisini yüzmek, kıbleye karşı çevirmemek mekruhtur. Ayrıca Allah' ın Resulü, kurbanlarınıza, hürmet ediniz, zira onlar sıratta sizin bineklerinizdir buyurmuşlardır.
Yine hatırlıyorum da, geçmiş yıllarda kurbana, bir gün önce kına yakılır, kurdeleler bağlanır, bayram namazından sonra, kurbanın, gözleri bağlanarak, sol tarafı alta gelecek şekilde, kıbleye doğru yatırılır; arka sağ üst ayağı serbest bırakılıp, sol ayağı ise ön ayaklarının arkasından sokularak, bileklerinden hayvan incitilmeden bağlanır. Sonra "Bismillahu Allahu Akber" diyerek kesilirdi.
Ayrıca kurbanlık hayvanın, boğazında kesilecek boynun iki yanında, ilki kan damarı ve boynun tam ortasında geçen yemek ve soluk boruları keskin bıçakla kesilir ve beklenir, bıçak boyun kemiğinin içindeki murdar iliği (can damarı)de kesecek kadar aşağıya indirilmez, hayvan kesildikten sonra da bir müddet beklenir. Kan iyice boşaldıktan sonra boyun kemiği içindeki ilik kesilir, kesilen hayvanın kanı, bir çukura yenmeyen azları ayrı bir çukura gömülürdü.
Kurban kesildikten sonra, iki rekât şükür namazı kılınırdı. Namazda birinci rekâtta İnna a'tayna, ikinci rekâtta "Kul hüvellahu ehad" sureleri okunur. Namazdan sonra kurbanlarının kabul olunması ve günahların af olunması için de dua yapılır.
Kurban ibadeti, Allah'a yakınlaşmak, paylaşmak, Müslümanlara ulaşmak
Müslümanlar arasındaki kardeşlik bağlarının güçlenmesi demektedir. Böyle olunca da hiçbir kişi ve kuruluş, vekâletle kurban adı altında, bir yardım toplamamalıdır. Aksi halde ciddi bir vebal altındadır.
Kurban etini, kesen kimse de yiyebilir. Fakir olsun, zengin olsun, herkese ve zimmî kâfire de verebilir. Kurban kesenler, etin üçte birini evine, üçte birini komşulara, gerisini fakirlere vermek müstehabdır.
Hülasa Bayramlar, dargınlıkların unutulduğu, dostlu ve akrabalık bağlarının kuvvetlendiği, insanları barıştığı, milli ve dini duyguların, inançların, örf adet ve geleneklerin uygulandığı, millet olma şuurunun şekillendiği ve kuvvetlendiği günlerdir.
Millet olarak, huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle, Kurban Bayramınız kutlu olsun...

Haberleri