ülke genelinde, düzenlenen etkinlikle, 81 ilde de eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek dikimler için; "öğrencilerden, askeri birliklere, sivil toplum örgütlerinden kamu kurum ve kuruluşlarına, esnafından, işçisine, toplumun bütün kesimleri, katılacak vatandaşlarımızın, katkılarıyla, 11 Kasım 2019 günü saat 11.11’de 81 ilimizde, 2 bin 23 farklı noktada, 11 milyon fidanı ekilecektir.
Bu etkinlikle, ülkmizde, İklim değişikliğine karşı ormanların artırılması, bozuk orman alanlarının iyileştirilmesi, erozyonun önlenmesi, iklim değişikliğinin, Türkiye üzerindeki olabilecek etkilerinin, en aza indirilmesi hedeflenmiştir.
çünkü ağaçlandırma, Küresel Isınma İle mücadele de en kolay uygulanacak yöntemdir. Ağaçlar, atmosferdeki sera gazlarını emdikleri için, küresel ısınmanın tehditlerini azaltma konusunda, en kolay uygulanacak yöntemlerden biridir.
Son yıllarda, mevsimler birbirine karıştı, baharı görmeden yaz geldi. Dünya ve ülkemizin, her yerinde görülmeye başlayan kavurucu sıcaklar, kuraklık, seller, insanlığın yeni kâbusu haline dönüştü.
Bilim adamları, dünyada, Karbondioksit oranı artığını, deniz seviyesi yükseldiğini, okyanusların ısındığını, buzulların erdiğini, kürsel ısınmanın önüne geçilmezse felaketin kapıda olduğunu sürekli tekrar ediyorlar.
Diğer yandan son yıllarda, dünyada, orman yangınları artıyor, göller küçülüyor, ırmaklar kuruyor, ilkbahar erken geliyor, sonbahar gecikiyor, bitkiler erken çiçek açıyor, göç dönemleri değişiyor, yüksek enlemlerde sıcaklık artıyor ama hala insanlar bu gelişmeleri, yeteri kadar dikkate almıyor.
Bütün bu gelişmelerin sebebi olarak da,” Küresel ısınma” gösteriliyor
Atmosferdeki karbondioksit gazı tabakası, tıpkı bir “sera” gibi güneş ışınlarının içeri girmesine izin veriyor ancak ısının dışarı çıkmasına engel oluyor. Eğer sera etkisi olmasaydı, dünyada yaşam olmazdı.
Son yıllarda ise Küresel ısınma bu dengeyi altüst etti. Bu alanda incelemede bulunan bilim adamları, çin ve Hindistan’ın bu artışa, büyük katkısı olduğunu öne sürüyorlar. Ancak, “dünya karbondioksit üretimi”ni sıraya koyduğunda, ABD başı çekiyor. Atmosfere, yılda 220 milyon ton karbondioksit bırakan Türkiye ise 20.sırada. 2010 yılında, bu rakam 400 milyon tonlara ulaşacağı söyleniyor.
Dünyada Atmosfere, yılda ortalama 21 milyar ton karbondioksit salınıyor ve bu miktar giderek artıyor. Dünya Yaban Hayatı Koruma Fonu (WWF) nın raporuna göre de Akdeniz havzasında bulunan Türkiye’de, 40 dereceye yakın sıcaklıklar, mevsim normali olacak ve tarım alanlarının, yüzde 40’ı kuruyacaktır.
Kuzey Yarımküre’nin en büyük buz kütlesi olan Grönland adası, küresel ısınma nedeniyle eriyor. Grönland kütlesinin erimesi, düşük seviyedeki sahil şeridinde bulunan yerleşim yerlerinin sular altında kalmasına neden olacak. Dünyamızın akciğeri olan Amazon ormanları ise günden güne yok oluyor
Bilim adamlarına göre, küresel ısınma önlenemediği taktirde Türkiye, 100 yıl içinde Kuzey Afrika’ya dönecek. Yağışlar azalacak, başta GAP bölgesi olmak üzere, tüm nehirlerin taşıdığı su miktarı düşecek. Baraj göllerinde, su seviyesi azalacak, hidroelektrik enerji üretimi ciddi oranda aksayacaktır.
Bu gerçeğe rağmen küresel ısınma ile ilgili ülkemizde ciddi bir çalışma yok. Nitekim Dünya İklim Konferansı’nda sunulan bazı raporlar, Türkiye’nin, karnesinin kötü olduğunu ortaya koydu. Bir rapora göre, Türkiye, dünyaya en çok karbondioksit salan 58 ülke arasında, yer aldı.
Ankara Ticaret Odası’nın hazırladığı, “Küresel Isınma Kıskacında Türkiye” raporuna göre, Türkiye iklim değişikliğinin olumsuz etkileri açısından “risk grubundaki ülkeler” arasında yer alıyor. Türkiye’de, kuraklaşma, seller hızla artıyor, içme suları ise azalıyor. Son 70 yılda 70 istasyonda kaydedilen sıcaklık verilerine göre, Türkiye'nin yıllık ortalama sıcaklıkları artma eğiliminde.
Küresel ısınma, Akdeniz yerine, Karadeniz’i öne çıkaracak. Kar yağışı, azalacak. Hatta kış mevsimi ortadan kalkacak. İklim değişiklikleri, göçlere neden olacaktır. Türkiye'de yaşayanlar, kuzeye yerleşmeye çalışacak. Araştırmalara göre, 2030’da Türkiye’nin büyük bir kısmı oldukça kuru ve sıcak bir iklimin etkisine girecek, sıcaklıklar 2-3 derece artacaktır.
Elbette küresel ısınmadan, Eskişehir’ de etkilenecek. Bu etkinin yaratacağı zarar, il bazında yapılacak, ağaçlandırma ve erozyon çalışmaları yanında, İlimizdeki ormanların ve su havzalarının, özellikle de yeraltı sularının korunması ile de orantılı olacaktır.
Ayrıca ülkemizde ve Eskişehir’de, “Kürsel Isınma” ile ilgili olarak, kurum/kuruluşlar ve kişi/kişiler, üzerlerine düşen görevleri, eksiksiz yerine getirmelidir. çünkü gidebileceğimiz, bir başka Türkiye ve Eskişehir yok…
KÜRESEL ISINMA
Ülke genelinde, düzenlenen etkinlikle, 81 ilde de eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek dikimler için; "Öğrencilerden, askeri birliklere,...