KÜRT AÇILIMI, BOP' A ZEMİN OLUŞTURUR

Başkan Recep Tayyip ERDOĞAN, "Askerimize sıkılan bu kurşunlar, vatanın birliğine yönelik başlattığımız süreci etkileyemeyecektir. Biz bu süreci, aynı kararlılıkla başta terör olmak üzere, sorun alanları üzerinde aynı...

Başkan Recep Tayyip ERDOĞAN, "Askerimize sıkılan bu kurşunlar, vatanın birliğine yönelik başlattığımız süreci etkileyemeyecektir. Biz bu süreci, aynı kararlılıkla başta terör olmak üzere, sorun alanları üzerinde aynı kararlılıkla sürdüreceğiz." Diyerek "KÜRT" veya "DEMOKRATİK" açılımda, kararlı olduklarını vurguladı.
AKP iktidarının, "KÜRT" ve "DEMOKRATİK" açılımı ve MİLLİ BİRLİK PROJESİ" , nelere içeriyor veya bu kadar neden ısrarcı, bilinmez. Ancak ABD, Ortadoğu ülkelerinin, 1975 Helsinki Sonuç Belgesi' nin, insan hakları temel hak ve özgürlüklerini temel alan 7.inci maddesine yönelik bir modelle, demokratikleştirilmelerini amaçlamaktadır. ABD' nin, bu modelle tetikleyeceği insan hakları, temel hak ve özgürlük istemleri, Türkiye ve Ortadoğu ülkelerinin parçalanmasına, neden olacaktır. Nitekim bu modelle, "SOVYETLER BİRLİĞİ" savaşsız, işgalsiz ve müdahalesiz çökertilmiştir. YUGOSLAVYA' da böyle parçalandı. Irak' a da bu nedenlerle müdahale edildi. Türkiye' de, bu modelle parçalanmak isteniyor. Afganistan da durum ise ortadadır.
Maalesef Emperyalist ülkelerin, örtülü senaryolarında, evrensel kavramlar olan "DEMOKRASİ" ve "İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLER" i araç olarak kullanılıyor. Oysa bu unsurların, ülkeleri parçalamak veya bölmek gibi bir misyonu yoktur
Ayrıca Sayın ERDOĞAN' ın, 29 Kasım 2005`te AKP Grup toplantısında yaptığı konuşmada `... Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi içerisinde eşbaşkanlık görevini üstlenmişiz` ve 30 Mayıs`taki Grup`ta da, `Türkiye, Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi içerisinde ortak üyeliğe kabul edilmiştir. Bizler bunun için burada bir ortak üyeliği ve ardından da eşbaşkanlık görevini, İtalya ve Yemen ile birlikte kabul ettik` sözleri açılımlarla ilgili kaygıları daha da artırıyor. Büyük Ortadoğu Projesi, gerçekleşir mi zaman içinde görülecektir. ABD'nin, Büyük Ortadoğu Projesi ile gerçek amacı, Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya' daki zengin petrol ve doğalgaz yataklarını denetim altına almak ve Avrupa, Çin, Japonya ve Rusya' yı Petrol ve doğal gaz yataklarından uzak tutmaktır. Yani ABD, BOP' la, kedisine Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya' da oluşacak bir gücün yükselmesini önlemektir. Ayrıca ABD süper Askeri- teknolojik gücüne dayanarak, Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya' daki petrol ve doğal gaz yatakları kontrol atında tutmak ve hakim olmak istiyor.
Elbette Batı ülkelerinin hedefinde, yalnız doğal gaz ve petrol değil, madenler de var. Nitekim Türkiye Maden Mühendisleri Odası, uluslararası firmaların, Türkiye'ye ilgisi artarak devam ettiğini belirterek, son yıllarda Rio-Tinto isimli ABD- İngiliz sermayeli uluslararası bir şirketin, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de faaliyetlerini arttırdığına dikkat çekti. Oda yetkilileri, şirketin, Türkiye'deki yerli bir uzantısı aracılığıyla, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaklaşık 1.4 milyar hektarda, yani Doğu Anadolu Bölgesi büyüklüğünde bir alanda maden arama ruhsatını eline geçirdiğine vurgu yaptılar.
İşin en ilginç yanı Rio Tinto' nun, AMDL adlı şirket aracılığıyla, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da elde ettiği "maden arama imtiyazı", Barzani'nin internet sitesinde "Kürdistan'ın doğal sınırları" olarak gösterilen toprakların sınırları ile birebir örtüstğü,. Mersin'den Ağrı'ya kadar olan bölgenin sınırları, AMDL şirketinin maden arama haritası; Yine Doğu Karadeniz'de aynı şirkete verilen "imtiyaz hakkı" da hayali Rum Pontus devletinin sınırları ile birebir aynı olduğu söyleniyor. AMDL şirketi, "Yeni Anadolu Mineral Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi-YAMAŞ" adıyla yeniden örgütlendi ve Rio Tinto şirketi ile Türkiye toprakları üzerinde "stratejik ortaklık" kurduğunu ilan etti.
ABD ve AB, bölgedeki bu tür çıkarları için, güçlü bir Türkiye istemiyor. BOP, bunu gerçekleştirecek tek projedir. Gündemde olan, "KÜRT" veya "DEMOKRATİK" açılımların ve "MİLLİ BİRLİK" projesinin, içeriği belli değil ama bu açılım, ABD' nin, Büyük Ortadoğu Projesine zemin hazırlayacak niteliktedir.
Ayrıca ABD' in, Irak'taki hava ve deniz yolu vasıtası ile askerlerini, ABD' ye sevk etme imkânı varken, İncirlik ' ten sevk etme isteği de hiçte hayra alamet değildir.
Hülasa Kürt veya demokratik açılım, etnik milliyetçiliği coşturabilir. Bu gelişme de, Kürtler ve Türkler için de felaket olur. Ayrıca bazı "KÜRTLER", bir taraftan uluslaşmak istiyor, diğer yandan da, büyük çoğunluk, Türkiye'nin bütününe daha fazla entegre olurken, kız alıp, kız vererek de akraba oluyorlar. Nitekim BİLGESAM' ın yaptığı araştırmada, bağımsızlık isteyen Kürtlerin oranı %9. olurken, %81'i Türk vatandaşı olmaktan gurur duyuyor. Bu kesimin, acil çözüm önerileri ise EĞİTİM ve İŞSİZLİKTİR...
Hala bu gerçekleri göz ardı ederek, KÜRT ve DEMOKRATİK açılımlarda, ısrar eden bir iktidar varsa ne denebilir ki?

Haberleri