Turkcell Süper Ligi'nin 7.haftasında, Diyarbakırspor ile Bursaspor arasındaki maçta çıkan olaylar ve yapılan tezahüratlardan, Türkiye' de "KÜRT" veya DEMOKRATİK " açılımı gündeme getiren kesimler, ders alır mı bilinmez ama gelişmeler," ETNİK NEFRET" ve "İÇ ÇATIŞMA" nın, ayak sesleridir.
Maalesef Türkiye' de, siyasi iktidar ve muhalefet kurmayları, ülke içinde ve dışında bilerek veya bilmeyerek sarf ettikleri sözler ve ülke içinde aldıkları kararlarla, hem kedilerini, hem de ülkeyi zor durumda bıraktı. Bu durum, politikacılarda adeta alışkanlık haline geldi. Hatalarını anladıkları zaman da iş işten geçti, faturalarda, ülkenin önüne geldi.
Nitekim NEW JERSEY' deki Princeton Üniversitesi'nde soruları cevaplayan Başbakan Sayın ERDOĞAN, " Kendi ana dilini öğrenmesi için kurs açılması konusunu serbest bıraktık. Şu anda kendi ana dillerini öğrenme noktasında kurs kurabilir ve öğrenebilirler, herhangi bir sakınca yok. ...Şimdi yeni bir adım atıldı. Üniversitede enstitü, Kürtçe nin öğretilmesi konusu da yine atılan adımların içerisinde. Burada hesabımız şudur; kısa, orta ve uzun vadeli olarak bütün bu demokratik açılım sürecinin çalıştırmayı hedefliyoruz....Bu tabii mümkün değil, hazmede hazmede, hazmettire hazmettire, bu süreci devam ettirmemiz lazım." Sözleri, muhalefetten tepki aldı. Aklıselim her insanımızı da üzdü.
Sayın ERDOĞAN, Türk halkına, neyi veya neleri hazmettirecek, önümüzdeki gün, ay ve yıllarda göreceğiz. Ancak Kürt açılımı veya demokratik açılımı, özellikle de anadille eğitim, Kürt ve Türk halkına, bugünleri aratacaktır. Çünkü açılım, etnik nefret ve kini körükleyecek, iç çatışmaya da zemin hazırlayacaktır.
Nitekim CIA Başkanlarından George J, TENET, "NEREDE BİR ÖNYARGI VE NEFRETLE KARŞILARŞISAN KARŞILAŞ, MÜCADELE ET. NEREDE KAOS VARSA, BİLKİ ARKASINDA, DİNSEL VE ETNİK NEFRET VARDIR" demiştir.
Hazmetme ve hazmettirmede, açılımlarında, Ermeni veya Türkiye' nin, diğer komşuları da var mı bilinmez ama Ermenistan," Yukarı Karabağ'ı tekrar geri vermeyi asla düşünmüyoruz. Karabağ bağımsız oldu ve öyle kalacaktır."görüşünde ısrar ediyor. Yunanistan ise "Ege'deki statü değişmez. Kırmızıçizgilerimizi belirledik. Pazarlık konusu yapmayız bir adım geri atmayız." İfadeleri ile yıllar önce gündeme gelen stratejilerinden, taviz vermeyeceklerini açık ve net olarak ortaya koyuyor
Avrupa Birliği belgelerinde arasında yer alan, "Sınırlarınızdaki ülkelerle sorunlarınızı çözün" talebi doğrultusunda, AKP iktidarının, tek taraflı, "komşularla sıfır sorun" sloganıyla yürüttüğü dış politika da böylece çökmüş oldu.
Öte yandan CHP Lideri Sayın BAYKAL, Başbakan için, "...Bir proje var kafasında. Ama bunu Türkiye'de bir kişi bilmiyor. Bileni de görmedim. Kafasında proje var ki, hazmede, hazmede hazmettire hazmettire kabul ettireceğiz diyor. Bu sözleri ile de milleti memnun edecek bir proje olmadığını da kabul ediyor "diyerek tepki gösterdi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise "Millete zorla neyi hazmettirecekler?" diyerek, "Bu gerçekten, tam bir dayatmadır, tam bir faşist yönetim anlayışın tipik bir tezahürüdür. " dedi.
Sayın Erdoğan, Türk halkının, bir türlü bilmediği, Kürt veya Demokratik açılımla ilgili olarak, yabancılara, ne gibi açıklamalar yaptı bilinmez ama kafasındaki açılımları, HAMZETTİRE, HAMZETTİRE" halka benimseteceğini söyledi Ancak halkın gücünü unuttu. Çünkü halka rağmen, hiçbir açılım ve dayatma başarıya ulaşamaz.
Ayrıca AKP kurmayları, yurt dışında ülkemizin sorunlarını yabancılarla paylaşmayı ve Türkiye'yi karalamayı' gelenek haline getirdiler. Nitekim Devlet Bakanı ve Baş müzakereci Egemen Bağış da, ABD'deki Harvard Üniversitesi John F. Kennedy Yönetim Okulunda konferansta, önce uzun uzun Avrupa Birliği'ni övdü ve " Avrupa'yı Avrupa yapan çeşitliliktir. Türkiye'de demokratik sorun yaşayan grup ve bireyler var. Çocuklarına istedikleri isimleri koyamadılar, istedikleri dili konuşamadılar, istedikleri kitapları okuyamadılar. 'Eşit vatandaş' hissettirecek yasal düzenlemelere gitmek gerekiyor." Diyerek kendi ülkesi olan Türkiye'yi, inanılmaz ifadelerle kötülemesi, dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
Geçmiş yıllarda Dışişleri Bakanı Ali Babacan da AP' de, ülkesini karalamış, "Türkiye'de Müslüman çoğunluğun da 'dini özgürlük sorunu" yaşadığını iddia etmişti.
Dengir Mir Mehmet Fırat ise New York Times' a verdiği demeçte, Atatürk devrimlerine dil uzatmıştı: "Topluma travma yaşatıldı. Bir gecede kıyafetlerini ve dillerini değiştirmeleri söylendi." demişti.
Hülasa Yurt dışında, Türkiye'yi karalama ve eleştiri, bir AKP geleneği oldu.
Ayrıca Kürt açılımı! Demokratik açılım! Milli Birlik ve Kardeşlik Açılımı! ise etnik nefret'e, özellikle de iç çatışmaya zemin oluşturuyor. Fatura da halka kesiliyor.
KÜRT AÇILIMI İÇ ÇATIŞMAYI KÖRÜKLER
Turkcell Süper Liginin 7.haftasında, Diyarbakırspor ile Bursaspor arasındaki maçta çıkan olaylar ve yapılan tezahüratlardan, Türkiye de "KÜRT" veya DEMOKRATİK " açılımı gündeme getiren kesimler, ders alır mı bilinmez ama...