Kurtulun şu çevrenizi saran insanlardan artık...

Zaman zaman bu köşeden Eskişehir’i yöneten seçilmiş ve atanmışları uyarıyoruz.Yaptıkları bazı uygulamaların yanlış olduğunu söylüyoruz.Bizim gibi, çoğu meslektaşlarımız da benzeri uyarılarda bulunuyor.Fakat…Koltuğa...

Zaman zaman bu köşeden Eskişehir'i yöneten seçilmiş ve atanmışları uyarıyoruz.
Yaptıkları bazı uygulamaların yanlış olduğunu söylüyoruz.
Bizim gibi, çoğu meslektaşlarımız da benzeri uyarılarda bulunuyor.
Fakat...
Koltuğa oturan her kim olursa olsun, çevrelerini sıkı sıkıya sarıp sarmalayanların oluşturduğu çemberden midir bilemiyoruz ama, gerçeği bir türlü göremiyor.
Ya da görmek istemiyor.
Çünkü...
Çevrelerinde olan insanlar, kendisi ne yaparsa yapsın "Doğruyu yaptınız" diyor.
Meslek yaşamımız boyunca, bir çok makam sahibi insanı uyardığımız olmuştur.
Bir tanesi de çıkıp;
-"Doğru söylüyorsun, ben yanlış yapmışım" demedi.
Taa ki, oturduğu koltuğu kaybettikten sonra anladı gerçeği.
O zaman da iş işten geçmiş oldu.
Üstelik.
Biz ve bizim gibilerin uyarılarına zamanında kulak asmadığı ve yanlışta ısrar ettiği için kaybetti altında ki koltuğu.
O yüzden, bugünkü yazıyı Eskişehir'i yöneten ve altlarında koltukları olan kişileri bir kez daha uyarmak için kaleme aldık.
Zamanında Hüsamettin Cindoruk anlatmıştı.
-"Yönetenlerin yanında her zaman, hapşırdıklarında 'Çok yaşa' diyen insanlar vardır. Hiç kimse çıkıp 'Neyiniz var? Hasta mı oldunuz?' demez. Halbuki yönetenlerin 'Çok yaşa' diyecek insanlardan çok 'Neyiniz var?' diyecek insanlara ihtiyacı var" derdi.
Netice itibarıyla...
Koltuklar kimseye baki değil.
Ancak...
Koltuğa oturan, o koltukla mezara gideceğini düşünüyor.
Bu yüzden de, olabildiğince yanlış yapıyor.
Dahası...
Yaptığı yanlışı birileri söylemesine rağmen inanmıyor.
Çünkü...
Yanı başında olanlar, her zaman doğru yaptığını söylüyor.
Şimdi bu yazıyı okuyup; "Kimi kastediyorsun?" diye soracaksınız...
Hiç boşuna yorulmayın çünkü yazı o,şu yada bu için yazılmadı.
Zaten her karar veren aynı durumda değil mi ki? İsim verelim...

Haberleri