KÜTAHYA 'ESKİŞEHİR DÜŞÜNSÜN' MANTIĞI İÇİNDE OLAMAZ!

Dün Büyükerşen'in yanındaydık.
Birkaç gazeteci ile birlikte gündemdeki son konuları konuştuk.
Büyükerşen'in hedefinde Porsuk meselesi var.
Sürekli onunla uğraşıyor.
Hatta kent yöneticilerinin buluştuğu toplantıda konuşulan tek konu bile bu olmuş.
O da Büyükerşen'in yaptığı konuşma ile...

Büyükerşen şehrinin su işine çok büyük önem veren bir belediye başkanı.
Daha göreve geldiği ilk günden bu yana şehrin su kaynaklarını disipline etmeye başladı.
Tüm isale hatları yenilendi.
100 Milyon Dolar harcayıp arıtma tesisi kurdu.
Kalabak tesisleri çağdaş ve hijyenik bir yapıya büründü.
Yeni su kaynakları yarattı.
Ki yeni bir su havzasını bitirmek üzere...
Porsuk Projesi ile Porsuk'u temizledi ve kentin gururu haline getirdi.
Su sporlarının yapılması için ön ayaklık etti.

Büyükerşen'in su ile ilgili çalışmalarını daha da sıralayabiliriz.
İlk aklımıza gelenler sadece bunlar.
Ve şimdi böyle birisinin başkanlığını yaptığı şehre kirli su yolluyorlar.
Büyükerşen elbette duramazdı.
Gündemine elbette bu konuyu alacaktı.

Öyle de yaptı.
"Gar, stadyum vs bırakın bunları, suyumuz elden gidiyor" diyor Büyükerşen.
Kütahya'nın Porsuğu nasılda kirlettiğini anlatıyor.
Porsuk barajında yaşanan tehlikelere dikkat çekiyor.
Barajların ömrünün tükenmeye başladığını söylüyor.
Siyanürle yapılan gümüş üretiminin bir anda tüm kenti afetle sarabileceğinden söz ediyor.
Ve bu nedenle;
"İktidar, iktidar olmayın her vekil için bu mesele büyük bir vebaldir" diyor.
Vekilleri bu vebale göre Ankara'da çalışmaya davet ediyor.

Vekilleri bu görev için çağırırken de, ilginç bir noktaya temas ediyor.
Daha doğrusu ilginç bir iddiada bulunuyor.
"Kütahya iktidar partisine yakın bir kent, bu yüzden Ankara'da daha güçlüler' diyor.
Haklı da...
Ankara önce Kütahya'nın istediğini yapmak ister.
Bu yüzden Nabi Avcı, Salih Koca ve Ülker Can'a iki kat yük binecek bu işte!
Umarız başarırlar.

Büyükerşen'in çağrısına katıldığımızı ve desteklediğimizi de ifade etmek istiyoruz.
Kütahya'nın da 'Eskişehirliler düşünsün bize ne!" mantığından vazgeçmesini diliyoruz.
Sonuçta bir şehrin sanayisi kurulacak derken, elimizdeki su kaynağından oluyoruz.
Bu nedenle bu iş kentsel değil, tamamen insani bir iştir.
Umarız Kütahya'da bunu algılar ve Porsuk'u kirletecek özel hükümleri yasalaştıracak kurumlarda konuya böyle bakar...