LAİK EĞİTİM

TBMM’nin, bin sayfalık 15 Temmuz araştırma komisyonu raporunda, en önemli öneri ise, eğitim alanında geldi.. FET֒ nün, eğitimi kullanarak, devlete sızdığının ifade edildiği raporda, “Eğitimi, dini grupların eline bırakmayın”...

TBMM'nin, bin sayfalık 15 Temmuz araştırma komisyonu raporunda, en önemli öneri ise, eğitim alanında geldi.. FETÖ' nün, eğitimi kullanarak, devlete sızdığının ifade edildiği raporda, "Eğitimi, dini grupların eline bırakmayın" uyarısı yer aldı.
Düzenlenen raporda, "Milli eğitim, başka dini, siyasi, ticari grupların eline bırakılmamalı, özellikle orta öğretimde, kaliteli eğitim hizmeti almak isteyenlere, bu hizmeti verebilecek devlet okulları kurulmalıdır. Bu seviyede çocuklara, Devlet eliyle, kariyer eğitimi, barınma ve dini bilgi öğrenme, imkânı sağlanmalıdır." Önerisi yer aldı.
TBMM 15 Temmuz araştırma komisyonu önerisi, iktidar tarafından, dikkate alınır mı önümüzdeki yıllarda görülecektir ama Adana'nın, Aladağ İlçesi'nde, 3 katlı bir kız öğrenci yurdunda, çıkan yangında, 11'i kız öğrenci ve 1 görevli olmak üzere, 12 kişi yaşamını yitirdi. 22 öğrenci de yaralandı. Olay,yurtta büyük üzüntü yaratmıştı..
CHP'nin, Adana Aladağ'daki kız öğrenci yurdunda çıkan yangından önce, "öğrenci yurtlarının durumunun araştırılması" için, TBMM'ye komisyon kurulması teklifi verdiği, ancak bu teklifin, AKP'li vekillerin, oylarıyla reddedildiği ortaya çıktı.
Önergeyi veren, CHP, Adana milletvekili, Sayın Elif Doğan Türkmen, olaydan sonra yaptığı açıklamada, AKP'nin, eğitim politikasını, "Cemaat yurtları aracılığıyla, kendine uygun vatandaş yetiştirmek" olarak yorumlayarak, "eğitim politikaları, bu. cemaat yurtları aracılığıyla, kendilerine uygun prototip vatandaş yetiştirmek. Bu nedenle önergelerimizi görmüyor, sesimizi, çığlığımızı duymuyorlar." demişti.
Elbette Adana'nın, Aladağ İlçesi'nde olan kazada, devlet ve yerel yöneticiler yanında, ailelerin de sorunluluğu vardır. Çünkü çocuklarımızı, her türlü tehlikeden, korumak, geleceğe hazırlamak, devlet ve yerel yöneticiler, yanında, ailelerin de görevidir.
Ayrıca Resmi Gazete'de, 3 Aralık 2004'te yayımlanan, "Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği"ne göre, lise ve üniversite yurtlarının açılması için, bakanlık ve valilik izni gerekiyor. Bakanlık, ya da valilik tarafından düzenlenen, yurt açma izin belgesinde kapasite durumu, barınacak öğrencilerin, cinsiyeti, öğretim kademeleri gibi, bilgilerin belirtilmesi gerekiyor. Yönetmeliğe göre, özel yurtların dini bilgileri öğretmek gibi, görevleri de yoktur.
Bazı özel yurtların, yönetmeliğe uymadığı söyleniyor. Nitekim Adana'da Özel Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği'ne ait, Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu'nun, yasadışı olduğu öğrenildi. Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği'ne göre, özel yurtlar, lise (ortaöğretim) ve üniversite (yükseköğretim) öğrencilerine yönelik açılabiliyor.
Oysa Adana'nın, Aladağ İlçesi'nde, 11 çocuğun can verdiği yurt, daha önce taciz skandalıyla gündeme gelen, ENSAR Vakfı yurtları gibi, ortaokul öğrencilerini barındırıyor. Oysa mevzuata göre de çocukların, özel yurtlarda kalması yasaktır.
2012-2013 eğitim-öğretim yılında, başlayan 4+4+4 eğitim sisteminin ardından köylerde yaklaşık, 3 bin 300 ilkokul ve ortaokul kapatıldı. Köyündeki okula gidemeyen öğrenciler, il ve ilçelerde eğitim almaya başladı. Aladağ'da da benzeri bir süreç yaşandı.
Aslında Büyük Önder ATATÜR, "Türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat,medeniyet tarikatıdır.." diyerek bugün, arzu edilmeyen yanlışlıkları, yıllar önce gündeme getirmişti.
Yine "ATATÜRK, hepimiz eşitiz ve dinimizin hükümlerine eşit olarak öğrenmeye mecburuz. HER FERT DİNİNİ, DİN DUYGUSUNU, İMANINI ÖĞRENMEK İÇİN BİR YERE MUHTAÇTIR. ORASI DA MEKTEPTİR." demiştir.
Atatürk, eğitim sisteminin, eğitim programlarının, bilimsel olmasının önemi üzerinde durmuştur ve bu konuya çok önem vererek izlemiştir. Bu konuda,""Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, muvaffakiyet için, en hakiki yol gösterici ilimdir, fendir, ilim ve fennin haricinde yol gösterici aramak, gaflettir, cehalettir, delalettir."demiştir.
Atatürk, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, eğitim laik olmasını istemekle kalmamış,
Laiklik ilkesi, gereği, medreselerin kapatılması, Öğretim Birliği Kanunu ile kadın ve erkeklere eşit imkân sağlanması gibi, tedbirler; 1924´ten itibaren uygulanmaya başlamıştır. Laiklik ilkesi de 1928 Anayasası´nda, yer almıştır
Laik olmayan bir ülkenin, eğitim sistemi, bilimsel olmadığı gibi, bireylerin inançlarını özgürce yaşaması da mümkün değildir. Gerçek anlamda, laik olmayan, bir eğitim sistemi ile bireyler arasında, eşitlik ve adaleti sağlamak ve temel hak ve özgürlükler alanının genişletilmesi de söz konusu olamaz.
Laik olmayan bir eğitim sisteminde, eğitimin, demokratik ve bilimsel olması, bireylerin inançlarını, hiçbir baskı altında kalmadan, gerçek anlamda özgürce yaşaması da mümkün değildir Özgür düşünceli, özgür vicdanlı, özgür davranışlı, kuşaklar yetiştirmenin gerçek demokrasi ve eşit yurttaş, olmanın, tek yolu, laik devlet ,'Laik eğitim, laik yaşamdır.

Haberleri