Madem Büyükerşen'in şansı yok...

Madem ki...
-Yaşı bir hayli ilerlediyse...
-CHP'ye geçmesi, bugüne kadar yaptığı en büyük yanlış ise...
-CHP adayı olarak gireceği seçimde işi kolay değilse...
-CHP adayı olarak gireceği seçimde, DSP adayı olarak girdiği seçimlerde ki oyu bile alamayacaksa.
-Artık insanlar kendisinden sıkıldıysa...
-"Üç dönem yaptı. Artık yeter" deniliyorsa.
-Her yağmurda şehir sular altında kalıyorsa...
-Sırf Trafiğin durumu bile, seçimi kaybettirecekse.
-İnsanlar artık hükümet tarafından bizzat engellendiğine inanmıyorsa...
-AKP nin yaptırdığı anketlerde bile bir hayli önde olduğu koca bir yalansa.
-Bu güne kadar sadece, şehir merkezinde makyajdan başka hiç bir hizmet yapamadıysa.
-Yeni Büyükşehir yasası ile işi bir hayli zora girdiyse.
-Bu yasa kapsamında ilçe ve beldelerden oy bile alamayacaksa.
-Kendisine bırakın sağdan oy gelmesini, CHP'liler bile oy vermeyecekse.
-Halkın paralarını "Korsan Gemisi" ve "Hayal Şatosu" gibi çocukça ve göstermelik işler için harcadıysa.
-Belediyenin kapıları halka tamamen kapalıysa.
-İnsanlar kendisine ulaşamıyorsa.
-CHP içinde bile büyük bir rahatsızlığa neden olduysa.
-Hemen her işi "Ben istedim oldu" mantığıyla yapıyorsa.
-Zaten seçimden seçime hizmet yapıyorsa...
-Uzlaşmaz ve kavgacı kimliğini bir an olsun terk etmiyorsa.
-Mahalleler çamur içindeyken, o Tiyatro ve Senfoni'ye para harcıyorsa.
-Seçimlere kadar Tramvay hat uzatımlarını bitiremeyecek, çeşmelerden Kalabak suyunu akıtamayacaksa.
-160 kilometreye çıkacak olan Belediye sınırlarına hizmet götüremeyecekse.
-Eskişehir'in en büyük sorunlarını ıskalıyorsa.
-Gelen turistler, o'nun yarattığı Eskişehir için değil, Hızlı Tren olduğu için geliyorsa.
-Eskişehirspor taraftarlarının birinden bile oy alamayacaksa.
-Belediyede müfettişler eksik olmuyorsa.
-İzmir ve Balıkesir Belediyelerine olduğu gibi, buraya da bir operasyon beklentisi kamuoyunda açıkça konuşulabiliyorsa...
Kısacası...
Yılmaz Büyükerşen bunların hepsini yapıyorsa...
Ve bu yaptıkları yüzünden, yeniden seçilmesi için ortada tek bir neden bile yoksa...
O halde...
İktidar partisinin de, "iktidar partisi ağzı ile konuşacağım" diye kendini yırtanların da endişelenmesine de hiç gerek yok.
Dahası...
İktidar partisinin, Büyükerşen'in karşısına yana yakıla ve "Kiminle kazanırız" diye aday araması da gerekmiyor.
Hele hele...
Anket üzerine anket yaptırması ve Mahalle ve sokaklara kadar gece gündüz koşturup, ilçe ve köylerde üye kaydı için can hıraç çalışması da yersiz.
Nasıl olsa...
Yukarıda anlattıklarımızı yapan birinin karşısına kimi koyarsa koysun seçim garanti.
Çünkü...
Yukarıda anlattıklarımızı yapan birinin bu şehirde seçim kazanma şansı sıfır olmalı.
Buna rağmen iktidar partisi Eskişehir'de rahat değil.
Çünkü...
Mahalli seçimler çantada keklik değil.
Büyükerşen hala onlar için ciddi bir rakip.
Böyle olmasa...
Durumun ciddi olduğunu geceyi gündüze katarak çalışıp, endişeli olduklarını bu denli hissettirmezlerdi.
İktidar Partisi Eskişehir'de bunu fazlasıyla hissettiriyor.
Ha diyorlarsa ki; "Bizim için seçimi kazanmak garanti. Gece gündüz çalışmayı da spor olsun diye yapıyoruz"
O başka tabii...
Tüm bunlardan sonra iktidar partisine tavsiyemiz şudur;
Eğer, yukarıda da anlattığımız "Büyükerşen ile ilgili söylenenler" doğru ise, olabildiğince rahat olun. Çünkü seçimi kazanmanız garanti.
O yüzden endişelenmenize gerek yok.
Endişeyi hissettirmeye de...

Eğer doğru değilse...
Yine rahat olun. Çünkü; kaybedilen seçimin ardından bahane zaten hazır olacak.
Tıpkı diğer iki kaybedilen seçimin ardından denildiği gibi;
-"Ne yapalım. Karşımızda bir marka vardı" denilip geçilecek...
.........
İdeal yönetici tarifine ektir...
Ahmet Vefik Paşa'nın, İdeal yöneticiyi tarif eden 24-M formülünü yazmıştık bu sütunlarda.
Neydi bu 24-M isterseniz bir daha tekrarlayalım...
Ahmet Vefik paşa'ya göre ideal yöneticide şu özellikler olmalıydı;

1. Muteber (Saygın),
2. Mutena (Seçkin),
3. Mutedil (Ilımlı),
4. Mu'tezim (Azimli),
5. Mutlif (Bağışlayıcı),
6. Muvakkit (Zamana Duyarlı),
7. Muvaffak (Başarılı),
8. Muzaffer (Galip),
9. Müdebbir (Tedbirli),
10. Müeyyid (Disiplinli),
11. Mütefekkir (Düşünür),
12. Müferrih (Güleryüzlü, Ferahlatan), 13. Muhibb (Sevgi dolu),
14. Mükrim (Cömert, İkramcı),
15. Mültefit (İltifat Eden),
16. Mümeyyiz (İyiyi Kötüden Ayırabilen),
17. Münevver (Aydın),
18. Mübeşşir (Müjdeleyici),
19. Mübeccel (Yüceltilmiş),
20. Muvahhit (Allah'a İnanan),
21. Mücerrib (Tecrübeli),
22. Müfarik (Fark Edebilen),
23. Müheyya (Hazır Olan),
24. Müceddid (Yenileyici).

Üstün Dökmen, bu kriterlere 31 tane daha eklemiş.
Ve İdeal yönetici kriterlerini 55'e çıkartmış.
İşte bunlar da Üstün Dökmen'in kriterleri;
25. Müteşebbis (Girişimci)
26. Mütehassıs (Uzman)
27. Mucit (Yaratıcı)
28. Muasır (Çağdaş)
29. Mütemadiyen Tekamül (Sürekli Gelişen)
30. Mücerret (soyut) düşünen, müşahhas (somut) konuşan
31. Müzakereye mütemayil olmalı
32. Müsrif Olmamalı (İsraf Etmemeli)
33. Mukallid (Taklit) etmemeli
34. Müessir (Etkili)
35. Müşteriye Mülayim ( Yumuşak)
36. Müflis (İflas Etmemiş) Olmamalı
37. Münafık (İkiyüzlü) Olmamalı
38. Müdahalede aşırı gitmemeli
39. Müşkülpesent olmamalı
40. Münasip ölçüde müsamahalı
41. Müstebit olmamalı
42. Müşfik (Şefkatli)
43. Müstaid (Yetenekli)
44. Müstakil (Bağımsız)
45. Müsta'zim (kibirli) olmamalı
46. Müşahid (Gözlemci)
47. Mütevazı (Alçakgönüllü)
48. Mutaasıp (tutucu) Olmamalı
49. Müvesvis (kuşkucu) Olmamalı
50. Müzevir (arabozucu) Olmamalı
51. Mes'uliyetli (sorumluluk sahibi)
52. Müsterih (Huzurlu)
53. Müsavata ehemmiyet (Eşitlikçi)
54. Müneccim olmamalı
55. Mahsun (depresif) olmamalı
.......
Biraz da gülmek lazım
Roger ağır şartlar altında çalışan bir işçidir. Boş zamanlarını hep bowling ve voleybol oynayarak
geçirmektedir.Karısı bu duruma üzülür ve bir hafta sonu onu striptiz kulübüne götürmeye karar verir. O akşam beraberce kulübün kapısına gelirler.
Kapıdaki bodyguard, " Hey Roger ..seni görmek ne güzel!" der..
Karısı: "Daha önce buraya gelmiş miydin Roger..?"
Roger: Hayır..hayır o adamı bowlingden tanıyorum...
içeri girerler ve bir masaya otururlar... Garson gelir..
Garson: iyi akşamlar Roger...
Her zamanki gibi Cin tonik di mi?..
Karısı: Roger bana bak sen buraya daha önce geldin değil mi?
Hafif hafif öfkelenmeye başlayan karısını sakinleştirmek zordur..
Roger: Ne alakası var..Voleyboldan tanırım onu bir iki tek içmişliğimiz var oradan yani... Karısı pek tatmin olmamıştır ama neyse..
Derken striptizci hatunlardan biri masaya gelir..
Stritipzci: Selam Roger...Yine özel masa şovundan
mı istersin..?
Karısı hışımla yerinden kalkar ve klübu terk eder..
Roger peşinden koşar.. Kadın bir taksiye biner ve taksi kalkmadan Roger da biner...
Kadın öfkeden patlayacakmış gibidir...ve korkunç sinirlidir..
Şoför: Bu geceki çok suratsızmış be Roger..