MADENLER MİLLİ SERVETTİR

              Madenlerle ilgili yazımızdan sonra bir okuyucumuz, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, CHP’li Fethi Gürer’in soru önergesine verdiği yanıtta, Türkiye’de 118 yabancı firmaya ait 593 maden...

 


             Madenlerle ilgili yazımızdan sonra bir okuyucumuz, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, CHP’li Fethi Gürer’in soru önergesine verdiği yanıtta, Türkiye’de 118 yabancı firmaya ait 593 maden ruhsatı bulunduğunu söyledi. Bu tablo ortada iken, ESO tarafından gerçekleştirilen  “Maden Kümesi”  başarılı olabilir mi” dedi.


            Elbette yabancı şirketler karşında,  “ Eskişehir Maden Kümesi” nin işi zordur. Ancak, Eskişehir Maden Kümesi’ nin, Türkiye de, bir ilk olması bile başlı başına, bir başarıdır. Merkezi ve yerel yönetimler , destek verirse, mutalaka başarılı olacaktır.


          ülkemizin ve “Eskişehir Maden Kümesi” nin, madencilik alanında, başarılı olabilmesi için, ülkemizde,  yüzde 90’ı, yabancı maden tekellerinin eline geçen, yeraltı kaynaklarımızın ve maden işletme ruhsatlarının, geri alınması ve bu alanda faaliyet gösteren kurumların da tekrar millileştirilmesi gerekmektedir. Ancak bu çok zor gözüküyor.


           Maalesef ülkemizdeki İktidarlar,   Yabancı şirketlere maden ruhasatı verirken,  madenlerin, ülke için ne ifade ettiğini değerlendirmiyor ama yabancı şirketler ise “neyi satın aldıklarını”çok iyi biliyorlar.     


          Siyasi otoritenin, bu alandaki zaafından, Rumlar bile, İngiliz kimliği ile paravan şirketler kurarak, Türkiye’ de, maden ruhsatı aldıkları söyleniyor. Nitekim geçmiş yıllarda,  CHP Milletvekili Sayın Akıncı,  "Yazılı basınımızda, sinsi bir plan ile paravan şirketler kullanılarak, değerli yeraltı maden kaynaklarımıza ait ruhsatların, yabancıların, özellikle Rumların, eline geçtiği iddiaları yer almıştır" demiştir.


              Rio-Tinto isimli ABD- İngiliz sermayeli uluslararası bir şirketin, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de faaliyetlerini arttırarak,,Türkiye’deki yerli bir uzantısı aracılığıyla, 1.4 milyar ektar, büyüklüğünde,  bir alanda, maden arama ruhsatını, eline  geçirdi. 


              öte yandan Türkiye ve Eskişehir, jeolojik konumu, madenler yönünden oldukça olumlu potansiyele sahiptir. Ancak madenlerimizin, genel ve yerel safi hasılaya katkısı arzu edilen seviyede olmadığı gibi,  madenlerle ilgili yasalarda da ciddi boşluklar var.
             Nitekim geçmiş yıllarda, Bergama Ovacık’ta, altın çıkartan, Normandy madencilik Şirketi, deneme üretimine başladığı, Mayıs 2001 tarihinden, 2002 tarihine kadar 4 bin 523 kilo cevher üretti. “Dore” adı verilen bu cevher, Türkiye’de, KDV ödememek için, İsveç’e gönderilerek ayrıştırıldı ve 2 ton 113 kilo altın ile 2 ton 415 kilo gümüş elde edildi. Şirket, devlete tek kuruş vermeden 19 milyon doları kasasına indirdi.
          Eskişehir Maden Kümesi, başarılı oalcak mı önümüzdeki yıllarda görülecektir. Ancak başarılı olmak zorunadır.  çünkü Türkiye’deki, 3 kat trilyon dolarlık, maden cevherinin işlendiği takdirde değerinin, en az 10 misli artacağını, 30 kat trilyon doların, çok üzerinde olacağı belirtiliyor.


             Türkiye'nin maden çeşitliliği itibariyle dünyada 10. sırada yer almaktadır.   Ayrıca Dünya bor rezervinin yüzde 72'si, Toryum’ un yüzde 53’ ü, metal maden rezervlerinin yüzde 0.4'ü, endüstriyel hammadde rezervlerinin yüzde 2.5'i, jeotermal potansiyelin yüzde 0.8'i ülkemizde bulunmaktadır.


            Ayrıca Eskişehir’ de, dünya standardındaki, altın, boraks, krom, manganez, asbest, dolomit, cips, kaolen, manyezit, perlit, Eskişehir Taşı(Lüle Taşı), talk, toryum, mermer gibi, madenlera sahiptir,


            öte yandan,  ülkemiz ve  Eskişehir, dünyanın maden sanayi alanında,  bütün sanayi tecrübelerini öğrenecek ve ülkemize mâledecek, bu bilgi ve tecrübeleri kullanacak ve neticede bunları, ülkemizde gerçekleştirecek bir neslin yetiştirmek zorundadır,.


            Eskişehir Maden Kümesi ve  ESOGü Maden fakültesi ile işbirliği yaparak, maden sanayinin, eskişehir’ de hayata geçirilmesi halinde,  kentte  istihdam yaratırken, hem Eskişehir,  hem de ülke ekonomisine ciddi katkıda bulunacaktır.


            Madencilik, ülkelerin kalkınmasında önemli rol oynayan sektörlerden birisidir.   Nitekim geçmiş yıllarda,  MTA Genel Müdürü Mehmet üzer ’in, açıklamalarına göre,  Türkiye'nin karmaşık jeolojisi, çok çeşitli madenlerin, ülkemizde bulunmasını sağlamıştır. Bunun sonucu ülkemiz, kendi hammadde ihtiyacının, önemli bir bölümünü karşılayabilen maden çeşitliliğine sahip nadir ülkelerden biridir.


          Türkiye’de, devlete ait maden işletmelerinin ve KİT’lerin, bilinçli olarak zarar ettirildiğini ve kapatıldıktan sonra da özel sermayeye devredildiğii veya yabancıların satın aldığı, maden işletmelerinin, “mülkiyetini” de  ele geçirdikleri, hep söyleniyor ama çözüm bir türlü hayata geçmiyor.


           Madencilik, son derece kritik bir konudur. öncelikle ikame edilemez. Bittiğinde, yerine konamaz.. Bugün değersiz gibi, görünen madenler, yarın çok fazla değer kazanır. Madenlere sahip olmak, kadar önemli olan madenleri işleyebilecek sanayiye sahip olmaktır. O zaman  ekonomik istikrar da sağlanır. çünkü Madenler, milli servettir


             O nedele de    siyasi iktidarlar, tarafından, yabancılara, madenler ilgii İşletme ruhsatları verilirken,   neyi sattığını ve gelecekte, Türkiye için, ne ifade ettiğini ve edeceğini de değerlendirmıek, ona görede karar vermek  zorundadır.çünkü madenler, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de  ekonomi ve sanayinin itici gücüdür.

Haberleri