Mahalli seçimlerde ne mi olur?

Eskiler çok sık kullanır "Allahın işi karışmazsa" lafını.
Yani...
Allahtan gelen bir durum hasıl olmazsa, geleceğe yönelik yapılan tahmin öncesinin lafıdır bu.
Eskişehir'de de, özellikle Mahalli seçimlere yönelik böylesine bir durum var.
Allahın işi karışmazsa, önümüzde ki mahalli seçimler, özellikle Büyükşehir'de iki taraf arasında geçecek.
Bir tarafta CHP nin şimdiden adayı olan yılmaz Büyükerşen, diğer tarafta ise iktidar partisi AKP nin şimdiden belli olmayan adayı arasında.
Bugünden baktığınızda seçim sonucunu elbette kestirmek mümkün değil.
Ama...
Bugünden görünen bazı durumlar da yok değil.
Şu bir gerçek ki; CHP'nin Eskişehir'deki mevcut oyu Büyükerşen dışında ki bir adayla seçim kazanmaya yetmiyor.
Öte yandan...
İktidar partisinin mevcut oyu da, Büyükerşen karşısında seçim kazanmaya yetecek pozisyonda değil.
Yani...
Büyükerşen'siz bir CHP'nin Eskişehir'de Büyükşehir'i kazanması çok zor...
Diğer taraftan...
İktidar partisinin de Büyükerşen karşısında Büyükşehir'i kazanması kolay gözükmüyor...
Sonuç itibarıyla...
CHP Büyükşehir'i kazanırsa, Büyükerşen'in adaylığı sayesinde kazanacak.
İktidar Partisi Büyükşehir'i ancak, Büyükerşen'den daha iyi bir adayla ancak kazanabilecek.
Ya da Büyükerşen sayesinde seçimi kaybedecek.
Sonuç itibarıyla...
Eskilerin söylemi ile, Allahın işi karışmazsa önümüzde ki mahalli seçimlerin en önemli aktörü, tıpkı daha önceki iki seçimde olduğu gibi Büyükerşen olacak...
.........
Eski Bakanın yıktıklarını yapmaya uğraşıyor...
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, serbest kıyafet uygulamasının zorunlu tutulmayacağını, veli kararı ile formaya devam edilebileceğini açıkladı.
Herkesin malumu üzerine, önceki Milli Eğitim bakanı döneminde alınmıştı serbest kıyafet uygulaması ile ilgili karar.
Kamuoyunda da bir hayli tartışılmıştı.
Öğrenci ve velileri açısından yaşanan olumsuzluklar dile getirildiği kadar, okul formaları ile ilgili ticaret yapan kesim de büyük tepki göstermişti karara.
Nabi Avcı Milli Eğitim bakanı olunca, ilk iş okullarda kıyafet serbestliği kararını yumuşattı.
"serbest kıyafet uygulamasının zorunlu tutulmayacağını, veli kararı ile formaya devam edilebileceğini açıkladı."
Sizin anlayacağınız...
Nabi Avcı Milli Eğitim bakanı olur olmaz, eski Bakanın yıktıklarını yeniden yapmaya ve eski haline getirmeye başladı.
Görünüşe bakılırsa...
Eski Bakan Eğitim-öğretim sisteminde öylesine tahribat yaptı ki, Nabi Avcı'nın günleri bunları toplamakla geçecek gibi...
........
Madem Başbakan memnuniyetsiz ayrıldı, niçin grupta
15 dakika Eskişehir'i anlattı?
Milletvekili Salih koca ile Konuştuk telefonla.
Başbakan Erdoğan'ın parti grubunda yaptığı konuşuma sonrası aradı.
-"Konuşmayı dinledin mi? Bakalım şimdi ne yazacaksın merak ediyorum" dedi.
Erdoğan'ın meclis grubunda yaptığı konuşmayı dinlemediğimiz için kendisine sorduk ne söylediğini...
-"Yaklaşık 15 dakika Eskişehir'i anlattı" diye başladı anlatmaya Koca.
Ardından da;
-"Türk Dünyası Kültür Başkenti açılışından, Konya YHT seferlerinin başlamasına, ilçe gezilerinden Sarıcakayalı kadınlara kadar hemen her tespitini gruba aktardı. Bu arada Eskişehir'de son derece coşkulu bir il danışma toplantısı yapıldığını da özellikle belirtti" dedi.
Birkaç gündür bu köşede, Erdoğan'ın il Danışma kurulu toplantısından memnuniyetsiz ayrıldığını yazıyoruz ya, lafın oraya geldiğini anladık.
-"İyi de, Başbakan'ın il danışma kurulu toplantısından memnuniyetsiz ayrıldığını biz uydurmuyoruz. Neticede, o toplantıda olan ve sizin partinizin üyesi konumunda bulunan insanlar anlatıyor, biz de yazıyoruz" dediğimizde ise Salih Koca;
-"Tamam da. O halde niçin başbakan meclis grubunda 'Coşkulu bir il danışma kurulu toplantısı yaptık' desin. Eğer böyle bir durum olsaydı, Başbakan Eskişehir'i konuşmak gereği bile duymazdı." Dedi.
Salih Koca, Başbakan'ın grup toplantısında Eskişehir'i uzun uzadıya konuşup, Eskişehir'e özel bir önem vermesi karşısında, diğer illerin milletvekillerinin 'Ne var bu Eskişehir'de?' diyerek, biraz da kıskandığını söylüyor.
Kendisine;
Başbakan'ın il danışma kurulundan memnuniyetsiz ayrıldığını söyleyenleri hatırlatıp "Onlar da da bir kıskançlık var da, o yüzden mi bu sözler söyleniyor? Bunu mu demek istiyorsunuz?" diye sorduğumuzda ise cevap vermiyor Salih Koca...
........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Çok alımlı bir sarışın kucağındaki bebekle eczaneye girer:
— Bebeği tartmak istiyorum, deyince eczacı:
— Efendim bebek tartımız bozuk. Onun için anneler bebeklerini kucaklarına alıp büyük tartısına çıkıyorlar. Sonra ben bebeği kucağıma alıp anneyi bir daha tartıyorum. Aradaki farktan da bebeğin ağırlığını buluyoruz...
Canı bir hayli sıkılan kadın:
— Hay aksi şeytan! deyip, kapıya doğru yönelir. Olanlara bir anlam veremeyen eczacı merak eder:
— Ne oldu hanımefendi?
Sarışın:
— Ben bu bebeğin annesi değilim ki, teyzesiyim. Bunca yolu boşuna yürümüşüz demek ki!! Gidip bebeğin annesini getireyim bari...