MAKRO STRATEJİLER

Pazar günü, ETO Başkanı Sayın Harun KARACAN, bir yıllık, ETO' nun, yerel, ulusal ve küresel alandaki çalışmalarını yanında, kent sorunları üzerindeki görüşlerini basın mensupları ile paylaştı. ETO' nun, makro stratejileri ve kent sorunları üzerindeki düşünceleri yıllardır ETO' dan duymak istediğimiz, ancak bir türlü duyamadığımız sözlerdi.
Elbette her kesimde olduğu gibi, ETO' nun, makro düşüncelerine, stratejilerine ve kent sorunları üzerindeki düşüncelerine ETO içinden ve kent bazında karşı çıkan insanlar olacak ve eleştiride yapacaklardır. Oysa makro düşünen insanları, desteklemek, önlerini açmak, ne kadar önemli bir değişim aracıdır. Çünkü her şeye karşın, pek çok zorluğu ve ağırlığı göze alarak, korkmadan ve yılmadan, usunu kullanan, doğru bulduğunu ve bildiğini söyleyen gerçekleştiren kişi/kişiler olmasaydı, beklide insanoğlu şu günlerde bile ilkel yaşamını sürdürecekti.
Kim ne düşünürse düşünsün, ETO Başkanı Sayın KARACAN, yaptığı her işte iyi niyetlidir. Bu iyi niyetine rağmen, eleştirenler olabilir. Hatta ETO' da, makro düşünmeyen ve mevcut tablonun devam etmesini isteyen kişi/kişilerde de vardır. Bu düşüncedeki insanları da olgunlukla karşılamak gerekir. Çünkü bazı Kişi/kişiler, gerek kişisel, gerekse toplumsal yaşamında, alıştığı düzenin bozulmasını, değişmesini, gelenek ve görenek ve inançlara karşı çıkılmasını istemezler.
Şu bir gerçek ki ETO, gerek yerel, gerekse ulusal ve küresel bazda etkili bir kuruluşumuzdur. O nedenle de hedef ve stratejileri, makro olmak zorundadır. Özellikle de son yıllarda, yapmış olduğu global pazar arayışları, AB ve diğer ülkelerle ilişkileri, örnek teşkil edecek niteliktedir Bu tür ilişkiler devam etmeli, üyelerinden de destek görmelidir. Çünkü global şirket ve ilişkilerden, söz edebilmek için, global tanımı kapsamına uluslararası düzeyde artan coğrafi uzaklıklarla birlikte dil, para birimleri, kültürler, hukuki ve siyasal sistemler, kamu politikaları ve düzenlemelerine bağlı olarak, farklı temellere ve yapıya sahip yöneticiler ve çalışanlar ilişkiler akla gelir. Eskişehir' de, bu şirket ve ilişkilerin oluşabilmesi içinde, her bazda bu unsurlarla uluslararası ilişkiler şarttır.
ETO, Avrupa Birliği ilişkileri, son yıllarda hızlandı. Avrupa Birliğinin "Sivil Toplumu Güçlendirme Programı" çerçevesinde, Türk ve Avrupa Odalar arası bilgi ağını kurmasına da ciddi katkıları oldu. Odaları hepsi, hedef grup içindedir, Odalara sivil toplumu temsil etme görevi verilmiş ve aynı zamanda iş dünyasının, Avrupa Birliği üye ülkeler arasında, iletişim ağını oluşturması hedef alınmıştır. ETO' nun, bu alandaki gayret ve elde ettiği kazanımlar, diğer ticaret odalarına, örnek teşkil edecek niteliktedir.
ETO' da, kurumsal kimliği ve alt yapısının güçlendirmesi için de ciddi çalışmaları var. Nitekim Sayın KARACA, "Yeniyi, hayatımızın her alanına koyduk. Yeni ürünler, yeni pazarlar, yeni süreçler, yeni uygulamalar, yeni dağıtım kanalları ve daha fazlası. Yeni birimler kurduk... ETO olarak ekonomiye değer katan her bir üyemizi, Türkiye'nin önünü açan birer kahraman olarak görüyoruz" sözleri, yeniden yapılanma için, önemli adımlardır.
ETO, ticari faaliyetlerini sürdürürken, sosyal sorumluluklarını da ihmal etmiyor
Ayrıca yeni yatırım olanakları sağlamak amacıyla, uluslararası şirket ve örgütlerle, işbirliği yapıyor. Bunun için de Yurtdışı ticari girişimlerini, aralıksız sürdürüyor. ETO' nu bu alandaki çalışmalarını ve makro stratejilerini, bazı kişi/kişiler, düş olarak tanımlayabilir. Ancak düşler, makro hedeflere ulaşmada, en önemli unsurlardır. Nitekim Dalai LAMA, "GÜZEL BAHÇE DÜŞLEMEDEN, BAHÇE SAHİBİ OLUNMAZ." demiştir.
Sayın KARACAN' ı dinlerken, ESO Başkanlarımızdan, Rahmetli Mümtaz ZEYTİNOĞLU' nun, "Eskişehir' in, " ORTA VE İÇ ANADOLU 'UN TİCARET MERKEZİ" haline getirme hedefini, bir kez daha hatırladık. ETO, makro projelerle, bu hedefi daha büyüttü. Elbette Eskişehir' deki işletmelerin, ulusal ve global pazarlarda söz sahibi olması için, ETO' nun gayretleri yeterli değildir. Çünkü İldeki ticari etkinlikler, daha çok küçük ve orta sermayeli kuruluşlar tarafından sürdürülmektedir. Bu şirketlerimiz, ya büyüyecekler, ya da ÇATI veya "SEKTÖREL" şirketler, kurarak ulusal ve global pazarlarda güçleneceklerdir.
Şu bir gerçek ki yerel, ulusal ve küresel bazdaki rekabet haklı olarak ETO' nun stratejilerini değiştiriyor. ETO' da hedef, ürün ve hizmeti, en iyi şekilde satmaktır. Ancak bu iş kolay değildir. Çünkü her sektörde, şirketlerin sayısı arttı. Rekabet kızıştı. Kaliteli mal üreten, satmaya başladı. Ancak çok geçmeden, birden fazla kaliteli mal arasında da rekabet doğdu. Pazar payını korumak ve artırmak isteyen şirketler ve ETO gibi sivil toplum örgütleri, uzun vadeli makro stratejiler izlemek gerektiğini gördüler. O nedenle de ETO Sayın KARACAN ile birlikte pazar arayışı içine girdi, başarılı da oluyor, ulusal ve global pazar ve etkinliklerde, Eskişehir' i de başarıyla da temsil ediyor.
Sayın KARACAN ve ekibini kutluyoruz.