Mekanlar kapanıyor, markalar gidiyor...

"Dikkatinizi mutlaka çekiyordur.
Son aylarda Eskişehir merkezinde birbiri ardına açılan mekanlar var.
Adeta hepsi birbirinden güzel mekanlar.
Bunun yanı sıra...
Birbiri peşi sıra açılan ve açılacak olan Oteller, Hastaneler, mağazalar ve benzeri hizmet sektöründe faaliyet gösteren firmalar da var.
Dışarıdan baktığınız zaman, Eskişehir'in gerçekten bir cazibe merkezi haline geldiğini düşünüyorsunuz.
Öyle ya, açılan mekanlara baktığınızda, öyle kolay paralarla açılabilecek mekanlar değil hepsi.
Dahası.
Hemen her biri ünlü markaların isimlerini taşıyan mekanlar...
Hepsi de bu gün için dolu ve para kazanıyor görünüyorlar...
Fakat görüntü kesinlikle aldatıcı olmamalı.
Önemli olan bu mekanların yarın koşullar kötüleştiğinde de aynı şekilde faaliyetlerini sürdürüp, para kazanacak olmalarıdır.
Zira...
Yarın koşullar kötüleştiğinde bu mekanlar kapanır, bu markalar Eskişehir'den giderse, bu şehir adına hoş bir durum yaratmaz ve prestij kaybı ortaya çıkar.
O yüzden...
"Eskişehir açılan bunca işyeri ve mekanı rahatlıkla kaldırır. Hatta daha da çoğuna ihtiyaç var" diyebilmek, doğru bir yaklaşım olmasa gerek.
Çünkü...
Yarın ülkenin ve ekonominin ne olacağı belli değil

***
Bu tespiti, Eskişehir'e birbiri ardına açılan yeni işyerleri ve mekânlar açıldığı bir süreçte kaleme almıştık.
Ünlü markaların, prestijli işyerlerinin Eskişehir'de yatırım kararı almasının çok sevindirici olduğunu fakat önemli olanın da açılan bu işyerleri ve markaların sürekliliği olduğunu ifade edip "Yarın bir gün bu markalar Eskişehir'den gitme kararı alırsa, açılan o güzelim mekanlar kapanırsa bu Eskişehir açısından prestij kaybı yaratır" demiştik.

Ne yazık ki süreç konuyu tam da bizim dediğimiz noktayla getirdi.
Ekonomik koşulların da yol açtığı bir sürç sonrası Eskişehir'de bazı markalar kapılarına kilit vurdu.
Türkiye genelinde isim yapmış otel ve lokantalar Eskişehir'deki faaliyetini durdurdu.
Var olan diğer markalar da koşullar karşısında direnme pozisyonuna geçti.
Süreç karşısında direnmeleri ne kadar sürer bilemiyoruz?

Fakat...
Kapanan her iyi mekan ve Eskişehir'den ayrılan her markanın, bu şehrin kazanımlarını adeta kaybettiği algısı yarattığını üzülerek çok iyi biliyoruz...

***

Keşke 6 puanlık maç haline getirilmeseydi

Filmlerde sık sık olur.
Katil birini öldürür ve kaçar.
Olayın üzerine biri gelir. Ölen kişinin üzerine "Yaşıyor mu?" diye çöker. Bu arada cinayet aletini gayrı ihtiyari eline alır.
İşte o anda içeriye ya görgü tanıkları ya da polis girer.
Tablo gayet açık ve nettir.
Kurbanının başında ve elinde cinayet aletiyle birlikte katil.
Kurtulması zor bir durumdur.
Olay açığa çıkmadığı müddetçe suçu olmayan bir insan bütün suçun faili oluverir.
İşte, Eskişehirspor'un Göztepe ile önceki gün oynadığı karşılaşmanın sonucunda da benzeri bir durum çıktı ortaya.
Eskişehirspor maçı önde götürüyor.
Sahadan 3 puanla ayrılacağı da ortada.
Hakem giriyor devreye ve verdiği kararlarla maçı katlediyor.
Bunun üzerine olaylar çıkıyor.
Çıkan olaylar nedeniyle de takım sahadan çekiliyor.
Sonra da sahadan çekilen takım sahaya dönmek istiyor.
Kısacası...
Haklıyken haksız duruma düşüyor Eskişehirspor.
En kötü ihtimalle 3 puan kaybedeceği maçta resmen 6 puan bırakıyor.
Zira.
Takımın sahadan çekilmesi, mevcut 3 puanın da silinmesine yol açıyor.
Ne diyelim...
Hiç suçumuzun olmadığı ve hakem kararlarıyla hakkımızın yendiği maçta keşke takım sahadan çekilmeseydi.
Bu kararı veren kulüp başkanı mı yoksa teknik direktör mü bilemiyoruz ama keşke böylesine bir yönteme başvurulmamış olunsaydı.
Keşke bu olmasaydı da, Eskişehir'in aleyhine, rakiplerinin de lehine olacak 6 puanlık bir maç olmasaydı Göztepe maçı...

***

Uğur Dündar'ın CHP'l vekillere çaktığı laf...

Halk TV'de Uğur Dündar'ın sunduğu "Halk Arenası" isimli program Tepebaşı Belediyesi'nin organizatörlüğünde Eskişehir'de yapılıyor.
Programda konuşmacı olarak CHP milletvekili Aydun Çıray da var.
Program Tepebaşı Belediyesi'nin Zübeyde Hanım salonunda gerçekleştiriliyor.
Program sonrası programı sunan Uğur Dündar kişisel sosyal medya hesabından "Halk Arenası Eskişehir'e geliyor. Halk coşkuyla karşılıyor. Utku Çakırözer dışındaki 2 Milletvekili hoş geldiniz bile demiyor. CHP çok çalışıyor!" mesajı atıyor.
Yani...
O gün ortalarda görünmeyen CHP'nin iki milletvekili Gaye Usluer ile Cemal Okan Yüksel'e laf çakıyor
Ne diyelim...
Eskişehir CHP içindeki gruplaşmayı bütün Eskişehir zaten yakından biliyordu.
Yavaş yavaş bütün Türkiye öğrenecek bu gidişle...

***

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM...
Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır... Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar... Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel.. Ortaya bir fikir atılır... Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak. Amerikan vatandaşı söz alır:
-Bizim Amerika'da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız... Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız...
Derken Avrupalı söz alır ve:
- Bizim Avrupa'da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız... Sıra bizim Temel'e gelir ve başlar anlatmaya:
-Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke bizda sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok... Bizde daha kısa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar... Havada kalanlar halka hizmet olarak geri döner...