Ne güzel söylemiş Mehmet Akif Ersoy: “Aldanma insanların samimiyetine, menfaatleri gelir her şeyden önce, vaad etmeseydi Allah cenneti, O’na bile etmezlerdi secde”.
Bugün hepinizin en iyi bildiği şeyden bahsedeceğim; menfaat… Kimisinin menfaatinin kurbanıydık, kimisini de biz menfaatlerimiz için kurban ettik. Seviyor”Muş” gibi görünmeyi hepimiz çok iyi becerdik.
Televizyonculuk yıllarımdayım. Tabi o dönem magazinle ilgilendiğim için menfaatçi insanlar “ Eminecim nasılsın? Bir gün dışarı çıkalım” cümlelerini gırla havada uçuşturuyordu. Ee tabi çıkarı oldukları için hal hatır sorduklarını, sürekli aradıklarını çok iyi bilirdik.
Tabi hakkını yemeyeceklerim de var. Size bir sır vereyim mi? Eğer insanların sizi siz olduğunuz için sevdiğini anlamak istiyorsanız işi bırakmanız yeterli. Gazeteciliği bıraktığımda kuru kalabalıkla, sevenleri ayırdım. Sonra fark ettim, bir sürü sırıtan yüzün arasında, gerçek gülümseyenleri. Hatta şaşırdıklarım bile oldu. Hiç sohbetimin olmadığı ama birbirimizi iyi bildiğimiz insanların saygısını sevgisini kazandığımı gördüğümde kendi kendime dedim ki; iyi ki işi bırakmışım. Her şeyi daha net görebildiklerim için de teşekkürler hayat!
Olaya diğer bir açıdan baktığımızda sevgili çıkarcılar kendilerini akıllı ve kurnaz sanadursun aslında görmediğimiz dünyanın zavallılarıdırlar. çünkü bilmezler farkında olmadan kullandıkları kişiye faydalarının dokunduğunu. Nasıl mı? Her şeyi gören bu iyi niyeti karşılıksız bırakır mı sanıyorsunuz? Aksine, ona öyle güzel kapılar açılır ki, kendi bile anlamaz bunların sebebini. Hangi iyilik karşılıksız kalmış ki…
Şöyle ki, işi düşünce arayıp soranlar, kendi çıkarı için başkalarını kullananlar, gerçekten işiniz düşünce arayın bizi. Sizin sayenizde bize çok güzel şeyler sunuluyor ve bizi çok daha güzel şeyler bekliyor.
EMİNE GİRGİN