Mera alanına taş ocağı girişimi ve ‘’üç maymunu oynar’’ gibi tavır sergileyenler

Ya ‘’taş ocağının çevreye zararı yok’’ desinler ya da ‘’mera alanına taç ocağı açmak zararlıdır’’ deyip girişime karşı çıksınlar.

Tepebaşı Belediyesi, taş ocağı açmak istiyor.

Taş ocağı için belirlediği yer Keskin Göleti yakınlarındaki bir arazi…

‘’Mera alanı’’ konumunda bulunuyor.

Taç ocağı açılırsa mera alanı yok olacak…

Tahribat yalnızca onunla sınırlı kalmaz… Beraberinde çevredeki tarım alanları da büyük zarar görür.

Bunlar, herkesin bildiği gerçekler.

‘’Çevre dostu olmak’’ ile övünen Tepebaşı Belediyesi, çevreye büyük zarar verecek bir işe imza atmak istiyor.

Olacak şey değil…

AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı, girişimi kamuoyuna duyurdu.

Duyururken örnekler verip ‘’bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu’’ sorusunu da yöneltti.

MHP İl Başkanı da girişime tepki gösterdi.

Tepki gösterirken de ‘’ Başka yer mi bulamadılar, mera alanında taş ocağının ne işi var’’ sorusunu yöneltti.

Dün de İYİ Parti’den tepki geldi.

İl Başkanı taş ocağını ‘’tarıma darbe’’ olarak nitelendirirken Tepebaşı Belediyesi’nin çelişkili yaklaşımlarını da ortaya koydu.

Tepebaşı Belediyesi’nin girişimi karşısında suskun kalan tep parti var.

O da CHP…

Tepebaşı İlçe Başkanı Tevfik Yıldırım, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a ‘’göğsünü siper etmiş’’ durumda…

Ahmet Ataç’a yönelik her eleştiriye yanıt veriyor.

Taş ocağı konusunda ise suskun…

‘’Olumlu’’ ya da ‘’olumsuz’’ bir görüş bildirmiyor.

Tepki ve suçlamaları da duymazdan geliyor.

Aslında yadırgamamak gerek…

Hani ‘’aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık’’ tanımlaması yapılır ya… CHP İlçe Başkanı da tam o durumda…

Suskun kalan yalnızca o değil…

‘’Çevre savunucusu’’ olma iddiasındaki örgütlenmelerin başında bulunanlar da aynı tavrı sergiliyorlar.

Her türlü maden ocağı girişimine karşı mücadele yürüten, deyim yerindeyse ‘’ortalığı ayağa kaldıran’’ örgütlenmelerden ‘’çıt’’ çıkmıyor.

‘’Eylem’’ yapmaları falan şöyle dursun, ağızlarını açıp tek laf bile etmiyorlar.

‘’Üç maymunu oynar’’ gibiler.

Tavırlarını anlamak olanaksız…

Daha önce de dile getirdik, Tepebaşı Belediyesi’nin taç ocağı açma girişimi, ‘’çevre savunucusu olma’’ iddiasındaki örgütlenmeler için ‘’samimiyet sınavı’’ özelliği taşıyor.

Şu ana kadarki yaklaşımlarına bakılırsa ‘’sınavı geçeceğe’’ pek benzemiyorlar.

Önlerinde yine de süre var.

‘’Olumlu’’ ya da ‘’olumsuz’’ bir tavır sergilesinler.

Ya ‘’taş ocağının çevreye zararı yok’’ desinler ya da ‘’mera alanına taç ocağı açmak zararlıdır’’ deyip girişime karşı çıksınlar.

‘’Üç maymunu oynamak’’ inandırıcılıklarına darbe vuruyor.

Olayın bir başka yanı daha var.

Tepebaşı Belediyesi’nin mali durumu ortada…

‘’Büyük borç batağına saplanmış durumda’’ demek yanlış olmaz…

Dağ gibi birikmiş borçları varken yeni borç arayışlarında…

Bu haliyle taş ocağı açıp işletebilir mi?

Elbette ki, hayır…

İyi de ne yapacaklar?

Tahmin etmek zor değil…

Belli ki, taş ocağını özel bir işletmeye devredecekler.

Akla gelen bir başka seçenek yok.

Tahmin doğru ise yapılan iş ‘’kamuya ait mera alanından özel işletmeye rant yaratmak’’ olmaz mı?

Sorunun yanıtı belli…

Belli olmasına belli de söyleyen biz olmayalım…

Siyaset Haberleri