Pazar günü, MHP'nin olağan Genel Kurulu var. Kimler, yeni yönetimde görev alacak, bekleyip göreceğiz. Ancak MHP' de, genel başkan ve yönetimlerin değişmesinde, hem ülke, hem de MHP için gereklidir.
Hiç şüphesiz, MHP'de, kongre sonrası hesaplar da yapılmaya başlandı. Olağan Genel Kurul Toplantısı, Sayın Devlet Bahçeli ile Sayın Koray Aydın arasında bir genel başkanlık yarışına sahne olacak. Adaylığını ilan etmesinin ardından, çıktığı yurt gezilerinde gösterdiği olağanüstü performansla, dikkatleri üzerinde toplayan Sayın Koray Aydın, sonuçtan emin görünüyor. Başlangıçta sakin görünen Bahçeli cephesinde ise Koray Aydın'ın atağı sonrasında belirgin bir telaş başladı.
Ayrıca "Türk Milliyetçiliği" nin, günah keçisi olduğu bir dönemde MHP'ye, ihtiyaç vardır. Ancak MHP, bugünkü genel başkan ve yönetimlerle, arzu edilmeyen gelişmelere, cevap vermesi veya mevcut sorunların çözümüne katkıda bulunması mümkün değildir.
Öte yandan MHP, son yıllarda kamuoyu, hatta seçmenini yanıltıyor ve en yaşamsal konularda, iktidar stepneliğine soydu. Elbette MHP' nin, bu tutumundan ve görüntüsünden öncelikle Genel Başkan Devlet Bahçeli ve parti yönetimi sorumludur.
MHP'de, gündeme geleni yeni adaylar da umut vermiyor. Nitekim genel başkanlığa aday olacağını açıklayan isimlerden olan Seyfi Şahin, Çorumda yaptığı konuşmada "Genel Başkan seçilmem hâlinde ilk seçimde MHP'yi iktidara taşıyacağım. İlk işim de Yunan akropolüne benzeyen Anıtkabir'i değiştirmek olacak. Atatürk'ün kabrini Türk eseri hâline getireceğiz. Sütunlar Yunan sütunu gibi... Biz o sütunların köşelerini yuvarlaklaştıracağız, üzerine kubbe koyacağız. Ayrıca Atatürk'ün mezarının üzerine "Ruhuna Fatiha' yazacağız..." sözleri, bunun en bariz işaretidir.
Aslında MHP, her seçimde, baraj altında kalacak bir politika izledi. Ancak AKP iktidarında, bunalan seçmenler sayesinde barajı geçti. O nedenle de bazı sosyal demokrat ve liberal seçmenler, "seçim barajına takılmasın" diyerek, bu partiye oy verdikler.
MHP tabanı da, mevcut yönetimden müşteki olup, değişik arzusu yönündedir. Nitekim MHP Ankara Üst Kurul Delegesi Fehmi Kandemir, parti tabanının yönetimde değişim arzusunu dikkate alarak, MHP'nin 10. Büyük Kurultayı'nda Koray Aydın'ı destekleyeceğini açıkladı.
Hatta MHP tabanı ve Ülkücü Hareketin ezici çoğunluğu yönetimde değişim istiyor.
MHP tabanı haklıdır. Çünkü tüm dünyada, siyaset sorun çözme sanatıdır. Ancak Türkiye için, aynı şeyleri düşünmek ve söylemek biraz zor. Çünkü Türkiye'de siyaset ve siyasetçi, bazen Türkiye'nin gelişmesinin ve sorunlarının çözümünün önünde, ciddi bir engel olduğu gibi, sorun yaratan taraftır da.
Oysa ülkemizde, siyaset kurumunun temel görevi, toplumda var olan sorunları çözmektir, Laf üretmek, boş vaatlerde bulunmak veya kavga etmek demek değildir. Sorunları çözmenin yolu da bir araya gelmek, düşünmek, tartışmak ve çözümü üretmektir.
MHP, yıllardır savunduğu ideolojisini, hayatta tutmak ve iktidara gelmek istiyorsa, mutlaka özüne dönmek, yeni kadrolarla seçime girmek en önemlisi de önümüzdeki süreçte parti içi demokrasiyi parti teşkilatına hakim kılmak zorundadır.
Dikkat ediyoruz. MHP' de, lider ön planda, Oysa çağımızda, lider dönemi bitti. Liderin tanımı da değişti. Karizmatik bir kadronun temsilcisi insanların üzerinde odaklanan, reklâm kampanyaları, ulusal bazda hala pirim yapıyor ama Lider, "EKİBİ" ve "PROĞRAMI" ile liderdir. O nedenle de MHP'de yeni yüzlere ihtiyaç vardır.
MHP, olağan genel kurulda ve sonrası, ne gibi stratejiler izleyecek zaman içinde görülecektir. Partide, sen- ben kavgasından ziyade, kariyer sahibi, karizmatik ve doğal lider olabilecek adayları, parti yönetimlerine getirilmelidir. Üyeler, ülke ve MHP' ye, yararlı olacak adaylar üzerinde ısrarcı olunmalıdır. MHP'de, duygusallığı, dava arkadaşlığını, bir tarafa bırakıp, ülke ve partiye hizmet verecek, partilileri, göreve getirilmelidir.
MHP, iktidar olmak istiyorsa, mevcut yönetimini yenilemek, parti iç demokrasiyi de partiye hakim kılmak zorundadır. Ayrıca da MHP' nin dünü, bugünü ve geleceği çok iyi değerlendirilmeli, Türk halkının önüne, yeni gelecek vizyonu koymalı, bu hedefi yakalamak üzere de, yeni kadrolarlarla seçime hazırlanmalıdır.
Şu bir gerçek ki anayasadan, Türk milleti ve Türk'ün adını çıkarmanın, Türklüğü azınlık konumuna düşürmenin gündemde olduğu şu günlerde, en önemlisi de ülke bütünlüğünün tehlikede olduğu bir dönemde, güçlü bir MHP' ye, ihtiyaç vardır. O nedenle de MHP, Pazar günkü, olağan genel kurulundan güçlenerek çıkmalıdır.
MHP OLAĞAN GENEL KURULU
Pazar günü, MHPnin olağan Genel Kurulu var. Kimler, yeni yönetimde görev alacak, bekleyip göreceğiz. Ancak MHP de, genel başkan ve yönetimlerin değişmesinde, hem ülke, hem de MHP için gereklidir. Hiç şüphesiz, MHPde, kongre...