MİLLETİN VEKİLİ OLMAK!

Yeni yılla ilgili yazımdan sonra, bir okuyucu" ...Yeni yıldaki temennilerinize katılıyorum. Ancak 2010 yılındaki, Vilayet, belediyeler, özellikle de bizleri temsil eden, Milletvekillerinin icraatları hakkında da görüşlerinizi de öğrenmek isterdik. Çünkü milletvekilleri, 4 yılımızı heba ettiler..." sözleri dikkatimizi çekti.
Okuyucumuz haklı. Eskişehir' i, 23. Dönemde, AKP' den, Kemal Unakıtan, Hasan Murat Mercan, Emin Nedim Öztürk, CHP'den, Hüseyin Tayfun İçli, Fehmi Murat Sönmez, MHP'den, Beytullah Asil, milletvekili olarak, temsil ettiler. Ancak gerek TBMM' de, gerekse Eskişehir' de, başarılı icraat sergiledikleri söylemek çok zordur.
Aslında milletvekillerinin görevleri, Anayasada belirtilmiştir. Milletvekili de meclis üyesi olduğu için, görevleri doğal olarak meclis göreviyle aynıdır. Ayrıca Milletvekilleri, TBMM'nin üyesi olarak, mecliste görev yaparlar. Ancak bunun dışında, kamu vicdanı ve siyasi etik açılarından, vatandaşların da vekillerinden haklı olarak beklentileri vardır. Milletvekilleri, seçmenlerin, bu beklentilerini de dikkate almak zorundadır.
Şu bir gerçek ki her seçim öncesi, milletvekili adayı olan kişi/kişiler, seçim sürecinde seçmenine, çeşitli konularda vaatlerde bulunurlar. Seçmenler de haklı olarak, milletvekillerinin verdikleri vaat ve sözlerini, seçildikten sonra tutmalarını beklerler. Ayrıca milletvekillerinin söylemleri, yaşam biçimleri ve davranışları birbirine uyumlu ve topluma da örnek olmalıdırlar.
Milletvekili olan kişi/kişiler, halkın ihtiyaç duyduğu hizmetler ve sorunlar hakkında, ulusal ve yerel düzeyde, bilgi birikimi yanında, çözüm getirebilecek, belli bir alanda bilgi ve beceri sahibi olmalıdır. Temsil ettikleri kitlerinin çıkarlarını, her platformda savunmalı ve korumalıdır. Kişisel çıkar peşinde koşan kişi/kişilere, yani dalkavukçulara itibar etmemeli, alette de olmamalıdır.
Milletvekilleri, görevleri sırasında kamu hizmetlerinde görev yapan memur ve bürokrat üzerinde siyasi baskıya neden olacak davranışlarda bulunmamaları gerektiği gibi, kamu hizmeti yapmaları nedeniyle, kendilerine sağlanan kamusal imkânları amaçları dışında kullanmamalıdır.
Milletvekillerinin, benzer daha pek çok görevleri vardır. Ayrıca görevini hakkıyla yapan, milletvekili olmak, hiçte koyla değildir.
Elbette Eskişehir' de, başarılı hizmet yapmış, milletvekillerimiz de var. Rahmetli Hasan POLATKAN ve Kemal ZEYTİNOĞLU yanında, Sayın Prof. Dr. Orhan OĞUZ, gibi milletvekillerimizin, hizmetleri, hala hafızalardadır. Özellikle de 21. dönem milletvekili Sadri YILDIRIM' ın halkla olan ilişkileri ve ESOGÜ' ye, sağladığı imkânlar hala gündemdedir.
Sayın YILDIRIM' ın, insani ilişkileri ise örnek teşkil edecek niteliktedir. Gerek parti üyesi, gerekse milletvekilliği döneminde, seçmeninin, iyi ve kötü gününde sürekli yanında oldu. Bugün de, seçmenin yanındadır.
Hatırlıyorum da milletvekili adayı olduğu günlerde, başka bir adayın seçim bürosunda, bir delegeye, kime oy vereceğini sormuştum. Düşünmeden, "Elbette Sadri Yıldırım'a vereceğim" dedi. Nedenini sordum. Gözleri parladı, yüksek sesle " Sadri Yıldırım, iyi ve zor günlerimde, hep yanımda oldu. Bayramlarda, hep hatırladı." dedi.
Delegenin tespiti, doğru idi. Sayın YILDIRIM, tanıdığı kişilerin, iyi ve zor günlerinde hep yanında oldu. Sorunlarına, çözüm bulmaya çalıştı. Hatta Milletvekili olduğu dönemde, seçmenin dertlerini dinlemek için bir de "BÜRO" açmıştı. Milletvekili olarak görev yaptığı dönemde, hemen her hafta Eskişehir' e gelerek, seçmeni ile birlikte oldu.
Ayrıca Eskişehir' de, yapılan her etkinliğe de katıldı. Mensup olduğu parti iktidarda olmamasına rağmen, Eskişehir' e, özellikle de ESOGÜ' ye, ciddi imkânlar sağladı. Çalışmaları hakkında, sürekli olarak halkı ve sivil toplum kuruluşlarını bilgilendirdi. TBMM' de, ülke ve Eskişehir' in sorunlarını, sürekli gündeme getirdi.
Bugün Eskişehir' i, temsil eden 6 milletvekili, aynı tabloyu sergilemedi. TBMM' ye, giden seçmen, Eskişehir milletvekillerini, bulmakta güçlük çekiyor. Bırakın seçmenin, iyi ve zor gününde yanında olmayı, Eskişehir'deki önemli etkinlikler de bile gelmiyorlar. Eskişehir' e, gelen milletvekilleri de, Parti il teşkilatlarını ziyaret eder, partilileri ile görüşür. Etkinlik olmazsa, hiçbir kamu ve özel kurum/kuruluşları ziyaret etmezler. Oysa Eskişehir' deki kurum/kuruluşlar ziyaret edilip, çalışmaları hakkında bilgi alınsa ve sorunları tespit edilip, çözüm aransa, kamuoyu nazarında, hem kendileri, hem de partileri, olumlu puan alacak, kurum/kuruluşların da sorunları çözümlenecektir.
Eskişehirli seçmen, 12 Haziran yapılacak olan genel seçimlerde, duyguları ile değil, mantıklı hareket etmeli, kenti başarı ile temsil edebilecek adayları, parti gözetemeden tercih etmelidir. Bu bir görev olduğu kadar, bir haktır da...