Televizyonlarda programlara katılan bilim adamı! , politikacı! ve yazarlar!"ulusal milliyetçiliği." günah keçisi" olarak görüyorlar.
Aslında, ülkenin kaderini elinde tutan siyasiler, diğer tarafta, geçmişin hazımsızlığını yaşayan azınlıklar, Avrupa Birliği ülkeleri ve bazı etnik gruplar, "TÜRKLERİ" v e " ULUSAL MİLLİYETÇİLİĞİ" hedef aldı.
Oysa A.B.D, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, İsveç gibi ülkelere, çağın en ileri ülkeleridir. Bunların ortak yanı, milliyetçiliği, temel yaşama ilkesi yapmalarıdır. Bu ülkeler, "milliyetçilik" sözünü çok kullanmazlar. Çünkü yaşarlar. Devlet "milliyetçiliği" kitlelere yayar. Bütün uygulamaları, milliyetçi doğrultudadır. Halkta, milliyetçilik, bir yaşama biçimdir.
Dünyada, milliyetçilikle ilgili tablo ortada iken, "Hepimiz Türk'üz" sözü etnik, kafatasçı, ırkçı olarak tanımlanıyor ama azınlık ve etnik milliyetçilik ile ilgili sözler sürekli göz ardı ediliyor. Bu tür gelişmeler ise Türk düşmanı çevreleri memnun ediyor.
Nitekim Londra' da yaşayan, Şair Yazar Roni Margulies ise, Hrank Dink cinayetinden sonra, "Yüz binlerce Türk'ün "Ben Ermeni'yim" diyen pankartlar taşıması resmi ideolojiye, milliyetçiliğe vurulan ölümcül bir darbe. Herkes, "Yeniniz artık, biz de varız!" dedi. Devletin ve medyanın "Hepimiz Ermeni değiliz" diye karşı saldırıya geçmesi çok doğal. Teslim olacak değiller ya! Bize düşen, cenazedeki havayı sürdürmek, yaymak, örgütlemek, "301 kaldırılsın", gibi kampanyaları genişletmek, yenilerini yapmak. Milliyetçilik yükseliyorsa, biz de yükseliyoruz." Tespiti, aslında zekâ yoksulu, insanlarımızın bile, aklını başına getirebilecek sözlerdir.
Elbette Türk ve Türk milliyetçiliğine, karşı çıkan kesimler, her fırsatı, kargaşayı, gelişmeyi ve zemini değerlendirecekler, kin ve nefret kusacaklardır. Bu doğaldır. Nitekim Hrank Dink' le ilgili gösterilerde, bu net bir şekilde görüldü.
Aklıselim insanlarımızı üzen, ülkenin kaderini elinde tutan Başbakan Erdoğan' ın, " Hani milliyetçilikle geçinenler var ya, bunlar milliyetçi filan değil. Bunlar ırkçı, ayrımcı, kafatasçı, bunlar milliyetçi değil. " sözleridir. Türk milliyetçiliği, Başbakan' ın düşündüğü gibi ırkçı milliyetçilik değildir.
Diğer yandan Türk milliyetçiliği, ırkçılık, kozmopolitim, mukaddesatçılık, şovenizm, totaliter milliyetçilik ve komünizm gibi, akımlara karşıdır. Bu akımlarla da, Türk milliyetçiliğini bağdaştırmak mümkün değildir.
Milliyetçilik, Atatürk ilkeleri arasında, önemli bir yere sahiptir. Milliyetçilik ilkesi, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı'nın da çıkış noktasını oluşturmuş ve tüm ezilen ulusların kurtuluş hareketlerine önderlik yapmış, örnek oluşturmuştur. Milliyetçilik, akılcılık, gerçekçilik, barışçılık ve cumhuriyetçilik gibi, ilkelerle bütünleşen ve Türk milletinin birlik ve beraberliğinin temel yapısını açıklayan bu ilkedir.
Türk Milliyetçiliğine karşı çıkanlar, ya "Milliyetçiliğin," özellikle de " ULUSAL MİLLİYETÇİLİĞİN" ne ifade ettiğini veya Türk milleti için, önemini bilmiyor, ya da kafasında düşündüğü, oluşumlara, zemin hazırlamak için, görmemezlikte geliyor.
Elbette Türk milliyetçiği ile ilgili olumsuz gelişmeler, dış ve iç şer odakları, daha da umutlandırdı. "ULUS " "ÜNİTER" devlete karşı, adeta savaş açtılar. Bu odaklar ve ülkemizdeki siyasi otorite, Kafalarındaki rejimi ve senaryoları gerçekleştirmek ve "ULUSAL MİLLİYETÇİLİĞİ" pasifsize etmek için de, her yolu mubah sayıyorlar.
Hülasa Türkiye'de, gözle görünen mücadelelerin arka planında, örtülü, can alıcı bir mücadele yaşanıyor. Bir yanda memleketi, 21. yüzyıla taşımak isteyenler; öte yanda, mevcut yapıyı olduğu gibi korumayı amaçlayanlar. Mevcut durumda, çıkarı olanlar ve vazife çıkaranlar, geçmişteki ezikliğin hesabını sormaya çalışanlar, özellikle de yeni oluşumlar için mücadele veren kesimler var.
Türk insanı, artık gerçekleri görmek, Hrank Dink cinayetinden sonra yaşananları iyi analiz ederek, ülkesine sahip çıkmak zorundadır. Özellikle de Hrank Dink cinayetinden sonra söylenen, "Ermeni'yim" lafı, "ULUSAL MİLLİYETÇİLİĞE" vurulan ölümcül bir darbe olmuştur.
Atatürk, "Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde yaşayan, Türk dili ile konuşan Türk kültürü ile yetişen, Türk ülküsünü benimseyen, her vatandaş, hangi din ve mezhepten olursa olsun Türk'tür, Türk Milliyetçisidir."demiştir. O nedenle de Türkiye için, tek yol milliyetçiliktir. Türkiye, birlik ve beraberliğini korumak için, bütün benliği ile milliyetçi olmak zorundadır. Çünkü "MİLLİYETÇİ" olmayan, dünyada, tek ülke yoktur.
Hala bu gerçeği göremeyen politikacı! bilim adamı! ve kişi/kişiler varsa ne denebilir ki?
MİLLİYETCİLİK!
Televizyonlarda programlara katılan bilim adamı! , politikacı! ve yazarlar!"ulusal milliyetçiliği." günah keçisi" olarak görüyorlar. Aslında, ülkenin kaderini elinde tutan siyasiler, diğer tarafta, geçmişin hazımsızlığını...