İki seçimdir böyle bir moda başladı.
İlk kez 7 Haziran seçimleri öncesinde Kemal Kılıçdaroğlu kullandı bu sözünü ettiğimiz "miting sırasında kaset izletme" modasını.
CHP mitinglerine gelenlere saatlerce AK Partililerin internete düşen görüntü ve ses kayıtları dinletilip,izlettirildi.
Halbuki...
Mitinglerde izlettirilen ve dinletilen o ses ve görüntü kayıtlarını izlemeyen de dinlemeyen de kalmamıştı.
önceki gün Eskişehir'e gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mitinginde de benzeri bir durum yaşandı.
Erdoğan, yeni sistemde başbakan olmamasına rağmen Kılıçdaroğlu'nun "Cumhurbaşkanı ile başbakan nasıl anlaşacak" diye yaptığı gafın görüntüleri izlettirildi mitinde gelenlere.
Şimdi muhtemelen, başbakan Binali Yıldırım'ın miting sırasında söylediği "Hayır çıkarsa Kandil 'biz mahfoluruz' diyor" şeklindeki gafının görüntüleri CHP mitinglerinde gösterilecek.
Anlayacağınız.
Mitinglerde yeni bir moda başlamış vaziyette.
Eskiden lider gelir, kürsüye çıkar, söyleyeceklerini söyleyip kürsüden inerdi.
Şimdi...
Lider geliyor, önce rakibinin yaptığı gaflar ve kabahatlerin görüntü ve seslerinden oluşan bir film izlettiriyor, ardından da söyleyeceklerini söyleyip gidiyor.
Bu yöntemin, bunu yapana ekstra bir katkısı oluyor mu?
Hiç sanmıyoruz...
.....
49 yatırımı bize soruyorlar ama...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün Eskişehir'e geldi.
Vilayet meydanında Eskişehirlilere hitap eden bir konuşma yaptı.
Konuşmasının sonunda da 436 milyon liralık 49 yatırımın açılış törenini gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kürsüye çıkan bakanlar tarafından kurdela kesilerek gerçekleştirilen açılış töreni sonrasında, vilayet meydanında ki tören sona ermiş oldu.
önceki gün ve dün çok sayıda arayan oldu gazeteyi.
436 milyon liralık 49 yatırımın hangi yatırımlar olduğunu soruyordu arayanlar.
Sosyal medya üzerinde de aynı şekilde, vilayet meydanında açılış töreni gerçekleştirilen 436 milyon liralık 49 yatırımın hangileri olduğu soruluyordu sürekli.
Stadyum ile bildiğimiz ve aklımıza gelen birkaç yatırımı saysak da, tamamını bilmiyorduk açılışı törenle yapılan yatırımların.
çünkü, böyle bir liste ulaşmamıştı elimize.
Törenle açılışı yapılan 436 milyon liralık 49 yatırımın hangileri olduğu hala soruluyor.
Söz konusu yatırımların listesi açıklanmadığı için de bu yatırımların hayali olabileceği iddiaları ortaya atılabiliyor.
Diyeceğimiz o ki, artık vilayet mi olur yoksa AK parti mi bilemiyoruz ama bu söz konusu 436 milyon liralık 49 yatırımın listesi açıklansa da biz de bu sorulara muhatap olmasak.
Biz de bu listeyi yayınlasak da hem merak edenlerin merakını gidersek, hem de listeyi yayınlayanlar, hayali iddialarını çürütmüş olsalar.
......
Erdoğan'ın mitinginde kaç kişi vardı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Vilayet meydanında gerçekleştirdiği miting ve toplu açılış töreni ile ilgili en çok sorulan soru "Kalabalık nasıldı?" sorusuydu.
Bu, hemen her siyasi parti liderinin, yaptığı her miting sonrası sorulan bir sorudur aslında.
Erdoğan'ın mitingi ile ilgili de soruldu.
Hala da soruluyor.
Aslında, sorulan sorunun cevabını kimse merak etmiyor.
Bu soruyu soranların asıl bekledikleri cevap, kendi düşündükleri sayının teyit edip edilmeyeceği.
Yani...
Miting alanında bulunan kalabalık sayısının kendi canlarının istedikleri sayı ile örtüşüp örtüşmeyeceği.
O yüzden...
-"Erdoğan'ın mitinginde kalabalık nasıldı?" sorusuna genelde cevap vermiyoruz.
çünkü...
Bir taraf "20 bin, belki de 30 bin kişi vardı. Caddeler, sokaklar insandan geçilmiyordu" dememizi istiyor, diğer taraf ise "2 bin kişi bile yoktu. Bunun da yarısı zaten polisti" dememizi.
Aslında, bize sorulması yerine mitingi düzenleyenlere sormak lazım kalabalığın nasıl olduğunu.
Mesela AK Partili yöneticilere....
-"Mitingde bulunan kalabalık sizi tatmin etti mi?, Cumhurbaşkanı hitap ettiği kalabalığı yeterli buldu mu?" diye.
Onlar yeterli bulduysa, Cumhurbaşkanı Erdoğan da kalabalığın miktarını sorun yapmadıysa, zaten mesele yok.
.....
Doğruysa ayıp ama...
CHP'li Muharrem İnce il il gezip, referandumda neden hayır oyu verilmesi gerektiğini anlatıyor.
Söylenenlere göre...
Eskişehir'e de gelmek istemiş.
"Gelme" demişler.
Bunun üzerine görüşmeler devam etmiş.
Tepebaşı belediye başkanı Ahmet Ataç kendisine bir program yapmış.
Ancak...
İl başkan ve yönetimi "Bu programa kimse katılmayacak" kararı almış.
önce gelmesini engelleme sonra programına katılmayı engelleme gibi bir durum söz konusu anlayacağınız.
Eğer doğruysa ki doğru olduğuna dair çok teyit alıyoruz, bu hiç hoş bir durum değil.
Hele hele Meral Akşener başta olmak üzere hayır için yurdu dolaşan MHP li isimlere çıkartılan engellerin bu kadar yoğun konuşulduğu bir süreçte, CHP'lilerin CHP lilere engel çıkartıyor olması, hiç mi hiç hoş değil.
......
Biraz da gülmek lazım
Keloğlan'ın dul anası hastalanmış; götürmediği hekim, okutmadığı hoca kalmamış. Keloğlan, her gün anasına sorarmış:
- Ana bugün nasılsın?
Anası da hep aynı cevabı verirmiş:
- Hastayım oğlum!..
Keloğlan "Ben bu anamın derdine nasıl çare bulacağım?" diye kara kara düşünürken, komşusu akıl vermiş:
- Filan yerde ünlü bir hekim var, bir de ona götür!..
Keloğlan da anasını almış sırtına düşmüş yola, hekime giderken, Nasrettin Hoca'yla karşılaşmış; selâm vermiş, selâm almış. Hoca sormuş:
- Hayrola Keloğlan, nereye böyle?
- Anam hasta, derdine bir türlü çare bulamıyorum, yine bir hekime götürüyorum.
- Anan dul mu?
- Dul.
- Ananı kocaya vermeyi düşündün mü?
- Aman hocam, bu yaştan sonra anam ne yapacak kocayı?
Keloğlan daha sözünü bitirmeden, yaşlı anası öfkeyle bağırmış:
- Sus edepsiz, sen hoca efendiden daha mı iyi bileceksin?