Mihalıççıklılar Yaptırma Yaşatma Yardımlaşma Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği(MİYAD) 24 Kasım öğretmenler Günü dolayısıyla, Emekli öğretmenler Onuruna Her yıl etkinlik düzenler. Bu yılda,geniş karrlımılı bir kahvaltı düzenledi.
Etkinlikte bir konuşma yapan, MİYAD Başkanı, Sayın ürgüp, “öğretmen anadır, öğretmen babadır. öğretmen bizi biz, milleti millet yapan eli öpülesi insandır. Yeryüzünde barışı sağlayacak sihirli değnek analarla öğretmenlerin elindedir. Eğitim demek, vücutta ve ruhtaki güzelliği ve mükemmelliği son mertebesine kadar geliştirmek demektir. öğretmenlerimiz yalnız 24 Kasımlarda değil, yılın her günü hatırlanmalıdır” sözlerine, katılmamak mümkün mü?
Yurdun, her yerinde, öğretmenlik mesleği ile ilgili törenler yapıldı. Ancak emekli öğretmenlerimizle ilgili arzu edilen boyutta bir etkinlik olmadı. Oysa öğretmenlerin, emekli olması, onların “öğretmen” niteliğini sona erdirmez. Dolaysıyla emekli öğretmenlerimizde, MİYAD’ ın, hatırladığı gibi, 24 Kasım da tüm kesimler arafından hatırlanmalıdır.
Ayrıca ilgililer taraından, söz verildiği ve düşünelim dendiği halde, bugüne kadar, emekli öğretmenlerimizle ilgili tek adım atılmadı. Oysa 21 Şubat 1993 tarihinde, yürürlüğe konan, özellikle de sosyal konuları kapsayan, öğretmen Evleri, "UYGULAMA YöNERGESİ" ile getirilen hizmet modelinde, öğretmenler, "Emekli öğretmenler” " ve bakanlık mensuplarının, "öLüM","HASTALIK" ve emeklilik hallerinde, yapılacak sosyal yardımların ve kurulacak sosyal ilişkilerin, merkezi olacaktı.
Yine yönergeye göre, ölen personel ve emekli öğretmenin, ailesi ve yakınları ile birlikte cenazenin resmi ve dini töreni ve defnedilmesi, öğretmen evleri yönetimlerinin aktif katılımı ve yardımları sağlanacaktı.
Hepsi, vaat ve sözde kaldı. Bir telefon zinciri bile esirgendi. O koca çınarlar, arkadaşlarının, haberi olmadan, ebediyete sessizce göç ettiler. Bu Cumhuriyet çınarlarına, "AHDE VEFASIZLIK" değil de nedir?
Bugün Cumhuriyetin, eli öpülesi emekli öğretmenlerimiz, kimi hasta, kimide yapayalnız. İlerlemiş yaşları ile zoraki çeşitli işlerde çalışarak, ailesini geçindirebilme gayret ve cabası içindeler. Azda olsa, emekli maaşlarına katkı yapabiliyor. Ama büyük çoğunluğu, hasta ve gücü yetmediği için, yalnızca emekli maaşıyla geçinmek zorunda.
MİYAD’ ın, her 24 Kasım öğretmeler gününde, emekli öğretmenler için düzenlediği etkinlikler Her kesime örnek teşkil edecek nitelikte olup, bu etkinliklerde, emekli öğretmenlerimizin, geçmişte yaptığı hizmetler ve bugünkü durumlarını da hatırlatıyor..
Şu bir gerçek ki emekli öğretmenlerimiz, vatanın en ücra köşelerinde, meslek onuru ve bilinci ile hizmet yaptılar. Aslında onlara, toplum ve birey olarak, çok şey borçluyuz.
Millet Mektepleri’nden bugünlere, çığ gibi akıp gelen emekli öğretmenlerimiz… Cumhuriyet döneminin ‘eli öpülecek’ idealist öğretmenleridir. çünkü kar, tipi, çamur demeden okulunu, köylü vatandaşı ile birlikte yapan, okulunu tamir eden, yol yapan, köylümüzü, bilgisi ile ışıklandıran, onlardı…
Beş numara gaz lamba ışığında plan yapan, kitap okuyan, mahmurlaşmış gözlerle daha çok okumaya kendisini adayan, öğrencilerini geleceğe hazırlamak için, çaba gösteren öğretmenlerimiz, belki de bugün, aramızda yaşamıyor ama tek övüncümüz, onların bizlere bıraktığı kalıcı izlerlerdir.
Nedir Onlar?
Sorumluluk, çalışkanlık, fedakârlık, örnekleri yanında, Cumhuriyetimizin o coşkulu, o heyecanlı “fikir taşıyıcıları olarak, bütün vatan sathında, “Atatürkçü düşüncenin” ışığı ve meşalesi ile topluma bir ışık, bir yön oldular..
Diğer yandan, yağmur, kar, tipi, boran içinde, iliklerinize kadar soğuğu hissederek ve de yıldırımların her çakışını beklercesine, sanki onu, elektrik ışığı sanarak, uzun ince bitmeyen yolları, bulmaya çalıştılar.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, çalışma azminden, iradenden, hiçbir şey kaybetmedin. Köyüne, ya da şehre ulaştığında da mütevekkil insanlara yaraşan o dost canlısı yüzünde, kutsal bir görevi yapmanın huzuru içinde, oldular.
Köy odalarındaki sohbetleri, hiç unutmadılar. Arkadaşları, dostları, saf ve temiz köylülerdi. Onlar öğretmensiz. öğetmenler de de onlarsız yapamıyordu. Ahmet, Hatice ve Fatma kızı nasıl yetiştirebiliriz diye akşamları, beş numaralı lambanın ışığımda biteviye düşünüyorlardı.
Bir serencam-ı ömründe, daha neler vardı kimbilir. İçinde taşıyolardı anılarını. Sadece gönül dostlarını anlatıyorlardı. İçlerinde, müthiş bir özgüven vardı. Fakat bunu hiç belli etmiyorlardı. Biliyorlardı ki mütevazilik onların ilkeleriydi. Oysa onlar bugünkü ve gelecek nesillere örnek teşkil edecek, çok işler başarmışlardı...
Türk Bayrağının, dalgalandığı, her yerde, görev yaparım düşüncesi ile mezun olan, vatanın en ücra köşesinde, meslek onuru ve bilinci ile hizmet yapan, “ EMEKLİ öĞRETMENLERİMİZE” verilecek değer oranında, öğretmelik mesleği, toplumda, itibar görecek, insanımızın da tercih ettiği meslek olacaktır.
Emekli öğretmenler, her şeye lâyıktır; onlar için ne yapsak azdır. çünkü öğretmenlerin, meslek hayatı, emeklilikle değil, Ancak ölümle sona erer. Bunun için, emekli öğretmenlerimizin sorunlarına, çözüm yolları bulmak, toplumun, özellikle de devlette görevli ilgillerin, yıllarını eğitime vermiş öğretmenlerimize, bir “vefa borcu” dur.
Ebediyete, intikal etmiş öğretmenlerimizi, rahmetle anıyor, hayatta olanlara da sağlıklı ömür diliyoruz.
.
MİYAD ÖRNEK ALINMALI
Mihalıççıklılar Yaptırma Yaşatma Yardımlaşma Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği(MİYAD) 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla, Emekli Öğretmenler Onuruna...