Cumhuriyet Halk Partisi’nde 39. Olağan Kurultay heyecanı geçtiğimiz hafta sonu noktalandı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin kurultayda divan başkanlığı görevi alarak, kurultayı yönetmesinin ne kadar önemli bir iş olduğunu zaten yazmıştım.
CHP 39. Olağan Kurultay’da merak edilen hususlardan biri de Eskişehir’den bir PM Üyesi çıkıp çıkmayacağıydı. Son ana kadar pek çok kulis yapıldı, listelere isim sokma savaşı yapıldı. Ama olmadı…
Geçmiş yazılarımı ve sosyal medya paylaşımlarımı beni sıkı takip edenler hatırlayacaktır. Hemen herkes isimler zikretse de ya da üzeri kapalı isim verse de başından beri ben Eskişehir’den PM çıkmayacağını söyledim.
Bunun elbette nedenleri var.
Nedenlerini geçmişte anlattım ama özetle şöyle diyeyim,
Şehirde Ankara’da PM üyesi olmak isteyenlerin partide karşılığı büyük soru işaretiydi. Partide karşılığı olanların ise Ankara’da aday olacak kadar gücü yetmedi denebilir.
Belki Ayşe Başkan net bir şekilde bir ismi önerseydi, PM’ye katkı sunabilecek bir ismi işaret etseydi olabilirdi. Demek ki öyle bir düşüncesi olmadı.
Bu kısımlar zaten kurultay öncesi tartışıldı, daha fazla bir şey demeye pek gerek yok.
Eskişehir CHP’nin parti meclisine bir isim sokamadı diye dünyanın sonu gelmedi. Eğer CHP’liler gerçekten iktidarı hedefliyor ve partilerinin selametini düşünüyorsa, zaten hatır gönül ile bir yerlere adam sokmanın da manasız olacağını biliyorlardır.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i bu yönden tebrik etmek lazım. Bu defa pek fazla hatıra gönle bakmadan bir anahtar liste hazırlamış. Elbette eleştirilen isimler olacaktır ama hatır gönül listesi yapmaması parti için büyük artı.
Şimdi gelelim aslında ne anlatmak istediğime…
CHP PM’ye Eskişehirli bir isim sokamayınca “karşı mahalle” hemen atağa geçti.
AK Parti cephesinin sosyal medya ayağı ve danışmanları CHP’nin Eskişehir’de basiretsiz olduğunu ve Ankara’da etkisinin olmadığını söyledi.
Sanki Ayşe Ünlüce son divanın, bu kritik kurultayın başkanı olmamış gibi…
Eskişehir’in Ankara’da 3 vekili yok gibi…
Eskişehir’de nüfusun çok çok büyük bölümünü CHP’li belediyeler yönetmiyor gibi…
Karşı tezleri de şu oldu.
Yıllardır CHP’yi birinci parti yapan Eskişehir’i, genel merkez ciddiye almıyor. Ama sürekli seçim kaybeden ve Eskişehir’de bir türlü başarılı olamayan AK Parti’nin Ankara’da 4 temsilcisi var.
Mürsel Çavdar ve Nebi Hatipoğlu’nun Ankara’da görev aldığını biliyorum. Belki benim ayıbım ama diğer iki isim kimmiş, AKP Genel Merkezi’nde ne görev alıyorlar bilmiyorum.
AK Parti cephesinin yaptığı bu mukayesenin bir anlamı yok.
Dediğim gibi CHP de daha önce hatır gönül siyaseti yapıyordu. Özgür Özel bunu engelliyor görünüyor. Ancak AK Parti’de halen hatır gönül siyaseti devam ediyor.
AK Parti’de yer alan ve bir göreve gelen, daha sonra ise o görevde kalamayan gidiyor başka bir görevle ödüllendiriliyor. Asla kaybetmiyorsunuz ve unvansız kalmıyorsunuz.
Belediye başkanı adayı oldunuz kazanamadınız mı? Hop, üniversite rektörü oluverirsiniz.
Milletvekili adayı olmak istediniz olamadınız veya sıralamanız mı kötü geldi? Hop, genel merkezde bilmem ne bölgesi koordinatörü olursunuz.
Eskişehir’de merkez ilçelerde başkan olmak istediniz olamadınız mı hiç üzülmeyin…
Hop, bölge teşkilat koordinatörü olursunuz.
O kadar unvan var ki yazarken hata yaptıysam affedin.
Yani, demek istediğim o ki bir yerde seçim ile çarşaf liste ile yapılan delege temelli seçim neticesinde parti meclisi oluşturuluyor. Artık eskisi gibi birileri istiyor diye PM’ye giren kişi sayısı azalmış.
Diğer tarafta atama ile aman bu isim boşa düşmesin bir unvan verelim anlayışı ile Ankara’da görevlendirme yapan bir yapı var.
Şimdi bu iki yapı birbiri ile mukayese edilir mi?
Edilmez efendim edilmez, her siyasi partinin kendi dinamikleri bu işleri belirler.
AK Parti Ankara’da bu kadar güçlüyse bir zahmet şu şehre bir çevre yolu yapıversin.
Daha neler neler…
Herkese keyifli bir gün diliyorum. Sevgiyle kalın…